Eve gitmek üzere
Bakirköy dolmuşu bekliyordum.
Sigaramin kalmadigi aklima gelince önünde durdugum Tekel
bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim.
Soföre parayi uzatip, -'Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme
bakip,- 'Abi bu Bakirköy'e gider' diye cevap verdi! Iste o an benim ve
Soförün bittigi andir
************************************************** *******************
Mükemmel bir yerde inebilir miyim?
(yolcunun kafasi karisik sanirim
kendisi de dolmustakilerle güler
söylediine) soför kadini indirirken:
Buyrun size layik degil ama!
************************************************** *******************
Yolcu musait bi yerde inmek ister
ama dili surcer;
- Musait bi yerdeiner
misiniz?
soför:
- Niye sen mi kullancan
************************************************** *******************
Rumeli-hisarından otobüsle
taksim'e dogru gidiyoruz. Adamin biri
Besiktas dolaylarında
aceleci bir tavirla
- Kaptan orta kapiyi rica edebilir miyim?? Bizim soför olaya hakim: -Tabi
abi ayip ettin. al
götür.senden kiymetli mi
************************************************** *******************
Ankara'da, cok sicak bir gunde,
dolmustaki bir kokona yelpazesiyle
-"sofeeer bey klimayi acar misiniz cok sicak olduu" demisti.
Pala biyikli sofer amca teyzeyi bi
sure suzdukten sonra, kapiyi acip acip kapatmaya basladi
************************************************** *******************
Istanbul'dayiz ..
Dolmusa bindik, dolmus doldu, tam kalkicak,
elemanin bir açti kapiyi,içerde
tikiş tikiş oturmuşuz, önde 3 kisi arkada 4 .. Eleman
hala bir umut sordu:
"Kaptan, yer var mi?".
soför de dönüp
cevap verdi:
"Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalim"
************************************************** ******************* Pek
dolu olmamasına
ragmen minibüs hareket etmek üzereydi. Tam
o anda kavga ettikleri her
hallerinden belli olan iki arkadas minibüse
bindi birbirlerinin yüzüne bile
bakmiyorlardiçocuklardan biri soföre parayi uzatti;
Abi bir öğrencibir de hayvan alir misin?
Kayseri'nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapılıyor. Bunun için de
eşekten yararlanılıyor.Eşek hangi yolu izlerse, orası genişletip araba
yoluna dönüştürülüyor. Köye gelen Amerikalı Barış Gönüllüsü, ne olup
bittiğini kavrayamadığı için sorar :
Ne yapıyorsunuz böyle?
Yol yapıyoruz.
Bu eşşek ne için?
O, yolun mühendisi. Yola uygun geçişi o gösterir.
Barış Gönüllüsü katıla katıla güler :
Ya eşek bulamasaydınız?
İşte o zaman Amerika'dan mühendis getirirdik!
---------------------------------
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet
bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen
yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram
etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba
yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir.
Sobanın
niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı:
Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha
kolay yakmayı amaçlamış.
Fizikçi:
Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede
ısınmasını sağlamak istemiş.
Jeolog:
Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem
anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın
olasılığını
azaltmayı amaçlamış.
Matematikçi:
Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir
şekilde ısınmasını sağlamış.
Antropolog:
Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi
olan
ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının
nedenini
sorarlar. Adam cevap verir:
Boru yetmedi!!!!!!