Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Yoksun... Kuyruklu Bir Yıldız Gibi
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1051
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Yoksun... Kuyruklu Bir Yıldız Gibi  (Okunma sayısı 1051 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    Sut@nesi

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 2090
  • Rep: +114/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • MSN Messenger - sutanesi@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Yoksun... Kuyruklu Bir Yıldız Gibi
« : 07 Haziran 2007, 12:01:56 »


 

Yoksun..
Yok...
Yani hiç kalbin atmamış...
Yani hiç nefes almamış...
Yani hiç varolmamış gibi...
Masal gibi...
Bir varmış...
Bir yokmuş...


Varmış
Yokmuş
YOK..



Gözlerimin seni ilk gördüğü andan, son gördüğü ana kadar olan zaman dilimini, beynimin en kalın duvarları arasına hapsettim. Sadece güzel şeyleri ayıklamadan, kendime saklamadan, fazlalıklarını budayıp eksikliklerini tamamlamadan..nasıl yaşandıysa öyle...işime geldiği gibi değil olduğu gibi, yaşandığı gibi...

Kim silebilir ? kim yokedebilir? ölüm mü?

Tanıştığımız ilk günleri hatırlıyorum. kavurucu sıcaklar altında,genç insanların sağa sola savurduğu o elektriği.gözlerdeki puslu bakışları...arayışları bekleyişleri...kaçamak gülüşleri,anlık göz temaslarını...kafamızın üstünde esen kavak yelleri bile o ateşi söndüremiyordu değil mi?

Benden kaçışların..kovalayışlarım...bir yıldız kayması kadar kısa bakışların.yakalanınca yüzünde beliren pembelik...başını nereye sokamayacağını bilemezdin.kalbini kime vereceğini bilemediğin gibi...

Bana teslim olmak ister gibi ama bunu kabullenemeyişinin sözleri geliyor aklıma şimdi."fazla yaklaşıp kovulmaktansa,uzakta durup çağrılmak daha iyidir."

Oysaki her bakışımın,her sözümün,her yürek atışımın seni çağırdığını bilseydin...bildin ama zaman aldı,bildin ama gittin....

Göz görür yürek severmiş.
"sen benim gözümle yüreğimle gördüğüm,
sen benim gözümle yüreğimle sevdiğim olur musun? " dedim.

Oldun.oldun ama zaman aldı,oldun ama gittin...
Ölüm ne kadar insafsız...göğsümde keskin bir acının her türlü şiddetini yaşattı bana,varolmaktan yokolmak zamanına geçişin...hala yaşatıyor değişik şiddetlerde.

Artık "sensiz" bir hayatın başladığı ilk saniye anladım, durmadan söylediğin o cümlenin anlamını.
"her zaman kıyametin arifesindeymiş gibi yaşamalı insan."

Ben yapamadım bunu.şimdi hergün kıyametin ta kendisini yaşıyorum.

Şimdi şimdi anlıyorum,

En güzel anlarda bile içinde taşıdığın sıkıntıyı...
En yüksek kahkahanın bile içinde sakladığın buruk tebessümü...
Kendinden kaçışlarını,insanlardan -benden bile- saklanışlarını...
Neden insanların sana şefkatle,bana acıyarak baktıklarını...
Neden kendini şeffaf ama geçilmez bir duvarın arkasında tuttuğunu...
En muhteşem duyguların içinde bile,en acı verenlerinden birer damla bulunduruşunu...
Neyin önünden kaçtın?
Neyin arkasından kovaladın?
Hepsini anladım.
Sen ölünce...



"insan ölümlü bir mahluktur."
"insan ölümlü bir mahluktur."
"insan ölümlü bir mahluktur."



Neler düşündün,neler geçti aklından?herkesin bildiği,benim aşktan kararmış gözümün görmediği bu "yokoluş" gerçeğini...neden??? Neyi istedin?üzülmemi mi,üzülmememi mi?

"acıların en acısı kendi kendimize çektirdiğimizdir."işte seni yokeden de buymuş,anladım.sen beni de yanında sürükledin.nereye gidersem gideyim,nerede olursam olayım,senin ne olduğunu ,nereden gelip nereye gittiğini biliyorum.gözlerimi kapayıp,sadece bedenimi alıp,geleceğe yürüyemiyorum.affet...dünyanın hangi penceresinden bakarsam bakayım,hep aynı manzara...hep sen...



"nerdesin benim küçük mucizem?
Hadi gelip kapıyı çalsana.
Hadi kokunu burnuma
Yüzünü elime dayasana..."



Yazdıklarını buldum.üzgünüm benden istediklerini yapamam."üzülme,bana kızma,acıma,hayatını mahvetme,güzellikleri hatırla,ölümü unut.."
sana,yaşanmış her şeyi bu kadar boş kıldıran nedir?her zamanki gibi kendini ifade edemeyişin mi yoksa ölümü sindire sindire kabullenişin mi?biliyorum ki yine,yazmak istediğin binlerce kelimenin arasından bunları seçişin,sadece ve sadece hayata vermek istemediğin hesaptan kaynaklanıyor.

Ben seni,kendi aleminde,şu anda varolduğun yokluk halinde-benden istediğin gibi-mutlu mesut yaşamaya bırakamam.
Merhaba ile elveda deyişinin arasındaki zaman diliminde sıkışıp kalmana izin veremem.bu haksızlık...

Benden çaldığın güzellikleri geri istiyorum.benden çaldığın,kıyametin arifesindeymiş gibi yaşamam gereken her günü geri istiyorum.
Ne kalleşçeydi bu gidiş..bana balonlarımı verip eline iğnelerini aldın...

Kuyruklu bir yıldız gibi geçtin hayatımdan.pırıltılarını sağa sola savurarak.yüz yılda bir gelen ve bir daha görmek için bir ömrün yetmediği bir yıldız gibi..kısa ama harika bir zaman dilimine beni de dahil ettin.
Şimdi senin için üzülmememi ve unutmamı mı istiyorsun?her zaman beni güldürürdün ama bir ölü olarak bunu hala yapabilmen çok ilginç..

Neresinden bakarsan bak iğrenç haldeyim.ben bu durumdan polyannanın bile bir mutluluk kırıntısı bulup çıkaracağını sanmıyorum.tüm hayatı bir sis bulutu arasından seyrediyor,dinliyorum.arasıra o bulutun içine girip güneşi bulmak istiyorum ama korkuyorum inan,ya o da beni bırakıp giderse?hayata karşı kahramanca savaşamıyorum artık,gücüm yok.

Bir kez kabullenebilsem senin yokolduğun gerçeğini...yapamıyorum.
Eksikler,yaşanmamışlar,her güzel şeyin arkasına saklanmış o iğrenç gerçek...yapmaya tatmaya vakit bulamadığım her şey beni rahat bırakmıyor.
Kızgınlığımın sebebi bu işte.eğer karanlığa doğru yola çıkacağını bilseydim,her günü kıyametin arifesindeymiş gibi yaşardım ben!kabul edemiyorum bu gerçeği.



"insan ölümlü bir mahluktur."
"insan ölümlü bir mahluktur."
"insan ölümlü bir mahluktur."



Hücreler dokuları, dokular organları, organlar sistemleri, sistemler organizmayı oluşturur. kalp atmıyor, ciğer solumuyorsa, insan ölüdür. Sen ölüsün...
Yoksun...

VARSIN...
Yani kalbin atmasa da...
Yani nefes almasan da...
Yani masal gibi...
Bir varmış bir yokmuş diye başlayan,
Kötü başlasa da iyi biten,
İnsanların dilinde,kitapların sayfalarında,
dünya döndükçe,ağızdan ağıza...
unutulmayan masallar gibi...

kuyruklu bir yıldız gibi...
yüz yılda bir gelip pırıltılarını savuran
kısa anlık mutluluklar yaşatıp,
kaybolup karanlığa giden...
uzaklara ışıklarını saçan
ve benim bir daha göremeyeceğimi bildiğim halde
beklediğim özlediğim...
o bir avuç pırıltıya ömrümü harcadığım bir yıldız gibi...


KUYRUKLU BİR YILDIZ GİBİ...
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
1 Yanıt
2033 Gösterim
Son İleti 10 Şubat 2012, 15:35:31
Gönderen: leydi
0 Yanıt
2471 Gösterim
Son İleti 29 Nisan 2010, 22:50:47
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1119 Gösterim
Son İleti 26 Mayıs 2011, 23:15:06
Gönderen: nullsix
0 Yanıt
1165 Gösterim
Son İleti 27 Mart 2012, 21:28:13
Gönderen: orkide
0 Yanıt
716 Gösterim
Son İleti 16 Kasım 2012, 13:08:54
Gönderen: LegendLord