Yirmi yaş veya diğer gömülü dişlerin varlığı ve genellikle çene darlığından dolayı sürmemeleri diş hekimliği kliniğinde sıkça görülen bir durumdur. Bu durumda en sık sorulan soru kişinin herhangi bir şikayeti olmasa da, bu dişlerin çekilip çekilmemesidir. Farklı nedenlerden dolayı böyle dişlerin sorun çıkarmasını beklemeden çekilmesi önerilir.
Gömülü 20.yaş dişlerinin pozisyonları
En solda : Operasyon basittir. Sonrasında genellikle sorun yaşanmaz.
Ortada : Öndeki dişe baskı sonucunda öndeki dişi çürütme ve sıkıştırma ihtimali vardır. Operasyon biraz daha uğraştırıcıdır. Sonrasında hafif sıkıntı çekilebilir.
En sağda : Kemik altında gömülüdür. Operasyon uğraştırıcıdır ve sonrasında şişlik , yutkunma zorluğu , hafif ağrı olabilir.
Gömülü diş oluşmasının nedenleri
* Çene darlığı nedeniyle dişlerin sürmesi için gerekli yer olmayabilir ve dişler uygun olmayan pozisyonlara yerleşerek o bölgede iltihaba neden olabilir. Bu da iltihabın bütün ağız, burun ve solunum yoluna yayılmasına neden olur.
* Kist oluşumuna neden olabilir ve bu kist bütün çene kemiğine yayılabilir, komşu dişlerin çürümesine ve çekilmesine neden olabilir.
* Üst çenede sinüslere olan yakınlığından dolayı, sinüslerin iltihaplanmasına yol açabilir ve vücutta bir fokal enfeksiyon riski yaratır.
* Diş hekiminin yapacağı bir tedaviyi (protez, dolgu gibi) ve ortodontik tedavinin başarısını engelleyebilir.
Bu nedenlerden dolayı gömülü, yarı gömülü yirmi yaş ve diğer dişlerin şikayet olmadığı durumda bile çekilmesi en doğru tedavi yöntemidir .
20. yaş dişi iltihabı veya absesi
Belirtileri
Ağrı (kendiliğinden veya üstüne basınca) - Şişlik (ağız içerisinde veya yüzde)
Kızarıklık - Çene altındaki lenf bezlerinin şişmesi
Yutkunma zorluğu - Ağzın kapatılamaması veya kapatınca 20.yaş dişi üzerindeki diş etinin ısırılması, baskı olması.
Zararları
Öndeki dişe baskı yaparak çapraşıklığa neden olabilir
Öndeki dişte çürüğe neden olabilir.
İltihap için uygun bir ortam yarattığından zaman zaman ağrı ve şişliğe neden olabilir.
Mevcut iltihap , vucudun zayıf bir anında kana karışıp; kalp, böbrek, beyin, eklemler gibi hayati organlara yerleşebilir ve hayati tehlike yaratabilir.
Tedavisi
Öncelikle antibiyotik tedavisi ile akut durumdaki iltihabın kronikleştirilmesi gerekir. ( Burada bulunan iltihap , antibiyotik kullanımı ile sadece kronikleşmektedir. Tamamen temizlenememektedir. Bu nedenle antibiyotik kullanımı sonrasında şikayetlerin geçmesine aldanarak dişin çekilmesinden vazgeçilmemelidir. ) Daha sonra cerrahi bir işlemle bu dişler çekilmelidir.