Türkiye’de son dönemde siyaset ciddi oranda değişmiştir. Gençlerin siyasetten beklentileri ve istekleri de farklılaşmıştır.
Gençler artık peşine takılacakları liderler aramak yerine kendilerine iş ve gelecek sağlayabilecek liderleri talep etmektedirler.
Peki yarının siyasetinde yer almak isteyen gençler nelere dikkat etmelidir?
Her şeyden önce üslubumuzu “geçmişe” değil “geleceğe” yönelik olarak belirlemeliyiz.
Toplumun önüne hep “gelecek hedefi” koymalıyız.
Türkiye’nin nasıl kalkınacağına dair anlaşılır ve tutarlı görüşlerimiz olmalıdır. İşsizlik ciddi ve yükselen bir sorunumuzdur. Dolayısıyla ana branşımız ne olursa olsun siyaset yapmak isteyen tüm gençlerin ekonomi bilgisinin güçlü olması gerekir.
Diğer siyasi parti temsilcilerine karşı “çatışmacı” üslup yerine sürekli çözüm peşinde koşan bir dil kullanmalıyız.
İnternet başta olmak üzere teknolojinin tüm nimetlerinden azami ölçüde istifade etmemiz gerekmektedir.
Elbette bunun yanı sıra demokrat olmak, devletin muğlak çıkarları için değil bireyin kendisi için siyaset üretmek gibi net ideolojik tercihlerimizin bulunması gerekmektedir.
Yani bir taraftan halk ile dürüst ve samimi şekilde iletişim kurabilmeliyiz, diğer taraftan da bilimsel gerçeklere dayalı politikalar belirlemeliyiz. Ne halkın genelinin anlamasında güçlük çekecek ölçüde akademik bir dil kullanmalıyız, ne de sırf halkın genelinin hoşuna gidiyor diye ideolojik duruşumuzu bozmalıyız.
Liderlerin zaman zaman halkın genelinin hoşuna gitmeyecek kararlar alması gerektiğini de bilmemiz gerekmektedir. Popülizm uğruna toplumun her istediğini şartsız yerine getirme dönemi çok geride kalmıştır.
Türkiye’de siyaset hiç geriye gitmez. Hep ileriye gider. Son dönemde siyaset yapma çıtası da son derece yükselmiştir. Bu çıta kemiksiz ve duruşsuz siyaset üretmenin “merkez” olduğunu pompalayan liderlerin kalibresini çok aşmıştır.
Gençlerin eski yoldan mı gidecekleri kendilerine yeni bir yol mu çizecekleri konusu kendi tercihleridir. Sonuç olarak ya “eskilerin” elbisesini giyip “eskiler” gibi konuşup “eski” siyaset yaparsınız. Ya da “yeni yüzlerle güçlü Türkiye”yi inşa edersiniz...
Yazan : Tuna BEKLEVİÇ
Kaynak : Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap