Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: YAZI-TURA ATMA NEREDEN GELIYOR?
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1201
Google Özel Arama

Gönderen Konu: YAZI-TURA ATMA NEREDEN GELIYOR?  (Okunma sayısı 1201 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
YAZI-TURA ATMA NEREDEN GELIYOR?
« : 07 Mart 2009, 23:00:40 »


 



   
Yazı-Tura Atma


'Yazı-tura' günümüzde, havaya atılıp yere düşen bir madeni paranın üstte kalacak tarafını önceden bilmeye dayanan basit bir şans oyunu olarak bilinir. Oysa tarihin derinliklerinde çok ciddi bir şekilde insanların kaderlerini tayin etmede kullanılmıştır.

Antik çağlarda insanlar yaşamları konusundaki önemli kararların Tanrılar tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrıların kararlarını en kısa şekilde, 'evet' veya 'hayır' olarak öğrenebilecekleri yollar arıyorlardı. Gök gürültüsü, şimşek, yağmur gibi tabiat olayları Tanrıların bir mesajı olarak algılanıyordu. Madeni paralar bu şekilde cevap alabilmek için en uygun araçtılar ama kullanılmalarına ilk olarak Lidyalılar tarafından ancak milattan önce onuncu yüzyılda başlanılabildi. Kullanılmaya başlanıldıklarında da zaten Tanrıların karar mekanizmalarının bir aracı olarak düşünülmemişlerdi.

Dokuz yüzyıl sonra Julius Caesar (Sezar) madeni para ile yazı-tura atma olayını başlattı. O zamanlar Romalıların kullandıkları tüm paraların bir yüzünde Sezar'ın kafasının resmi vardı. Para havaya fırlatıldığında 'head' (baş, kafa) denilen Sezar'ın kafası taraflı kısmının üste gelip gelmediğine bakılıyor, bir anlaşmazlığın haklı tarafı tayin ediliyor veya bir dileğin Tanrılar tarafından yerine getirilip getirilmeyeceği anlaşılıyordu.

O devirlerde iş o kadar ciddi boyutlara ulaştı ki 'head and tail' (tail'de paranın resimsiz kısmına deniliyor) yani yazı-tura atma, arazi, evlilik, cinai suçlar gibi konuların yasal mahkeme sonuçlarına bile uygulanıyor, Sezar'ın kafası olan kısmın üste gelmesi, İmparator'un da kararı onaylaması olarak kabul ediliyordu.

Bizdeki adıyla 'yazı-tura'daki 'tura' kelimesinin kökeni 'tuğra'dır. Tuğra Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları özel şekilli işarettir. Tuğra aslında Oğuz Han zamanından kalma bir Türk geleneğidir. Tuğralarda yığma yazı ile padişahın ve babasının adı yazılırdı. 'Orhan bin Osman' gibi. Daha sonraları padişahlar isimlerinin başlarına 'han', 'muzaffer daima' gibi unvanlar da eklemeye başladılar. İkinci Süleyman'dan sonra tuğra, çiçek ve yaprak resimleriyle süslendi.

Tuğra zamanla, bu işle özel olarak uğraşan hattatların elinde, harflerin belirli bir sırayla istiflendiği, karmaşık görünümlü bir biçim aldı. Bu yüzden tuğranın kime ait olduğunu anlamak uzmanlık isteyen bir işti. Halkın gözünde etrafındaki çiçeklerle birlikte sadece güzel bir şekil olarak algılanıyordu.

Tuğra, ferman, berat gibi belgelerle beraber, padişahın bastırdığı paraların da üstünde bulunurdu. Madeni paraların bu resimli tarafı önceleri 'tuğra' sonra 'tura', paranın birimini yazan tarafı da 'yazı' olarak anılmaya başlandı ama yazı-tura hiçbir zaman resmi kararlar için kullanılmadı.
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
1243 Gösterim
Son İleti 02 Ağustos 2007, 14:21:04
Gönderen: PATRON
1 Yanıt
1452 Gösterim
Son İleti 06 Kasım 2007, 15:00:50
Gönderen: PERİ
1 Yanıt
1340 Gösterim
Son İleti 20 Aralık 2008, 16:21:30
Gönderen: tugra58
0 Yanıt
1756 Gösterim
Son İleti 21 Aralık 2008, 21:41:28
Gönderen: sevdaligul
10 Yanıt
3119 Gösterim
Son İleti 01 Ocak 2009, 00:10:05
Gönderen: sevdaligul