Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Yaşanmış Bir Aşk Hikayesi
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 865
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Yaşanmış Bir Aşk Hikayesi  (Okunma sayısı 865 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    leydi

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 752
  • Rep: +575/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Yaşanmış Bir Aşk Hikayesi
« : 19 Şubat 2012, 16:19:41 »


 

Nette tanışan iki genç, arkadaş olurlar. Zaman içinde sıkı bir dostluğa dönüşen beraberliklerini zedelememek için hiçbir zaman birbirlerini görmemeğe, fiziki özelliklerinden bahsetmemeye karar verirler. İsimlerin, şekillerin olmadığı, sadece ruhların derinliklerinden gelen en samimi duyguların dile getirildiği, zaman ve mekan unsurlarından soyutlanmış bir birliktelik içinde sürer dostlukları. Ve bir gün bakarlar ki birbirlerini tamamlayan iki varlık olmuşlar. Yazışmadıkları gün, hatta saat olmamaya başlamışlar. Adeta nefes alış gibi doğal bir bütünleşme, isim takamadıkları bir aşk gelişmiş içlerinde. Tüm beşeri sıfatlardan sıyrılmış, bambaşka bir halmiş bu.

Aradan geçen zaman zarfında, artık kesinlikle birbirlerinden asla kopamayacaklarına inandıkları gün; tanışmaya ve evlenmeye karar vermişler. İkisinin de çok iyi bildikleri bir kentin çok iyi tanıdıkları bir sahilinde buluşmak üzere anlaşmışlar. Bayanın elinde kırmızı güller ve dudaklarında sevgi dolu bir gülümseme olacakmış. Erkek ise hiçbir alamet taşımayacakmış. Nihayet beklenen gün gelmiş. Genç erkek sözleştikleri yere yaklaştıkça kalbi duracak gibi oluyormuş. İşler biraz değişmeye başlamış kalbinde. Ya çok çirkin bir kadınsa sevdiceği, ya kör, topal ya da …… ise. Biraz hata yaptığını düşünür gibi olmuş ama çabuk savmış bu kendine ve aşkına yakışmayan düşünceleri zihninden. Karşıda elinde bir gül tutan ve sağa, sola bakınan bir kadını görmüş. İçi hop etmiş fakat dudaklarında beliren düş kırıklığını biraz olsun giderebilmek için bir, iki derin nefes almış ve son derece kararlı adımlarla kadının yanına yaklaşmış. Annesi yaşında hatta daha da yaşlı, saçları pamuk gibi bembeyaz, yüzü yaşadığı yılların derin izleri ile buruşmuş fakat dudaklarında güzel bir o kadar da şaşkın bir tebessümle, kendine doğru yaklaşan genç erkeğe bakıyormuş. Gözleri bin bir soru ile kıpırdıyor, yorgun göz kapakları arada bir feri kaçmış göz bebeklerini uzaklara yönlendiriyor ama yaşlı kadın gözlerini genç erkeğin bakışlarına kilitlemeye çalışıyormuş. Zihninde çeşit, çeşit zıt fikirlerin koşuştuğu genç adam bir, iki yutkundu ve gücünün son raddesindeki bir hıçkırıkla, "merhaba aşkım, nasılsın?" dedi. Kadere teslim olmuştu. Söz vermişti. Biliyordu her şey olabilirdi. Bir an gözlerini kapadı ve yazışmalarını hatırlamaya çalıştı. Onca duygu dolu kelimeler, sevda yüklü vaatler, parlak gelecekler nasıl olmuştu da bu yaşı geçmiş hatunun kaleminden dökülebilmişti. Bir türlü inanamıyordu fakat gerçek gün gibi ortadaydı. Yaşlı kadının elinde tuttuğu kırmızı gülleri aldı ve tarif edilemeyen bir duyguyla onları öptü. Sonra elini uzattı ve "hadi kalkmana yardım edeyim aşkım, buradan uzaklaşalım" dedi. Olanları anlamsız gözlerle seyreden yaşlı kadın dudaklarını araladı ve "ey oğul, ben yıllardır bu kelimeyi unutmuş anan, belki ninen yaşta bir kadınım. Neler oluyor anlayamadım ama o gülleri elimden niye aldın. Onları bana şu ilerde oturan genç kız verdi. Birini bekliyormuş, burada buluşacaklarmış. Gelirse benim tarafımdan bu gülleri ona verir misin demişti. Ben de o genci bekliyordum. Yoksa o sen misin?"
Genç adam bir an soluksuz kaldı, boğazında düğümlenen hıçkırık ve karmakarışık duygularla yaşlı kadının işaret ettiği yöne baktı. Bir çift sevgi ve minnettarlıkla parlayan yeşil göz kendisine gülümsüyordu. Telaşla yaşlı kadının ellerini öptü ve gülleri ona tekrar vererek işaret edilen tarafa koşmaya başladı. Genç kız da ayağa kalkmış onu bekliyordu. "Seni izledim, şayet gülleri almayıp geri dönseydin sessizce buradan uzaklaşacaktım. Seni doğru tanımışım aşkım."
---
Sevgiyle kalın ve sevdiklerinizle yaşayın
sevgililer günü geldi  yine
Aklıma sen geldin yine
Hani bırakmayacaktın beni
Hayatın boyunca beni
Hepsi yalanmış demek
Sevgi sadece bir söz muş sence
Ben kalbimi vermiştim sana
Sanmaki gidenler unutulmaz
Şimdi boş olsa bile kalbim
Sevgililer gününde dolduracam
O neden sen olmayasın


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
1714 Gösterim
Son İleti 28 Şubat 2007, 21:21:34
Gönderen: YigitCan
0 Yanıt
1003 Gösterim
Son İleti 28 Haziran 2008, 17:00:54
Gönderen: Felex
0 Yanıt
1163 Gösterim
Son İleti 07 Temmuz 2008, 18:35:12
Gönderen: Felex
0 Yanıt
1350 Gösterim
Son İleti 13 Mart 2011, 09:32:52
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1370 Gösterim
Son İleti 13 Mart 2011, 09:34:42
Gönderen: sevdaligul