Bir sorunla ilgilenirken ne kadar düzenli ve sistemli çalışırsanız, çözüm aşamasında o derece olumlu ve yaratıcı olursunuz. Sistemli düşünmek için, 10 adımdan oluşan bir yöntemden yararlanabilirsiniz. Bu yöntemle, yaratıcılığınızı dahilik seviyesine çıkarırsınız.
1. Dilinizi olumsuzdan olumluya çevirin. “Sorun” sözcüğü yerine “durum” sözcüğünü kullanın ya da bunu bir mücadele ya da fırsat olarak adlandırın. Satış başarısız olursa, “Aslında, ilginç bir mücadele. Bu duruma bir daha düşmemek için satış becerilerimi geliştirmek adına iyi bir fırsat,” gibi bir ifade kullanabilirsiniz.
2. Durumunuzu ya da çektiğiniz zorluğu açıkça tanımlayın. Karşı karşıya olduğunuz güç durum tam olarak nedir? Stresli ve endişeli olmanızın nedeni nedir? Sizi kaygılandıran nedir? Neden mutsuzsunuz? Bunları ayrıntılı ve açık bir biçimde yazın.
3. “Başka ne sorun var?” diye sorun. Yüzeysel bir yanıtla yetinmeyin. Bir belirtiyle konudan sapmak yerine, sorunun kökenine inmeye çalışın. Soruna farklı yönlerden yaklaşın.
4. Kendinize “Minimum sınır koşullarım neler?” diye sorun. Çözümün başarması istenen şey nedir? Çözüm nelerden oluşmalıdır? Bu soruna yönelik ideal çözümünüz nasıl bir şey olabilir? Parametrelerinizi açıkça belirleyin.
5. Farklı olası çözümleri sorununuzla karşılaştırmak suretiyle hem en iyi çözümü, hem de ideal çözümünüzü seçin. Mevcut koşullar altında ve içinde bulunulan zamanda yapılacak en iyi şey nedir?
6. Kararınızı uygulamadan önce, “Bu karar işe yaramazsa olabilecek en kötü şey nedir?” diye sorun. Hedefinize ulaşmak için herhangi bir para ya da emek harcamadan önce, kararınızın tamamen başarısızlıkla sonuçlanması durumunda ne olacağını değerlendirmeniz gerekir.
7. Kararınızı ölçümleyecek bir sistem kurun. İlerleme kaydettiğinizi nasıl bileceksiniz? Başarıyı nasıl ölçeceksiniz? Bir çözümün başarısını başka bir çözümün başarısıyla nasıl karşılaştıracaksınız? Başarıyı nasıl tanımlayacaksınız? Başarıyı ölçülebilir kılın; sonra da düzenli olarak gözlemleyin.
8. Kararı uygulama sorumluluğunu üstlenin. Yaratıcı fikirlerin çoğu asla yaşama geçirilemez; çünkü kararı uygulama sorumluluğu hiç kimseye verilmemiştir.
9. Son tarihi belirleyin. Son tarihi olmayan bir karar, anlamsız bir tartışmadan ibarettir. Çok önemli bir kararsa ve uygulaması zaman alacaksa, bir dizi kısa vadeli son tarih ve bir raporlama programı belirleyin.
10. Harekete geçin. İşe başlayın. Haydi! Aciliyet duygusu geliştirin. Açıkça tanımlanmış hedefleriniz doğrultusunda ne kadar hızlı ilerlerseniz, o kadar yaratıcı davranır; o kadar çok enerjiye sahip olur, o kadar çok öğrenir ve gelecekte daha da fazlasını elde etmek için kapasitenizi o kadar hızlı geliştirirsiniz.
Dünya, muhteşem fikirleri olan yaratıcı bireylerle doludur; ama hemen hepsi uygulamaya gelince başarısız olmaktadır. İşte, diğerlerine üstünlük sağlayabileceğiniz nokta burasıdır. Gelecek, yalnızca düşünmekle yetinmeyip harekete geçecek ve fikirlerini gerçeğe dönüştürecek yaratıcı azınlığın olacaktır.
Şimdi, bu fikirleri yaşama geçirmek için hemen yapabileceğiniz üç şeyi sunuyoruz.
Birincisi, bugünkü en büyük sorununuzu ya da kaygınızı düşünüp kendinize şunu sorun: “Sorun tam olarak nedir? Ne için kaygılanıyorum?”
İkincisi, durumunuzu yaratıcı bakış açısıyla analiz edin ve kendinize şunu sorun: “Sorunun diğer yönleri neler?” Bazen gerçek sorun, sizin düşündüğünüz şey olmayabilir.
Üçüncüsü, karar verin; herhangi bir karar. Sorumluluk verin ya da alın. Daha sonra, fikirleriniz için harekete geçin. Sorunlarınızı çözmek için ne kadar çok çalışırsanız, o kadar zekice davranırsınız.
Kaynak: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap