Yarım vakıyye yahûd bir vakıyye yahûd yüz dirhem hülasa ekL ve tenavül edecek ademiyanın cem'iyyetine nazaran

bir kabı ölçü addedip ol ölçünün lebaleb olarak üç aded dolusu 'asel ve üç aded doluşu ab ve lebaleb olarak bir aded dolusu nişasta ölçüp

mecmü'unu helvâ-hâne tenceresi derünuna vaz' ittikten sonra

mu'tedil ateş üzerine ilkaa edip tabh oluna

ta ki ab-ı mezkur ber-hevâ olup tencere derunu yapıştıkta bila-tevakkuf bir kepçe a'la olarak sızdırılmış revgan-ı sade vaz' oluna.

Yine ateş üzerinde tabh edip yapışmağa başladıkda

keza ve keza bir kepçe revgan-ı sade vaz' edip nihayetü'1-emr helvâ-yı mezkur koyuncaya değin

vech-i muharrer üzre tabh ettiken sonra yine helvâ-yı mezkur matbüh olmaz.

Meğer ki kepçe dahi kendisini kurtardıkta ol zaman helvâ-yı mezkur kemal ile matbüh olmuş olur.

Ancak ibtida 'asel ve ab ve nişasta tencereye vaz' olunup ateşe ilkaa olundukda kararınca bir mikdar ağardılmış badem içi dahi ihtilal oluna,

tahrîrimiz üzere helvayı mezkurun kemal ile tabh olduğunu münfehim oldukda

her bir kaşıkta badem olmak üzere kaşıkla bir kebîr siniye kortarıp el tahammül edecek mertebeye geldikte

a'la şekere bulayıp badehu el ile hurma şeklini tanzîm ettirdikten sonra sırasiyle tabağa ilkaa oluna.

Bâlâda muharrer olan üç ölçü suyun bir ölçüsünü ibtidaen tencere içre vaz' edip nişasta-i mezküre iyice ol ab ile ezile.

Bu tarif balada tahrîr olunmak lazım ise de sehv olunmağla zeyle kayd olundu.

Veyahud bademler derünuna ilhak olunmayıp yağ ile kızardıla ve her bir kıt'anın derununa birer badem ilhak ederek şeker ile sıkıla.

Bu konuyu biri bana anlatsin. Istersen bir de Türkcesini yaz Halil. Lütfen.

Anladığım kadarıyla eski Türkçeyle anlatılmış bir helva tarifi bu yazı. Tamamını okudum ve anladım; ama tamamının Türkçesini şu an yazmaya vaktim yok. Çünkü uykusuzum ve dinlemem gerekiyor arkadaşlar.

Sabaha inşallah konuyu açıklığa kavuştururuz orkide. hkx kardeşimiz de durumla mutlaka ilgilenecektir.