Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: TANRININ VERDIKLERI
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 801
Google Özel Arama

Gönderen Konu: TANRININ VERDIKLERI  (Okunma sayısı 801 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
TANRININ VERDIKLERI
« : 03 Aralık 2008, 19:13:57 »


 


TANRININ VERDIKLERI

Bakin bakalim, size neler vermis Tanri...
Bir zamanlar bir tepenin üzerindeki villada bir oglan çocugu yasarmis.
Iyi de yasarmis. Köpekleri ve atlari, otomobilleri ve müzigi severmis..
Yüzmeye gider, futbol oynar, güzel kizlara bayilirmis...
Bir gün Tanri'ya "Büyüdügüm zaman neler istedigimi buldum, uzun uzun düsünüp" demis...
"Neler"... demis Tanri...
"Bir büyük evde yasamak isterim. Ön kapisinda heykeller olsun. Arka kapida iki St. Bernard köpegi... Uçsuz bucaksiz bir bahçe içinde...
Uzun, çok güzel ve çok müsfik bir kadinla evlenmek isterim. Siyah saçli,mavi gözlü, gitar çalan ve tatli tatli sarkilar söyleyen..."
"Üç güçlü oglum olsun isterim ki, onlarla futbol oynayabileyim.
Büyüdüklerinde birisi büyük bir bilim adami, öteki senatör, üçüncüsü de milli santrafor olsun."
"Ben bir seyyah olayim... Okyanuslara yelken açayim, daglarin zirvelerine tirmanayim, insanlari kurtarayim. Bir Ferrari kullanayim, yollarda..."
"Ne güzel bir hayal bu" demis, Tanri...
"Mutlu olmani dilerim..."
Bir gün oglan futbol oynarken ayagini incitmis. Ondan sonra degil daglara, agaçlara bile tirmanamaz olmus. Okyanuslara yelken açmak da hayal olmus tabii...
Bunun üzerine pazarlama okuyup, tibbi malzemeler dagitan bir sirket kurmus.
Bir kizla evlenmis, çok güzel ve çok müsfik. Ama uzun degil kisaymis.
Saçlari siyahmis ama, gözleri mavi degil, ela imis. Gitar çalamaz, sarki söyleyemezmis ama, harika yemek pisirir, olaganüstü güzel kus resimleri yaparmis.
Isi dolayisi ile kent disinda bir villada degil, kentte bir apartmanin Teras katinda oturmak zorunda kalmis, ama evinin deniz manzarasi gene harikaymis.
Iki St.Bernard besleyecek bahçesi yokmus ama, evinde harika tüylü bir Ankara kedisi varmis.
Üç kizi olmus. En küçükleri tekerlekli sandalyede yasamak zorundaymis, Ama en güzelleriymis. Üç kiz da babalarini çok severlermis. Onunla futbol oynayamazlarmis ama birlikte denize, parklara giderlermis. Uçurtma uçurduklari da olurmus, bazen. En küçükleri hariç tabii. O gölgede bir agacin altinda oturur, gitari ile sarkilar söylermis.
Iyi para kazanmis ama öyle kirmizi bir Ferrarisi olmamis.
Bir sabah uykudan üzüntü içinde uyanmis ve en iyi arkadasina kosmus...
"Ben" demis "Hiç mutlu degilim..."
"Neden"... demis, arkadasi...
"Çocukken siyah saçli, uzun boylu, mavi gözlü, gitar çalip sarki söyleyen bir kizla evlenmek isterdim. Oysa karim uzun degil, ela gözlü, gitar da çalamiyor."
"Karin çok güzel" demis, arkadasi... "Harika resimler yapiyor, enfes yemekler pisiriyor üstelik."
Adam dinlememis bile onu...
Bir gün karisina "Hiç mutlu degilim" diye dökmüs içini...
"Neden" demis, karisi...
"Çünkü büyük bir bahçe içinde bir villada yasamayi düslerdim, oysa 47. Katta bir apartman dairesine tikildim. Iki St. Bernard'in yasayacagi bir bahçem olsun isterdim, hani nerede..."
"Konforlu bir apartmanda yasiyoruz" demis, karisi... "Oturdugumuz yerden okyanus görünüyor. Gülüyor, egleniyor, birbirimizi seviyoruz. Kedimizi oksuyor, güzel kuslarin resimlerini yapiyoruz... Üç de harika çocugumuz var."
Adam dinlemiyormus bile...
Ruh doktoruna kosmus bir gün...
"Ben mutlu degilim" diye...
"Niye" demis, doktor...
"Çünkü ben bir gezginci olmak, okyanuslara açilmak, daglara tirmanmak, insanlari kurtarmak isterdim. Oysa masa basi isim ve sakat bir dizim var simdi..."
"Ama sattigin tibbi malzemeler yiginla hayat kurtariyor" demis, doktor...
Adam dinlememis bile. Doktor da ona 100 $ vizite yazip yollamis.
Bir gün muhasebecisine "Ben çok mutsuzum" demis...
"Neden" demis, muhasebeci...
"Bir kirmizi Ferrarim olsun isterdim hep... Ve dünya umurumda olmasin. Oysa ise metro ile gidip geliyorum. Bir yigin da sorunlarim var."
"Iyi giyiniyor, en iyi restoranlara gidiyorsun. Bütün Avrupa ve Amerika'yi gezdin" demis, muhasebeci.
Ama adam dinlemiyormus bile.
Muhasebeci adama 100 $ danisma ücreti fatura edip yollamis. Onun da
hayalinde kirmizi Ferrari varmis çünkü. Adam, rahibe "Çok mutsuzum" demis...
"Neden" demis, rahip...
"Üç oglum olsun isterdim. Biri politikaci, biri bilim adami, biri sporcu. Oysa üç kizim oldu. Birisi yürüyemiyor bile..."
"Ama çok güzel ve çok zeki üç kizin var" demis, rahip... "Seni çok seviyorlar. Basarili da oldular. Biri hemsire, biri sanatçi, biri de müzik hocasi..."
Ama adam dinlemiyormus bile... Öyle mutsuzmus ki hasta olmus sonunda.
Bir beyaz hastane odasinda, etrafi beyaz giyinmis hemsirelerle dolu yatiyormus. Vücuduna bagli teller hastaneye kendi sattigi kalp cihazina gidiyor, kollarina bagli serumlarla besleniyormus. Fena halde mutsuzmus adam simdi. Ailesi, dostlari ve rahibi yataginin basina toplanmislar. Onlarda üzüntü içindeymis. Mutlu olanlar sadece ruh doktoru ile muhasebecisi imis.
Bir gece adam hastane odasinda Tanri ile yalniz kaldiginda "Tanrim" demis... "Hatirlar misin, çocukken sana yalvarmis ve istediklerimi siralamistim."
"Hatirladim" demis, Tanri... "Güzel bir hayaldi."
"Peki, niye onlarin hiç birini vermedin bana" demis, adam...
"Verebilirdim" demis, Tanri...
"Ama sana istemedigin seyleri vererek bir sürpriz yapmak istedim."
"Bak neler verdim sana..."
Bir güzel, sevecen es, iyi bir is, yasanacak güzel bir ev. Üç tatli kiz evlat...
Bir araya getirdigim en güzel yasam paketlerinden biriydi bu."
"Evet" demis, adam...
"Ama bana benim gerçekten istediklerimi vereceksin sandim."
"Ben de senin, benim gerçekten istedigimi verecegini sandim" demis, Tanri...
"Sen ne istedin ki" demis, adam hayretle...
Tanri'nin da bazi seyler isteyecegini hiç düsünmemismis hayatinda.
"Sana verdiklerimle mutlu olmani istemistim" demis, Tanri...
Adam karanlik odasinda sabaha kadar düsünmüs.
Sonunda yeni bir hayal kurmaya karar vermis.
Yillar önce kurdugu hayalin yerine
"Keske bunu hayal etseydim" dedigi bir hayal...
Bu defa ki hayalinde, zaten sahip oldugu seyler varmis hep.
Adam kisa zamanda iyilesmis, 47. kattaki dairesinde çok mutlu yasamis.
Kizlarin sen sakrak sesleri, esinin derin ela gözleri ve harika kus resimleri arasinda mutlu oldugunu hissedermis bütün gün...
Geceleri de okyanusa yansiyan kentin isiklarinin dalgalar üzerinde oynasmasina bakar, gülümsermis...


Sinir tanimadan büyük düsünmek...
Hayal gücünü sonuna kadar zorlamak...
Ama elde ettikleriyle de mutlu olmayi bilebilmek...
Tanri'nin insana verebilecegi en büyük iki nimet bu olmali...
Bakin bakalim, size neler vermis Tanri...
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter