Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: "TABAKLAMA"NIN TARİHİ
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1105
Google Özel Arama

Gönderen Konu: "TABAKLAMA"NIN TARİHİ  (Okunma sayısı 1105 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    ђ๏Ŧєєz

  • Özel Üye
  • *
  • Avatar Yok

  • İleti: 6692
  • Nerden: eksi25 - Erzurum
  • Rep: +586/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - hofeez@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle E-Posta
  • Çevrimdışı
"TABAKLAMA"NIN TARİHİ
« : 16 Şubat 2008, 12:48:52 »


 

Hiç kuşku yok ki, deri tabaklama işi insanın bildiği en eski zanaatlardan biridir. Av ve besicilik hayvanlarından elde edilen deriler önceleri giysi ya da çadır yapımında kullanılıyordu. Fakat düşük derecelerde katılaşıp, sıcakta çürüyorlardı. Muhtemelen daha sonra hayvansal yağlar sürülen deriler, daha esnek ve dayanıklı oluyordu. Bu, ilk temel tabaklama işlemini temsil ediyor ve Homeros'un İlyada adlı eserinde ve çeşitli Asur yazılarında belgeleniyor.

Eski çağlarda kullanılan başka bir işlem, tütsülemekti. Neredeyse kesin olarak tesadüfen bulunan bir işlemdi bu. Bu, aldehitlerin kullanılmasıyla gerçekleştirilen tabaklamaya yol açtı. Aldehitler dumanda mevcut olan bir unsur olup, yanan yapraklar ve yeşil dallar tarafından yayılıyordu. Kısa zamanda fark edildiği üzere, çürüme süreci kurutma yoluyla da yavaşlatılabiliyordu. Bu maksatla deriler güneşe seriliyor ya da tuzlanıyordu. Bitkisel tabaklama konusuna gelince, bu yöntem de uzun süredir bilinmekteydi. Gerçi bazı ağaçların (özellikle meşenin) kabuklarında bulunan tabaklama maddesinin nasıl keşfedildiği bilinmiyor. 'Zamanın başlangıcından' beri bilinen diğer yöntem, alüminyumla tabaklamadır. Bu maden doğal haliyle oldukça yaygın olup, volkanik bölgelerde özellikle mevcuttur.

Sürekli daha ince ve etkili kılınan bu işlemler, derinin eski dünyadaki kullanımının temelini oluşturdular. Yüzyıllarca bu şekilde devam ede geldiler ve bugüne kadar ulaştılar. Söz konusu tekniklerin yaygın kullanımına işaret eden kanıtlar, muhtelif yazılı dokümanlarda ve resimlerde, ayrıca arkeolojik buluntularda keşfedildi. Örneğin Mezopotamya' da Sümerler, MÖ dördüncü ve üçüncü bin yıllar arasında deriden uzun kıyafetler imal ediyor ve kadınlar için alınlıklar meydana getiriyorlardı .

Asurlular deriyi ayakkabılarda ve şarap tulumlarında kullanıyorlardı . Şişirildiklerinde, tulumlar sal vazifesi görüyordu. Fakat deriyi 'Morocco' adıyla bilinen tarzda işlemeye başlayan ilk medeniyet, eski Kızılderililerin medeniyetiydi. Mısırlılar da deri işlemeciliğinde dikkate değer beceriler geliştirdiler ve deriyi giysilerde (hatta gözlüklerde), aletlerde ve basit süslemelerde kullandılar. Fenikeliler ise, deri için ilginç bir kullanım alanı bulmuşlardı: Tarihçi Strabo'ya göre deriyle nargile imalatı yapıyorlardı.

Roma döneminde deri imparatorluğun tüm bölgelerinde yaygınca kullanılıyordu. Yerel olarak çoktan keşfedilmediği takdirde, bu bölgelere en iyi tabaklama yöntemleri götürüldü. Romalılar deriyi ayakkabılar ve giysiler için kullandılar. Ayrıca kalkan ve zırh yapımında da. Pompeii harabeleri arasında o döneme ait bir tabakhane keşfedildi. Söz konusu tabakhanede, takip eden yüzyıllar boyunca kullanıla gelen tüm ekipmanlar mevcuttu.

Deri üretimi sekizinci yüzyılda İspanya'da geliştirildi. O sıralar Arap egemenliği mevcuttu. Bu durumun tabaklama işlemi açısından temsil ettiği önemli avantajlar sayesinde, Avrupa'da yüzyıllar boyunca ünlü kaldı.

Fakat Marco Polo, deri işlemeciliğinin sadece Batı dünyasına özgü olmadığını gösterdi. 'Il Milione' adlı eserinde anlattığına göre, Moğollar deriyi barutluklar, battaniyeler, maskeler ve şapkalar için kullanıyordu ve geçen yüzyıla kadar tabaklama yöntemlerinde pek esaslı bir değişim olmadı.

Yağla tabaklama, koruyucu giysilerin üretilmesinde kullanılıyordu. Alüminyum tabaklaması da geniş bir yaygınlığa sahipti. Gerçi her zaman tam anlamıyla başarılı olmuyordu. Derinin daha esnek kılınabilmesi ve daha iyi görünmesi için, sık sık değişik son kat işlemleri de uygulanıyordu. Çoğunlukla da boyama yoluyla. Pratik kullanımlarına ilave olarak, bu ürünler dekoratif amaçlara da hizmet ediyordu.

Örneğin on dördüncü yüzyıl kadar erken bir çağda, deri ahşapla kombine edildi ve orijinal sanata giren bir beceriyle sandalyeler, tahtırevanlar ve kanepeler üretildi. Aynı durum döşemecilikte (özellikle Venedik'te on beşinci ve on altıncı yüzyıllarda), kutu ve mücevher kasaları yapımında da söz konusuydu. Ayrıca deriyle, kitap kapaklarına incelik ve dayanıklılık kazandırıldı.

Tabaklama tekniklerine geri dönersek, hızlı kuruyan yapıştırıcının tüyleri gideren etkisi yaklaşık olarak Ortaçağ'da keşfedildi. Bu teknik hâlâ geçerli ve normal olarak kullanılıyor. Fakat krom tuzlarının tabaklama özellikleri geçen yüzyılın ortalarında keşfedildiğinde, radikal bir devrim yaşandı. Bu yöntem yüzyılın sonuna doğru endüstri tarafından kullanılmaya başladığında, üretim kalitesini büyük ölçüde yükseldi. Başka bir devrimsel etken, tabaklama çukurunun yerine rotasyon kazanının kullanılmasıydı . Ayrıca yeni tabaklama tipleri keşfedildi.

Bu yeniliklerin bir sonucu olarak, tabaklama için gereken zaman büyük ölçüde kısaldı. Sekiz ilâ on iki ay gerektiren bir süreç, birkaç güne düşürüldü. Son olarak, deri işlemeciliği için kullanılan sistemlere ve aletlere bakmak üzere geriye dönük bir sıçrayış yapıyoruz. Gördüğümüz üzere, bunlar taş devrinden modern çağımızın eşiğine neredeyse değişmeden gelmişler. Ancak etkinlik ve kullanışlılıkta gelişmeler sağlandı. Etleri alma, kazıma, tıraşlama, oturtma, düzleştirme ve biçimlendirme ile ilgili benzer aletler, tabaklamanın yapıldığı hemen hemen her dönemde kullanılmıştır.

Bu, deri tabaklama zanaatının insanlık tarihiyle eşit olduğuna yönelik başka bir delildir. Öyle bir zanaatçılığın ispatıdır ki, otomasyonun geliştiği şimdiki zamanlarda bile kişisel hassasiyetle ve tabakçılık konusunda sağlam deneyimlerle yakından ilintilidir.


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
5 Yanıt
2891 Gösterim
Son İleti 07 Mayıs 2008, 23:46:35
Gönderen: ђ๏Ŧєєz
0 Yanıt
1795 Gösterim
Son İleti 29 Temmuz 2007, 21:23:09
Gönderen: çoban
4 Yanıt
2320 Gösterim
Son İleti 25 Kasım 2007, 01:35:46
Gönderen: loveryou53
0 Yanıt
956 Gösterim
Son İleti 10 Ocak 2008, 00:19:04
Gönderen: ђ๏Ŧєєz
0 Yanıt
952 Gösterim
Son İleti 31 Ocak 2008, 18:58:07
Gönderen: scorpions