Şifalı Bitkiler ve Kanser
Pek çok bitkinin güçlü bir antineoplazma (amaçsız hücre çoğalımını önleyici) etkisine sahip olduğu söylenir. Her toplumun şifalı bitkilerle tedavi geleneğinde, kansere karşı etkili olduğu söylenen bitkiler yer almaktadır. ABD’deki bir araştırma grubu tarafından, dünya üzerindeki tüm çiçekli bitkiler, olası kanser önleyici etkileri bakımından inceleniyor; bazı olumlu sonuçlara ulaşabilmek için tabii ki zamana ihtiyaç vardır. Tıbbi tedavide kullanılan bazı mucize ilaçlar, bitkilerden elde edilen etken maddeler içermektedirler. Bu konuda gösterilebilecek en önemli örnek, kan kanserine(lösemi) karşı kullanılan, vinblastin ve vincristin alkaloitlerini içeren, Madagaskar kökenli Cezayir menekşesi / Vinca rosea adındaki bitkidir.
Şifalı bitkilerin belirli bir amaç doğrultusunda kullanılabilecek spesifik ilaçlar haline dönüştürülebilecekleri konusunda bir fikir verebilir bize bu örnek. Ama değerini küçümsemeden, bu tür örneklerin de bir etkinlik sınırı olduğunun düşünülmesi gerekir; çünkü burada, kanser lokal bir hastalıkmış gibi kabullenilerek, spesifik etki içeren bir ilaçla tedavi edilmek istenmektedir. Halbuki bu hastalığın, bir sistem hastalığının dışavurumu olarak görülmesi ve bedenin kontrolü yeniden ele alabilmesini sağlayabilmek için, beden sistemlerine yönelik tedaviler uygulanması çok daha doğru olabilir. Şifalı bitkiler temizleyici, güçlendirici ve iyileştirici mekanizmaları destekleyici etkileri sayesinde, bu tür değişimlerin gerçekleşebilmesinde çok etkili olabilirler. Bu değişimlerin, bedensel, ruhsal, ve duygusal boyutların tümünü kapsadığını ve kanser hastalıklarının tedavisinde uygulanabilecek en etkili yöntem olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir sanırım.
Tüm beden sistemlerini kapsayan böyle bir tedavide, kan temizleyici ve tümör oluşumunu önleyici bitkiler en önde gelenlerdir.
Alıntı