Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yapİnsanoğlunun çağlar boyunca izlediği gelişim süreci incelendiğinde, ortaya çıkan, el sanatlarının hep bir ihtiyacı karşılamak üzere üretildiği sonucuna varılır.
Marmara bölgesinde üretilen el sanatları için de bu durum geçerlidir. Altay, Orhon ve Yenisey dolaylarında yapılan kazılarda Türk maden işçiliğinin en eski örnekleri bulunmuştur. Altın, bakır ve tunçtan yapılmış eşyaların yanı sıra demir işçiliğinin de özel bir yeri vardır. Orta Asya Türkleri için eski bazı kaynaklarda “demir üreten ve bu madeni en iyi işleyen kavim” olarak söz edildiğine rastlanmıştır. Orta Asya maden sanatını Selçuklu ve Osmanlılar çok ileri bir düzeye getirmişlerdir.
Maden işçiliği silahlar, gündelik eşyalar ve süs eşyaları olarak üç ana gruba ayrılabilir. Türklerde maden işçiliğinin gelişmesinin nedeni olarak, Selçuklu ve Osmanlı gibi Türk devletlerinin sürekli savaş halinde olmalarını gösterebiliriz. Demir ve çelikten yapılmış zırh, miğfer, kalkan gibi savunma silahlarına, dövülerek hazırlanan yüksek kalitede kılıç ve bıçaklara da sıkça rastlıyoruz.
İlimizde bu el sanatının en güzel örneklerine Taraklı İlçesi Yenidoğan (İğdelik) Mahallesi’nde yaşayan Abdallarda rastlanmaktadır. Geleneksel olarak yalnız sergilemeye yönelik miğfer, zırh, kalkan gibi savaş araçlarının yanı sıra, günümüz modern araç ve gereçleriyle de sürdürülen süsleme sanatı açısından göze hitap eden sıcak demircilik ürünleri arasında; kartal, tavşan, at, yılan, yaprak ve üzüm vb. gibi hayvan ve bitki figürlerinin birebir örnekleri, sehpa, fener, şamdan, ahize, duvar apliği, dekoratif merdiven korkuluğu vb. birçok süs ve kullanım eşyası sıcak demir ustaları tarafından yapılamaktadır. Ayrıca demir atölyelerinde balta, keser, kazma vb. ürünlerde üretiliyor.