Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Saptırıcı Önderlerin Ve Onlara Tabi Olanların MahŞerdeki Durumları
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 1 cevap var
OkumaGösterim: 1181
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Saptırıcı Önderlerin Ve Onlara Tabi Olanların MahŞerdeki Durumları  (Okunma sayısı 1181 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı


 

Her asrın insanı yaşadığı devirde kime tabi olduysa onunla mahşere çağırılacaktır.

Ayeti kerime’de şöyle buyuruluyor:

“İnsan sınıflarından her birini biz o gün imamlarıyla beraber çağıracağız.” (İsra: 71)

Hazreti Ali -radiyallahu anh- Efendimiz bu ayeti kerime hakkında “İmamdan murad, herkesin yaşadığı asrın önderidir.” buyurmuşlardır.

Herkes dünyada kimin bayrağı altında bulunmuşsa, kime uymuş, kimleri rehber edinmişse, ahirette de onun bayrağı altında bulunacaktır.

Rehber edindiği, peşine düşüp gittiği lideri nereye götürürlerse onlar da oraya gidecek. Dünyada olduğu gibi ahirette de bir ve beraberdirler. İyiler iyilerle beraber cennette, kötüler kötülerle birlikte cehennemde olacaklardır. ayeti kerime’lerde şöyle buyuruluyor:


“Firavun kıyamet gününde milletine öncülük eder, onları cehenneme götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir!” (Hud: 98)

“Onlar bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete uğratılırlar. Ne kötü yerdir onların götürüldükleri yer!” (Hud: 99)

Ne kötü bir ikramdır onlara takdim edilen! Ne kötü bir bağıştır verilen! ayeti kerimelerde şöyle buyuruluyor:

“Onları ateşe çağıran imamlar kıldık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir.” (Kasas: 41)

“Bu dünya hayatında biz onların peşine bir lanet taktık (daima lanetle anılacaklardır.) Kıyamet gününde ise onlar çirkinleştirilip iğrenç kimselerden olacaklardır.” (Kasas: 42)

İyilerin arkasında gidenler, saadeti ebediyeyi kazanmaya vesile oldukları için liderlerini överek ve ona dualar ederek büyük bir mutluluk içinde Cenneti alaya doğru yürüyeceklerdir. Saptırıcı liderlerin peşine takılanlar ise felaketi ebediyeye düşmelerine sebep oldukları için onlara büyük bir kin ve öfke duyacaklar, düşünmeden körü körüne ardına sürüklendikleri önderlerine lanetler yağdıracaklar, beddualar edeceklerdir. ayeti kerimelerde şöyle buyuruluyor:

“Hepsi birbiri ardından cehennemde toplanınca, sonrakiler öncekiler için ‘Ey Rabbimiz! Bizi saptıranlar işte bunlardır. Bunlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!’ derler.

Allah da ‘Zaten hepsinin azabı kat kattır, fakat siz bilmezsiniz.’ buyurur.” (Araf: 38) “Öncekiler de sonrakilere derler ki: Sizin bize hiçbir üstünlüğünüz yok. O halde siz de kazandıklarınıza karşılık tadın azabı!” (A’raf: 39)

Resuli Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise Hadisi şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:

“Kıyamet gününde insanlar bir araya toplanır, Rabbimiz ‘Her kim neye tapmışsa onun ardına düşsün.’ buyurur. Artık kimi güneşin, kimi ayın, kimi tağutların (kodamanların) peşine düşüp gider.” (Buhari. Rikak: 52)

Allahu Teala bu gibi kimselere azabını hatırlatarak kendi katına geldikleri zaman hor ve hakir olarak birbirleri ile çekişip tartışacaklarını haber vererek ayeti kerime’sinde şöyle buyuruyor: “Sen o zalimleri Rabblerinin huzurunda durduruldukları zaman, suçu birbirine atıp dururken bir görsen!” (Sebe: 31) Hep birbirini suçlayacaklar, hep birbirlerini kınayacaklar... Hiç birisi suçu üzerine almak istemeyecek.

Başkalarının peşlerinde körü körüne giden, bu hususta kendilerini uyarmak isteyen münevver insanları dinlemeyen kimseler, o gün hakikatı apaçık gördüklerinde; liderlerinin sureti haktan görünerek her şeyi nasıl ters gösterdiklerini, o kodamanlara uydukları için nasıl bir felakete düşürüldüklerini ve azabın hazır vaziyette kendilerini beklediğini müşahede ettiklerinde pek büyük bir hasret çekecekler. ayeti kerime’de şöyle buyuruluyor: “İçlerinde zayıf sayılanlar (tabi olanlar, peşlerine takıldıkları o) büyüklük taslayanlara ‘Siz olmasaydınız biz inanmış olacaktık.’ derler.” (Sebe: 31)

Zehirli propagandalarının kendilerinin kafir olmalarına sebep olduğunu söylemek isterler.

Fakat onlar da kendilerine uyanlar gibi büyük bir azapla karşı karşıya bulunuyorlar, hepsi de aynı girdabın içindeler. ayeti kerime’de şöyle buyuruluyor:

“Büyüklük taslayanlar ise zayıf sayılanlara (kendilerine tabi olanlara) ‘Size hidayet geldi de, sizi ondan biz mi çevirdik? Hayır, kendiniz suçlu idiniz’ derler.” (Sebe: 32)

Yani onlara şunu demek isterler:

Biz sizi sadece davet ettik. Siz ise hiç bir mesned, hiç bir delil olmaksızın bize uydunuz. Allah’ın dinini, ahkamını, emir ve yasaklarını arkanıza ittiniz.

Biz sizin gibi binlerce insanı peşimize takmaya zorlayacak bir kuvvete sahip değildik. Siz isteseydiniz bizi bu işten alıkoyardınız. Siz bize bağlılık göstermeseydiniz, bağışlarınızla, yardımlarınızla, hediyelerinizle desteklemeseydiniz, bizi kimse tanımazdı.

Allah’ın dinini arzu ve heveslerinize uydurmak için değiştirmek isteyenleri baştacı yapıyordunuz. Size her türlü suç ve günahı işleme ruhsatı verebilecek, haramı helal yapacak kimselere yüksek payeler veriyordunuz. Şimdi ise suçsuz olduğunuzu iddiaya kalkışıyorsunuz. Halbuki bu günah ve isyanda hepimiz ortağız.

Onların verdiği cevabı da Allah-u Teala ayeti kerime’sinde beyan buyuruyor:

“Zayıf sayılanlar (tabi olanlar) da (peşlerinden gittikleri) o büyüklük taslayanlara ‘Hayır, gece gündüz bizi aldatıyordunuz. Bize Allah’ı inkâr etmemizi, O’na ortaklar koşmamızı emrediyordunuz.’ derler.” (Sebe: 33) Gece gündüz kendilerine tuzak kurduklarını, yaldızlı ve parlak laflarla aldatarak hülyalara daldırdıklarını, doğru yolda olduklarını telkinle kandırdıklarını söyleyecekler.

Neticede uyanlar da uyulanlar da bu karşılıklı suçlamaların kendilerine bir fayda sağlayamayacağını anlayacaklar. Aslında her iki taraf da suçlu. Önderlerin hem kendi günahları var, hem de saptırıp yoldan çıkardıkları kimselerin günahları var. Diğerleri ise hem kendi günahlarının cezasını çekecekler, hem de onlara körü körüne uymalarından ötürü mesuldürler.

Kendileri için hazırlanan azabı gördüklerinde kelimelerle ifade edilemeyen elem ve nedamet duyarlar.

“Bunlar azabı gördüklerinde pişmanlıklarını içlerine atarlar, ettiklerine içleri yanar.” (Sebe: 33)

Hakkı, hakikatı red ve inkar eden bu nasipsiz mahluklar, işledikleri günahların cezasını çekecekler, ektiklerini biçip ettiklerini bulacaklar.

Ayeti kerime’lerde şöyle buyuruluyor:

“Biz o kafirlerin boyunlarına demir boyunduruklar takarız. Onlar ancak yapmış olduklarının cezasını çekerler.” (Sebe: 33)

“Onlar hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı.” (Nebe: 27)

Avam güruhu, dünyada iken lider kabul ederek hayvan sürüsü gibi körü körüne peşlerinde sürüklendikleri kimselerin ahiretteki zillet ve meskenetlerini, ne kadar sefil bir duruma düştüklerini gördüklerinde onlara şöyle derler:

“Biz size uymuştuk, sizin bağlılarınızdık şimdi siz Allah’ın azabından zerrece bir şey olsun savıp, bizi koruyabilecek misiniz?” (İbrahim: 21)

Kendilerine ne emretmişlerse emirlerini tutmuşlar, onlara uydukları için zaten bu acı sonuca varmışlar.

Bütün yetkileri, makam ve mansıpları dünyada kalan, yaptıkları tahrip ve tahriklerin, sapma ve saptırmaların cezası ile karşı karşıya bulunan önderler bu sözler karşısında mahçup olurlar, acziyetlerini itiraf ederler ve derler ki:

“Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi, biz de size doğru yolu gösterirdik.” (İbrahim: 21)

Orada ister istemez Allahu Tealanın yüce kudretini kabul ve itiraf ediyorlar. Halbuki bir imtihan sahnesi olan dünyada iken, hem kendileri kabul etmiyorlardı, hem de arkalarına taktıkları kimselere kabul etmemelerini telkin ederek şirke sürüklüyorlardı.

“Şimdi artık sızlansak da sabretsek de birdir, kaçıp sığınacak bir yerimiz yoktur.” (İbrahim: 21)

Artık iş bitmiş, iş işten geçmiştir.

“O halde o gün hepsi azapta müşterektirler.” (Saffat: 33)
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Günümüzde de saptiranlar da sapanlar da pek cok. Allah onlari islah etsin ne diyelim. Paylasimin icin sagol arkadasim.
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
4 Yanıt
1601 Gösterim
Son İleti 08 Temmuz 2007, 20:10:28
Gönderen: sevdaligul
2 Yanıt
1201 Gösterim
Son İleti 24 Haziran 2008, 00:29:14
Gönderen: sevda
6 Yanıt
2176 Gösterim
Son İleti 10 Nisan 2009, 13:42:22
Gönderen: miss_depp
0 Yanıt
681 Gösterim
Son İleti 10 Eylül 2015, 13:35:07
Gönderen: halukgta
0 Yanıt
270 Gösterim
Son İleti 15 Kasım 2015, 22:31:39
Gönderen: alpacino0092