Şair Hasan Sancak tan Hasan Cemal ve Murat Karayılan a Şiirli İsyan!..
ŞAİR HASAN SANCAK’TAN: ’ HASAN CEMAL VE MURAT KARAYILAN’A ŞİİRLİ İSYAN!..’
Alaçamlı=Köprübaşılı Halk Şairi, Reklâm Yazarı, Eğitimci, Gazeteci Hasan Sancak Kandil’e gidip, Murat Karayılan’la röportaj yapan Gazeteci Hasan Cemal’i ve Murat Karayılan’ı 7+7=14 lü olarak hece ölçüsüyle yazdığı on sekiz dörtlüklü ve nakaratlı ‘HASAN CEMAL AMADE-KANDİLDE KARAYILAN MAŞA OLDUNUZ MAŞA-TÜRK’Ü SOKUYOR YILAN’ şiiriyle protesto etti.
Konu ile ilgili görüşlerini dile getiren Sancak:’ Türkiye ekonomisine milyarlarca lira zarar veren ve vatanımızda oluk oluk kanlar akıtan bir terör örgütü alçağının propagandasını yapmak, bağışlanacak bir şey değildir. Yurdumuz üzerinde ABD, AB ve İsrail üçgeninde sinsi ve adi bir oyun sergilenmektedir. Ruhu ve bedenini bunların emrine verenler vardır. Onların verdiği zarar düşmanlardan daha fazladır. Düşmanı giyinişinden tanımaktayız. Zehir kusanlar, Türkçe konuşmaktadırlar. Dilleri akrebe benzemektedir. Memleketin suyunu içmektedirler. Havasını teneffüs etmektedirler. Ekmeğini yemektedirler. Kalemlerinden kan damlamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabını herkesin bir sefer daha okumasını ve akıldan çıkartmamasını istiyorum. 20 Ekim 1927’de söylediği sözler sanki bugün için söylenmiştir.
PKK kahpelerinin yaptıklarını bu kişiler görmezler mi? Büyük şehirlerde bombalar patlatılmaktadır. Ayırım gözetilmeden bütün araçlar ateşe verilmektedir. Dağdakilerle şehirdekilerin hiç bir farkı yoktur. Derhal terörist ve yandaşları için bir terör yasası çıkartılmalıdır. Affedilenler soluğu dağlarda almaktadırlar. Biri kurşun, bomba, mayınla, yandaşları arkada maskeli olarak çocukları ve gençleri kullanarak; taşlarla, sopalarla, kuş lastikleri ile can güvenliğimizin teminatı polis ve askerlerimize saldırmaktadırlar. Kanunlarımız ne yazık ki caydırıcı değildir. Ön taraftan içeri girenler arka taraftan sessiz sedasız çıkmaktadırlar. Sokakları ateş topuna döndüren yandaşların ev adresleri bellidir. Hep aynı ailenin çocuklarıdır. Çevreye verdikleri zararlar maddi ve manevi olarak anne ve babalarına kesilmelidir. Milletimiz bunların insafına bırakılamaz. AB kendi yasalarını sürekli olarak dayatmaktadır. Bizim kendi insanlarımızı bizden ayırmak için var güçleriyle çalışmaktadırlar. AB kanunları kesere benzemektedir. Bizim bölünmemiz için ellerinden gelen çabayı göstermektedirler. Kendilerine olduğu zaman en sert tedbirleri alarak, kanunlar çıkarmaktadırlar. Türkiye’nin bölünüp parçalanması için PKK ya can simidiyle sarılmaktadırlar. Onlar olmazsa, PKK bir hiçtir. Bu mahlûklara her türlü silahı vermektedirler. Çünkü bunlar ülkemize girip kaçanların torunlarıdır. Dün Atatürk, silah arkadaşları ve halkımız onları nasıl kovduysalar, yine hepsi memleketimizden kaçacaklardır. Onların yerli işbirlikçilerini de unutmamız da mümkün değildir. Geçmişte düşmanın kaşığını sallayanların başına ne geldiyse, parçalanmamız için uğraşanların başlarına da aynısı gelecektir. Tarih bunların örnekleriyle doludur.
Şimdi buradan yapılan röportajla ilgili görüşlerimi açıklamak istiyorum.Ben,bir kişi ile röportaj yapacaksam, bu kişi bilinmeyen bir yerdeyse, nasıl bulurum?Ona ulaşmam mümkün değildir.Demek terör örgütü aradı. Benim yerim belliyse, telefonum ve mailim varsa, diğer kişinin bana ulaşması daha kolay olur. Herhalde onların telefonla konuşmaları kayda alınmıştır. O zaman niçin bunların bulundukları yerler anında başlarına geçirilmez.70 bin kişinin dinlendiğini bizzat yetkililer söylemektedirler. Irak’taki teröristler dinlenmiyor mu?Bu çok zor mudur?
Teknoloji binlerce kilometrelik yolu avucunun içine almaktadır. Şimdiye kadar oradaki büyükbaşların kafası koparılması gerekirdi. Yapılmadıysa, bu bizim ayıbımızdır. Murat Karayılan’ın konuşmaları tamamen kahpelik ve ihanet kokmaktadır. Sanki şu soruları bana sor diye hazırlanmış sorulardır. Türk Milleti kendi vatanını bölmek için düşmanların dümen suyuna gidenleri affetmeyecektir. Başarılı olamayacakları kesindir. Başarılı olsalar bile kendilerini köşklerde oturtacaklarını zannetmesinler. İlk önce onların işini bitireceklerdir.
Murat Karayılan’ın söylediği sözler kendi sitelerinde binlerce sefer söylenmiştir. Google’ye PKK yazılınca siteleri birinci sayfadan çıkmaktadır. Mahlûklar bizim verdiğimiz elektrikle bize ihanet kusmaktadırlar. Kimsenin bu ve benzeri siteleri susturmak aklına gelmez mi? Yazılanların sadece başlıklarına baktığımız zaman insanın tüyleri diken diken olmaktadır. Bazılarını bilginize sunuyorum. ‘PKK DEVLET KURMAK İSTEMİYOR. DAHA MAKUL BİR ÇİZGİDEYİZ. SİLAHLI MÜCADELE ARTIK MEŞRU SAVUNMA ÇİZGİSİNDEDİR. DTP’YE YAPILAN SİYASİ KATLİAMDIR. ÖNKOŞULSUZ SİLAH BIRAKIRSAK HER ŞEY BETER OLUR. GENEL AF ÇIKARILSIN. AF LİDER KADROSUNU DA KAPSASIN. KÜRTLER'E KÜLTÜREL HAK TANINSIN…’
Bu başlıkları okuyanlar milyarlar verse, bu sözleri söyletemezler. PKK beş kuruş vermeden bedava propagandasını yaptırdı. Televizyonlar, gazeteler ve internet haber siteleri sayfa sayfa yazdılar. Keşke bu şerefsizler tarafından kahpece şehit edilen polisler ve Mehmetçiklerimiz içinde bu kadar yer ayırsaydınız. Buradan basınımızın desteğiyle PKK destekçisi 350 milyon nüfuslu ABD li gazetecilere ve Hasan Cemal’e bir çağrıda ve teklifte bulunuyorum. Usama Bin Ladin'le röportaj yapmak isterler mi? ABD yi nasıl yok edeceğini yazabilir misiniz? Gazeteci değil misiniz? Onu da bulursunuz!Bu sefer de dünya sizden bahseder? Görüntülü olarak televizyonlara da servis yaparsınız. Tabiî ki yersen! Yüreğiniz yeterse! Adamın dünyayı başına geçirirler. Ne olduğunu anlayamazsınız’ dedi.
Atatürk'ün Türk Gençliği’ne Hitabı
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni,
ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve
istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bil fiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!
GAZİ MUSTAFA KEMAL
20 Ekim 1927
Alaçamlı=Köprübaşılı Halk Şairi Reklâm Yazarı Eğitimci Gazeteci Hasan Sancak Kimdir?
Orta Karadeniz Bölgesinin en şirin ilçelerinden biri olan, yeşille mavinin kucaklaştığı turistik Samsun’un Alaçam ilçesinden en derin saygı ve sevgilerimi sunarım. Adım soyadım Hasan Sancak’tır. Alaçamlı Halk Şairi, Reklâm Yazarı, Eğitimci, Gazeteciyim. 24 senedir basının içindeyim.53 yaşındayım. Nagehan isminde bir kızım, Alp Cihan ve Boğaç Han isminde de iki tane erkek çocuk sahibiyim. Alaçam ilçesinde 01.01.1956 yılında doğdum. Aslen Trabzon'un Köprübaşı İlçesindenim. Bize burada Hacı Dedeoğlu Sülalesi (SANCAK) derler. (Hacı Seyit Dedeoğlu’ nun-Merhum) en büyük oğlu Yakup Sancak’ın oğluyum. Dokuz kardeşiz. Annemin ismi Emine, (Merhume) babamın Yakup'tur.
Alaçam’da sırasıyla Fatih İlkokulu'nu, Alaçam Lisesi’nin orta ve lise kısmını tamamladım. 06.11.1980'de Samsun Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü'nden mezun oldum. Aynı sene Ankara'da kurayı çekerek, 15.12. 1980 ’de Hatay ili Antakya Atatürk Ortaokulu’nda depo öğretmenliği görevinde bulundum. 14. 01,1981’de ayrıldım. 19.01.1981'de Antakya Şenköy Ortaokulu’na Stajyer Türkçe Öğretmeni olarak tayin edildim. 21.06.1981- 02.01.1982 yılları arasında müdür vekilliği üstlendim.
19.01.1982’de stajyerliğim kalktı.15.12.1983 yılında Antakya Hassa Salmanuşağı Ortaokulu'na gönderildim.15.01.1984'te Isparta 40'ıncı Piyade Alayı'nda, dört ay süreyle, askerlik görevimi er olarak gerçekleştirdim.
15.12.1985’te eş durumu dolayısıyla Samsun'un Alaçam İlçesi İmam Hatip Lisesi'ne tayinim çıktı. Burada 15.09.1999 yılına kadar görev yaptım. Aynı tarihte Alaçam Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda Türkçe Öğretmenliği görevine başladım. Birinci dönem görev yaptıktan sonra Kaymakamlık oluruyla ikinci dönem Fatih İlköğretim Okulu'na atandım.
Millî Eğitim Bakanlığı'nın çıkarmış olduğu 'Norm Kadro' dolayısıyla 06.07.2000 yılında Alpaslan İlköğretim Okulu'nda Türkçe Öğretmenliği görevine başladım.15 saat Alpaslan İlköğretim Okulu, 15 saat Karşıyaka İlköğretim Okulu'nda Türkçe dersine girdim. Millî Eğitim Bakanlığı'nın çıkartmış olduğu 'Norm Kadro'yu Danıştay'ın değiştirerek, meslekteki kıdeme göre tayinlerin yapılması esasına dayanarak, tekrar tayin istedim.2001 yılının ilk 6 ayında Karşıyaka İlköğretim Okulu ve Atatürk İlköğretim Okulu'nda görev yaptıktan sonra 31.07.2001’de Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda asil öğretmenlik görevine döndüm. Toplam 25 sene dört ay görev yaptıktan sonra bu okuldan 2005–2006 yılının Temmuz ayında emekliye ayrıldım.
Ben,1 Aralık 2000 de,44 yaşında gördüğü gerçek rüya reklâm senaryosunu notere onaylatan ve bu tarihten sonra da rüyalarında reklâm senaryoları gören dünyadaki ilk ve tek kişiyim. O tarihten itibaren de düşümde reklâm senaryoları görerek, notere onaylattım. Bu tarihten sonra da reklâm senaryoları yazmaya başladım. Notere onaylattığım ilk gerçek rüya reklâm senaryom ile birlikte, reklâm yazarı oldum. 5 Aralıkla, 12 Aralık 2000 tarihleri arasında ulusal televizyon ve gazeteler beni dünya ve Türkiye’ye flaş haber olarak duyurdular. Coca Cola benden beş sene sonra noter onaylı gerçek rüya reklâm senaryomu dünya ve Türkiye’deki ulusal kanalların reklâm kuşaklarında aynen oynatmıştır. Coca Cola ile mahkememiz şu anda devam etmektedir. Samsun yerel mahkemeyi kaybetmiştim. Yargıtay’a itiraz ettik. Samsun Yerel Mahkemesinin verdiği kararı Yargıtay bozdu. Dava yakında Samsun’da tekrar başlıyor.
Şimdiye kadar şiir kitaplarım, NOTER ONAYLI RÜYA REKLÂM SENARYOLARIM, Notere onaylattığım "Televizyonlar İçin 300 e yakın İlginç Yarışmalarım ile kamuoyunun gündemine geldim.Bu reklâm senaryolarımı RÜYALARIMI ÇALDILAR!..Kitabımda okuyucularla buluşturacağım. Google’den Rüyalarımı Çaldılar, Blogcu Hasan Sancak, Noter Onaylı Rüya diye yazarsanız,yüzlerce sayfamla karşılaşırsınız. Çok ilginç alternatif reklâm senaryo önerilerim vardır. Şiir kitaplarıma desteklerinizi bekliyorum. Faturası kesilerek, şiir kitaplarımın iç karton kapaklarında renkli olarak, reklâmlarınızı yaptırabilirsiniz.Çıkan üç tane şiir kitabım vardır. Bu kitaplarla birlikte basıma hazır 50 tane şiir kitabım ve 5000 tane şiirim bulunmaktadır.50 tanesi notere onaylatılan 400 taneden fazla reklâm senaryom bulunmaktadır. Belirli yıllarda Alaçam'da (T.R.T-A.A.-İ.H.A.-D.H.A -HÜRRİYET-GÜNEŞ-ORTADOĞU-FOTOSPOR-HALK-SANCAK-ALTINOVA Gazetesi' nin muhabirliğini ve temsilciliğini yaptım.
ÇIKAN ŞİİR KİTAPLARIM:
(O' DUR) ÖĞRETMENİN EN GÜZEL ATATÜRK ŞİİRLERİ (2000)
ONLAR A N ALARIMIZ -ÖĞRETMENİN EN GÜZEL ANNE ŞİİRLERİ.
(2003)BENİM ANNEM MELEKTİ ('2005)
‘HASAN CEMAL AMADE-KANDİLDE KARAYILAN
MAŞA OLDUNUZ MAŞA-TÜRK’Ü SOKUYOR YILAN’
Bu röportaj ihanet-kaldırın yazıları
Irak’ta cirit atar-terörist tazıları
Gel deyince koşulur-manşetten sayfa sayfa
Görevini yapıyor-emir veren ve tayfa
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Söylenen bütün sözler-sanki kurşun ve mayın
Size ben ne diyeyim-duyuyor musun Sayın
Sana kim haber verdi-nasıl gittin oraya
Üst başlar arandı mı-koydular mı sıraya
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Sözüm yetkililere-duyun beni bir kere
Başları vücutları-eğdirirsiniz yere
Bize terörü yapan-bir karış uzaklıkta
Nasıl bulamazsınız-Ata ararım Ata
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
BBG Evi idi-güvendik ve inandık
Doğru sözdür diyerek-birlikte inan kandık
Burnumuzun dibinde-ihanet kokan sözler
Niçin oyulmaz söyle-hem kalbi hem de gözler
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Nerede istikbarat-söyle çaresiz miyiz
Dinlenen 70 bin can-terörde aciz miyiz
Canbaza bak denerek-oyun içinde oyun
Türk Milleti uyuma-haine eğme boyun
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Kandil’de kimler vardır-ABD ve Barzani
Bir de şu Talabani-ilgilendirsin seni
Koruma altındadır-oralarda Yarasa
Sözleri söylüyorum-üstüne basa basa
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Elleri ve kolları-sallayarak gezerler
Mehmetçik nöbet tutar-mayınlarla ezerler
Bağımsız değil miyiz-yollayın füzeleri
Ağızda ve boğazda-kalmalı mezeleri
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
PKK cerahattır-pisliktir iltihaptır
Esrar uyuşturucu-kullandıkları haptır
Kucağa otururlar-doğar bundan piç nesil
Kan yerlere serilir-kavruluyor ilçe il
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Kürtüm diyemezsiniz-onlara eziyeti
Durmadan verirsiniz-üzersin cemiyeti
Batı Kuzey ve Güney-ateş altında Doğu
70 milyon birlikte -hissedereiz soğuğu
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Hedeftedir Türkiye-Büyük Ermenistanı
Orda kurmak isterler-uyandırın vatanı
PKK bir piyondur-emre itaat eder
Dolarları kaparak-milletini mahveder
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Takiyye onlardadır- yalan ile iftira
Çok iyi bilmektedir-devamlı azar yara
İmralıda Akrep var-kuyruğunda iğnesi
AB ile İsrail-onlara verir besi
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Röportajı bir oku-sanki haksızız bizler
Onlar ise insancıl-niçin çıkar krizler
İnsanın ölmesini-hiç istemiyorlarmış
Hepsi barışçı imiş-bu masal ya mış da mış
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Mehmetçiği vuran kim-patlatan bombaları
Acaba ben miyim ki-öldüren babaları
Dün on şehidim vardı-Diyarbakır dershane
Aklımızdan çıkmıyor-sakın bulma bahane
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
İsteğin dışındaysa-ablukada şehirler
Araçlar yakılıyor-yurtta görülr kirler
Tezgah sinsi ve adi-hem alçakça ve kanlı
Anne baba çocuklar-ölüyor delikanlı
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Demokratik özerklik- istederiz de Kürdistan
Hepten bölücüsünüz-yerde sürünür insan
Mahalli İdareler-yerel yönetimleri
Güçlendirin söylüyor-konuşur seri seri
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Hedefleri bellidir-saçmalardan seçmeler
Federasyondan sonra-en son devlet bilsin er
Söylediklerinize-öğren inanmaz karga
Söz duyulduğu anda-kesilmeliydi gaga
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Tehlikenin boyutu-bilinmeli iyice
Tv ile gazete-yazmalı gündüz gece
Altın tepside sunsan-eşek asla huyundan
Vazgeçemez anlayın-bunlarda yoktur iman
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
Kim olursanız olun-kalem ters yazmamalı
Yıkıcıyı kollayıp-durmadan azmamalı
Şair Hasan yazacak-gerçeği doğruları
Yazdığı dörtlüklerle-soracak soruları
‘Hasan Cemal amade-Kandilde Karayılan
Maşa oldunuz maşa-Türk’ü sokuyor Yılan’
HASAN SANCAK
ALAÇAMLI HALK ŞAİRİ
REKLÂM YAZARI
(EĞİTİMCİ-GAZETECİ)