AŞK VE HAYAT > Hayata Dair Olaylar

Sahip Çıkamadık

(1/1)

sevdaligul:
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Pippa Bacca, sanatçı arkadaşı Silvia Moro ile beraber “Barış Gelini” adıyla, dünya barışı için düzenledikleri ve 8 Mart 2008’de Milano’dan başlayıp Slovenya, Hırvatistan, Bosna, Bulgaristan, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin güzergâhından Tel-Aviv’de noktalanması planlanan bir yolculuk sırasında, Kocaeli’nin Gebze ilçesine bağlı Tavşanlı Köyü yakınlarında Ballıkayalar mevkiinde tecavüze uğramış ve boğularak öldürülmüştür. Bacca ve arkadaşı Nisan ayı ortalarında Kudüs’e ulaşmayı planlıyordu. Yolculuk başlangıcında, internet sitelerinden “Beraberimizde yolculuk boyunca üzerinde birikecek tüm kirlerle birlikte götüreceğimiz tek elbise beyaz gelinlik olacak.” demişlerdi.

Nijeryalı Festus Okey, 20 Ağustos 2007 günü saat 17.30 sularında Tarlabaşı’nda arkadaşı Mamina Oga ile gezerken, polis memuru Cengiz Yıldız ve ekibi tarafından gözaltına alınıp Beyoğlu Polis Merkezi’ne getirildi. İddiaya göre Yıldız, Okey’in üzerini aradı ve iç çamaşırında 13 paket kokain buldu. Okey, polisin silahına davrandı. Arbede sırasında silah patladı ve Okey hayatını kaybetti.

Nijerya’dan çalışmak için 2011′de Türkiye’ye gelen Courage Aigbedion isimli kişinin, beş Türk tarafından dövüldükten sonra gözaltında hayatını kaybettiği öne sürüldü. Olay akıllara 2007′de İstanbul’daki bir karakolda hayatını kaybeden Nijeryalı Festus Okey’i getirdi.

21 Ocak’tan beri Türkiye’de kayıp olan ABD’li Sarai Sierra‘ya ait olduğu kesinleşen cesedin bıçaklandıktan sonra olay yerine getirildiği belirtiliyor. Yapılan incelemelerde cesedin yüksek bir yerden atıldığı öne sürülürken Sarai Sierra’nın karnında kesici alet yarası olduğu belirtiliyor. Olay yerine gelen Cumhuriyet savcısı Hüseyin Kaplan’ın incelemeleri sürüyor.

Evet, yukarıda okuduğunuz dört paragraf ülkemizde öldürülen insanların hikâyesi. Maalesef bir yabancı turist yine ülkemizde hunharca öldürüldü. Barış için düzenledikleri uzun yolculuğun Türkiye ayağında tecavüze uğrayıp boğularak öldürülen Pippa Bacca, Tarlabaşı’nda gezerken gözaltına alınıp ölen Festus Okey ve çalışmak için Nijerya’dan gelip dövülüp gözaltında hayatını kaybeden Courage Aigbedion gibi Sarai Sierra’nın da akıbeti değişmedi.  Güzel ülkemin kadına düşkün insanı, aklımdan geçenlerle beni yanıltmadı. O da fotoğraf çekmek için geldiği İstanbul’un arka sokaklarında başına taşla vurularak öldürüldü.

Kadınlarını öldüre öldüre bitiremeyen sevgili ülkem, bu sefer de bıçağını yabancı turistlere çevirdi ve acımasızca birer birer öldürmekten de vazgeçmiyor. Ne yazık ki ülkemizde insan hayatına verilen önem yollarda acımasızca öldürdüğümüz hayvanlarınkinden farklı değil.

Sarai Sierra için “uyuşturucu kuryesi denildi, mafya öldürdü” denildi ama eldeki veriler sadece Amerikalı, 33 yaşında, 2 çocuk annesi ve fotoğraf tutkunu kadın olmasından başka bir şey değil. Her ne amaçla ülkemize gelirse gelsin hiçbir yabancı turist ölmemeli. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.

İnsanımız, esnafımız ve halkımız turistleri “yolunacak kaz” gibi görmekten, gece kulüplerinde hesap kakalamaktan ve dükkânlarımızda onları kazıklamaktan artık vazgeçmeli. Ülkemize gelen hiçbir yabancı sırf “mini etek giyiyor, sarışın, güzel kadın” diye tecavüze uğramamalı ve öldürülmemeli. İnanın hiç kimse böyle bir uygulamayı hak etmiyor.

Zannedersem “EDEB” kelimesindeki E’nin eline, D’nin diline ve B’ninse beline sahip olmak anlamında geldiğini idrak ettiğimiz vakit bu rezil ve sefih alışkanlıklarımızdan kurtulmuş olacağız. Misafirperverliğimizle tanımalı bizi yerli yabancı turistler. Şehrimize gelen yabancılar bizi samimiyetimiz, güler yüzlülüğümüz ve kişilerin ırz, namuslarına saygımızla anlamlılar.

Her bizim olmayana saldırırsak dünyada ne AİLE kavramı kalır ne de SOY, SOP. Zira evlenirken “temiz aile kızı, helal süt emmiş” birini istemesini biliyorsak ve eşimizin, kızımızın namusu ile ilgileniyorsak başkalarına da göz koymamamız gerek.

Zannedersem “EDEB” kelimesindeki E’nin eline, D’nin diline ve B’ninse beline sahip olmak anlamında geldiğini idrak ettiğimiz vakit bu rezil ve sefih alışkanlıklarımızdan kurtulmuş olacağız.

30-35 senedir şakır şakır kendi evlatlarını teröre kurban veren, bu acıyı bilen bir ülke olarak emniyetimiz ülkemize, şehrimize gelen misafirlerin emniyetini sağlamalı. Gözaltına alınanlar her ne sebeple olursa olsun emniyette ölmemeli. Kadınlar, sırf kendi başlarına/yalnız olduğu ve açık giyindiği için, töre ve namus nedeniyle öldürülmemeli.

Bir Türk olarak her ne kadar Las Vegas’ın arka sokaklarında Siyahilerce kovalansam da sırf fotoğraf çekmek için İstanbul’a gelen ve karesine güzel fotoğraflar sığdıran Sarai Sierra’nın öldürülmesi beni rahatsız etti. Instagram’da paylaştığı fotoğraflar profesyonel bir fotoğrafçının kamerasından çekilmiş gibi. Ülkemize gelen bir yabancıya da kendi kadınlarımıza sahip çıkamadığımız gibi maalesef sahip çıkamadık ve Türkiye olarak bu konuda sınıfta kaldık.

Bu tip konularda pek konuşulacak bir şey kalmıyor maalesef. Acılı eşinin yaşadıklarını ve annesinin yolunu gözleyen iki çocuğun psikolojisini tahmin bile edemiyorum. Dini, dili, ırkı ve yaşam tarzı ne olursa olsun hiç kimse ama hiç kimse öldürülmeyi hak etmez. İnsanlar dinleri, dilleri ve yaşam tarzları ile hayattaki yerlerini korurlar. Umarım kadınlarımıza ve ülkemizi ziyarete gelen kadınlara sahip olmayı değil de onlara sahip çıkmayı tez zamanda öğreniriz.


Alıntı

Navigasyon

[0] Mesajlar

Tam sürüme git