Güneşli, sıcak ve esmer bir iklimde, Karayip denizinin sıcak kıyılarında doğan "puro", herkes için farklı anlamlar taşıyor; kimileri için doyumsuz bir keyif, kimileri için heyecan, kalite ve statünün simgesi.
Puro üzerine yazılmış onlarca dergi ve kitap var. Genel görüş şu: "Puro, güç, başarı, takdir ve ince zevkler üzerine kurulmuş bir tutku, heyecan ve statü simgesidir". Puro yakılmasından saklanmasına, içilmesinden satın alınmasına kadar çok zengin bir kültüre sahip. Her detayın farklı incelikleri ve özellikleri var. Oldukça geniş bir konu olduğu için her detayı ayrı ayrı incelemek hatta tarihiyle ilgili bir de kitap yazmak bile mümkün. Ancak her şeyin ötesinde bir puro adabı söz konusu. Eğer puroya yeni başlıyorsanız bazı inceliklere ve temel bazı konulara dikkat çekmekte fayda var.
Aksi takdirde yadırganmanız ve puro içiciler arasında kabul görmeniz mümkün değil, işte en temel puro içme detayları. Ya da diğer bir deyişle puro içme adabı.
Puro hakkında genel bilgiler
Her iki ucu da kapalı olan bir puronun sadece içeceğiniz başını kesin. Doğru ucu kesmek için dış sargı yaprağının üzerine sarılmış parça yaprağa dikkat edin. Puroyu kesmek için cutter ya da giyotin adı verilen özel kesme aletleri kullanılır, iki tarafı da kesici olan giyotinleri tercih edebilirsiniz. Özel makas kesiciler de düzgün bir kesim sağlar. Bir puronun ucunu asla dişlerinizle koparmayın. Puroyu içerken dişlerinizle ısırmayın. Başkasının purosunu yakmayın. Puro yakmak kişiseldir. Bırakın içen kendi purosunu yaksın. Bayanların purosunu eğer küçük ebatlarda ise yakmak için yeltenebilirsiniz. Dumanı çok hızlı ve sık aralıklarla çekmeyin. Puronun sıcak yanmasına, dumanın ısınmasına, tadının bozulmasına neden olabilirsiniz. Dakikada bir çekiş idealdir.
Size ait olmayan mekanlar dışında puro içmek için izin isteyin. Puro kokusundan rahatsız olan varsa söndürün. Ancak puro dostu mekanlarda kesinlikle taviz vermeyin. Külün kendiliğinden dökülecek kadar uzamasına izin vermeyin. Külde küçük bir çatlak gördüğünüzde silkme zamanı gelmiştir. Külü kül tablası yerine yemek tabağı, içki bardağı, kahve fincanı içine silkmeyin.
Puroyu asla kül tablasına bastırarak söndürmeyin. Böyle yaparsanız kendiliğinden sönmesine nazaran çok daha fazla duman ve koku yaymasına sebep olursunuz. Evde sönmüş puroları tuvalete atın ve sifonu çekin. Evinize gelenlerin puro kokusundan rahatsız olmamaları için, sigara ve puro dumanını temizleyen yeterli kapasitede bir hava temizleme cihazı kullanın. Hiç denemediğiniz bir puroyu, sertlik ve ebadı ne olursa olsun aç karnına içmeyin. En doğrusu karnınızı doyurduktan sonra puronuzu yakmanız olacaktır. Güzel bir yemeğin ardından içilecek kaliteli brandy, bourbon ya da konyak gibi içecekler puronun en iyi dostlarıdır. Puro içerken ciğerlerinizi kullanmayın. Dumanı doğru çekmezseniz öksürük, baş dönmesi ve bulantı hissedebilirsiniz.
İyi bir puro nasıl anlaşılır?
Puro bir damak tadıyla ilgili olduğu için zevkler ve renkler farklılık gösterecektir. Yine de bazı özelliklere dikkat çekmekte fayda var.
Yakılma ve yanma
Puronun ucunun her tarafından eşit ve düzgün yanması iyi yapıldığının göstergesidir. (Yakma ve içim hatasından dolayı olabilecek yanma bozukluğunun faturası puroya değil içicisine çıkartılmalıdır.) Düzgün olmayan yanma bir baş belasıdır. Gevşek sarılması nedeniyle hızlı yanacak puronun ısısının hızla yükselmesinden, ortaya çıkacak acı tat bırakan kimyasallar ve katran içimi bozacaktır.
Aksine, çok sıkı sarılmış bir puronun ise hava kanalcıkları iyice kapalı olacağından, duman çekimi zorlaşacak, ısı yükselecektir. Bu puro çok sık sönecek ve içenin burnundan getirecektir. (Bu özellikler tamamen kullanılan yapraklar ve imalat kalitesi ile bağlantılıdır.) Kötü yapılmış bir puro kötü yanacaktır. Burada başka önemli bir özellik ise, puro kokusunun içilen mekanda uzun süre kalmamasıdır, iyi havalandırılan bir odada iki saat sonra bile koku kalır ise o puronun kalitesi iyi değil demektir.
En önemlisi puroyu baştan sona acılaşmadan içip içmediğinizdir. Puro içildikçe oluşan katran birikimi birçoğunu acı ve sert yapar. Çoğu puroda bu özellik ortaya çıktığından, bir çok puro içer purosunu yarısından veya dörtte üçünden sonra içmeyi bırakır. Bu kabul edilemez, bir özelliktir. Bir puroyu yüzde sekseni bitmeden atmaya mecbur kalmak büyük puan indirimini gerektirir. Bu safhada önemli bir başka nokta, puronun içimi bittikten sonra damakta kalan "tat uzunluğudur." Kaliteli bir şarabın aksine kaliteli bir puroyu içtikten sonra damağınızda kalan iyi veya kötü tat çok çabuk kaybolmalıdır.
KÜBA HAZİNELERİ
Klasikleşmiş bir Küba markası olan Habanos purolarının piyasaya sürdüğü Cuaba, Trinidad, Vegas Robaina, Vegueros ve San Chiristobalin bu ülkenin purolarından vazgeçemeyenler için iyi birer seçim olacağına inanıyoruz.
San Chiristobal
Karayip denizinin sıcak sularının kıyılarını okşamasıyla 16 kasım 1516�da küçük ve gösterişsiz bir kasaba kuruldu. Kurucuları, Amerika�yı keşfeden büyük Amiral San Chiristobal (Chiristopher Colombus) in anısına bu kasabaya onun adını verdiler. Fakat burada yaşayan yerli halk buraya La Habana (Havana) diye isimlendirmekte direttiler. Ve böylece �San Chiristobal de la Habana� doğdu ve zamanla güzel, duygulu cosmopolit bir şehre dönüştü.
Seyahat meraklıları ve kaşifler tarafından işlek bir liman olan San Chiristobal de la Habana etrafı surlarla çevrilerek korunan bir şehir haline geldi. Limanından çok değerli; doğa, iklim, güneş ve geleneksel bir sanatla kutsanmış yüzyıllar boyu sürmüş en büyük sanat eseri olan tütünle yüklü gemiler yola çıkmış ve tartışılmaz bir ün keşfedilmiş: El Habanos Şehrin kuruluşunun 480. yıldönümünde, yeni Millanium kutlamalarında Habano aşıklarına yeni bir sanat eseri sundu; San Chiristobal puroları. Bu puro kullanıcıların talebi doğrultusunda damak zevkini tatmin eden birinci sınıf ve özel bir marka. Üretilen bu çok değerli hazinede, şehrin tarihi ve ismi eşsiz aroması ile harmanlanıp sunuldu. Sanat eseri 25lik kutularda muhafaza ediliyor. Kutuların üzerinde San Chiristobal de la Habana şehrinden bir enstantane bulunuyor.
Üretilen 4 boyut, şehrin savunmasına yardımcı olan kale ve surlardaki askerlerin anısına isimlendirilerek, bir dönemi yeniden tanımak, tarihi göstermek, otantik adetleri yaşatmak anısına purosevenlere sunulmuş.
El Principe; Arkadaşlar arasında paylaşılmak, o anı bütün doluluğu ile yaşatmak için üretilmiş. La Punta; Geçmiş yıllarda başarıyla kazanılan bir ticari zaferden sonra keyifle içilen bir puro. El Fuerza; Habana markasını hatırlatmak için yaratılmış. El Morro ise, savaşa karşı direnme sırasında, surların içindeki dostluğu ve yakınlığı ifade etmek için yaratılmış.
Faydalı Birkaç Bilgi
Sigara ile puro tütününü karıştırmamak lazım. puro için kullanılacak tütünler özenle tek tek toplanır ve ayıklanır tasnif edilir istiflenir. sonra bunlar fermante olmaları için özel yerlerde saklanır. daha sonra çıkarılıp havalandırılır ve tekrar fermantasyona tabii tutulur. tütün puro olmadan önce böyle bir iki yıllık bir süreçten geçer ve daha sonra uygun tütünler bir arada sarılarak puro haline getirilir. her tütün her yerinde kullanılmaz, mesela bazı tütünler sadece pruo'nun iç kısmında kullanılır. puro'nun dışına sarılan wrap denilen kısım ise genelde connecticut'ta üretilen tütünlerdendir.
puro tütünü çok zahmetli ve uzun bir süreç sonunda üretildiği için çok pahalıdır ve puro sarıldıktan sonraki kesimde ki parçalar bile altın değerindedir. bu parçalar atılmayıp toplanarak mini ve midi üretiminde kullanılır.
sigaranın aksine üretiminde kimyasallar kullanılmadığı ve doğal olduğu için zararı en az seviyededir. alışkanlık yapması nikotinden dolayı değil içiminde alınan zevkten dolayıdır.
hernekadar dominik ve diğer yerlerde de çok kaliteli purolar üretilse bile bu puro'nun erbabı için küba purosunun yeri başkadır. en pahalı purolar küba purolarıdır ve bu yüzdende piyasa da bol miktarda taklidi vardır, dikkat etmek gerek.
tekel güzel bir sürpriz yaparak küba'nın devlet tekeli habanos ile bir fabrika kurdu ve fonseca markalı midi ve mini'leri piyasaya verdi. pahalı küba purolarının yanına yaklaşamayanlar için tamamen küba tütününden yapılan bu midi ve mini'ler çok güzel bir seçenek oluşturuyor.