Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Oyun İncelemesi
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1529
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Oyun İncelemesi  (Okunma sayısı 1529 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Oyun İncelemesi
« : 13 Temmuz 2007, 22:49:41 »


 

    İnternet bağlantısının gelişmesiyle dünyanın her tarafından onlarca oyuncuyu bir arada tutma fikrinin doğurduğu multiplayer oyunların son yıllarda en çok prim yapanı olan MMORPG türü, pek çok alternatifle karşımıza sunuldu şimdiye kadar; lakin pek azı herkes tarafından sevilip uzun süre oynandı. Çok önceden Ultima Online ve çeşitli akranının ardından Everquest ile başlayıp SW Galaxies ile bir süre tavan yapan türün tüm dünyadaki sayısız alternatifi ile karşılaştık; son zamanlarda bunlardan farklı olarak piyasalarda yerini alan WOW ve GW olayın hudutlarını resmen yeniden çizdi. WOW’u bir yana bırakın; bu yazıda onu olumsuz eleştirme gibi bir boşboğazlık etmeyeceğim, nitekim onu hayatı olarak gören insanlar bile var. Farklarından bahsedebilirim; ama ondan ziyade elbette ki sadece GW’yi öveceğim. 2005 çıkışlı yılın en iyi oyunlarından Guild Wars, sizi Tyria’nın Charr istilasından kurtarılması için sonsuz bir maceraya ve çok daha fazlasına davet ediyor.
     



     
     Harika bir anlatımla ilerleyen güzel bir senaryosu var Guild Wars’ın. Hikâyenin başında Ascalon’un Büyük Kuzey Duvarı’nda bir süredir barış içerisinde yaşadığımız Charr orduları tehdidi ortaya çıkıyor ve Kral Abeldern’in emri ile tüm krallıktaki savaşabilecek insanlar Ascalon’a çağrılıyor. Hikâyenin daha öncesinde yüzyıllar evvel insanların Charr topraklarını ele geçirdiğini ve bu saldırının bir intikam hüviyetinde olduğunu oyunun kutusu içindeki dokümanlardan ve oyun boyunca NPC’lerden öğrenebilirsiniz. Biz de bunun üzerine kendimizi Ascalon’da buluyoruz. Oyunun başındaki günlük güneşlik, düzenli kısım pre-searring olarak adlandırılıyor. İlerledikçe, daha doğrusu senaryo gereği kendimizi savaşa hazır hissettiğimizde aldığımız görev sonucunda Charr’ları daha fazla güçlenmeden engellemek üzere Prince Rurik’in başı çektiği bir grupla savaşa gidiyoruz; işte ne oluyorsa ondan sonra oluyor, Charr orduları Büyük Kuzey Duvarı’ndan Ascalon’a giden bir yol buluyor ve büyü kullanarak şehrin altını üstüne getiriyorlar.
     
     Pre-searring’in üzerinden iki yıl geçtikten sonra Ascalon şehrine tekrar geliyoruz ve her tarafın yakılıp yıkıldığını, insanların yok edildiğini ve önceden bereketli topraklarında türlü türlü bitkiler yetiştirilen toprakların şimdi resmen çöle döndüğünü, parlak gökyüzünün yerini ise karanlık bulutlara bıraktığını görüyoruz. Hemen sonrasında da onlarca quest ve mission ile birlikte seviye atlayarak silahlarımızı ve kendimizi geliştirmeye başlıyoruz. Oyunu derinlemesine oynamak isteyenler, olayların geçmişini ve o an yaşananlarını detaylıca takip edebiliyorlar. Oyun içerisindeki NPC’ler ile konuşarak yapmak üzere olduğunuz görevi neden yaptığınızı öğrenebiliyorsunuz.
     
     Daha önceden oluşturduğumuz bir karakterimiz yoksa oyuna bir karakter yaratarak başlıyoruz (hadi canım). Altı ana meslek (primary profession) grubu bulunuyor. Bunlar; Warrior, Ranger, Elementalist, Necromancer, Mesmer ve Monk. Altısının da birbirinden farklı çok önemli özelliklere sahip ve altısı da oyundaki görevlerden PVP’lere kadar çok etkili, hepsi de adeta bir bütünün parçaları. Karakter yaratma ekranında mesleğinizin yanı sıra nasıl görünmek istediğinizi de ayarlayabiliyorsunuz. Saçınızın renginden boyunuzun uzunluğuna kadar her şeyi değiştirmeniz mümkün.
     
     Oyuna girdiğinizde az önce Guild Wars’un senaryosunu da anlatırken dile getirdiğim gibi çok hoş bir ortam karşınıza geliyor. Burayı bir nevi kontrollere, etrafta olan bitene ve mesleğinize alışma dönemi olarak değerlendirebilirsiniz. Zaten oyunun ana haritasının çok küçük bir kısmında oynayabiliyorsunuz şimdilik. Etraftaki NPC’lerden kafasının üzerinde yeşil ünlem işareti olanlardan quest’ler alabiliyorsunuz. Bu quest’ler aracılığıyla hem tecrübe puanı, hem de zorluğuna göre işe yarayabilen silahlar veya altın kazanabiliyorsunuz. Önceleri kolay ve az puan veren görevlerle zaman geçirdikten sonra ilerleyen bölümler boyunca 4,000 puana kadar ulaşan quest’ler bulabilirsiniz.
     



     
     Oyunun pre-searring olarak adlandırılan kısmının bir diğer ve asıl önemi, kendinize ikinci bir meslek (secondary profession) grubu kazandırabiliyor olmanız. Neredeyse asıl mesleğiniz kadar önemli olan ikincil meslek olayı, karakterinizin yapabildiklerini artırmakla kalmıyor; birincil mesleğinize ait olan yeteneklerdeki randımanı da yükseltiyor. Aldığınız yan meslek ile aynı zamanda bu mesleğe ait skill’leri de öğrenip oyun içerisinde uygulayabiliyor, karakter geliştirme ekranında da ikincil mesleğinize ait özellikleri geliştirebiliyorsunuz. Bunun dışında her mesleğin kendine has, ikincil olarak alınsa da etkilenemeyeceği bir karakter geliştirme özelliği bulunuyor. Bu da her meslek grubuna göre değişiklik gösteriyor. Örneğin; Warrior sınıfının ana karakter özelliği Strength. Warrior meslek grubu başka bir sınıf tarafından secondary profession olarak alınsa bile strength özelliğine herhangi bir eklemede bulunulamıyor. Ana karakter özelliğinin haricindeki her karakterde bulunan diğer özellikler, o karakterin kullanacağı silah ya da büyü şeklini temsil ediyor ve bunların her birine eşit dağılım yapmaktansa birinde uzmanlaşmak karakterin o büyü veya silahtaki kabiliyetini çok daha fazla etkiliyor. GW dünyasının en sevilen meslek grubu Healer Monk’lar kendilerini Healing Prayers konusunda uzmanlaştırıyor. Monk’larda yer alan diğer iki özellik olarak isterseniz Protection Prayers’da uzmanlaşarak sizinle beraber dövüşen yandaşlarınızın üzerine uygulanan büyüleri kaldırabilir ve onları koruyabilir; Smiting Prayers’da uzmanlaşarak da Monk’ların hücuma dayalı özelliklerinden faydalanabilirsiniz. Lakin Smitter Monk, GW dünyasında pek rastlanır değil.
     
     Ayrıca her mesleği en iyi şekilde tamamlayan uygun secondary profession’u bulmak çok önemli. Bu açıdan en çok dikkat gerektiren husus, büyü odaklı skill’ler ve bunları kaynak kullanan enerji miktarı. En ekonomik şekilde bir büyüyü yapmak ve fazla enerji kaybetmeden, hatta düşmandan enerji çalarak bunu sağlamak çok önemli. Bunun sonucunda her grubun yanına uygun bir secondary profession ortaya çıkıyor. Warrior olarak gezenler Monk yan mesleği ile GW dilinde “savaş tankına” dönüşebiliyorlar. Aynı zamanda fazla enerji puanı ve adrenalin kaynaklı vuruşları beraber kullanarak insanların en sevdiği karakterlerden biri olabilirsiniz. Fazla enerji harcaması gerektiren büyüler kullanan Elementalist, ana meslek grubu dışında çok da kullanışlı değil; fakat geniş alana yayılan büyüler üretmesi açısından grupta önemi büyük. Necromancer’lar ise en çok zararı bir kerede verebilen karakter grubu olarak tanınıyor. Geliştirebileceği özellikleri ile seviyesi yüksek iskelet ordusu oluşturarak düşmanın konsantrasyonunu bozabiliyor ve bu sayede hem kendine, hem de grubuna bolca savaş alanı açabiliyor. Burada yüzeysel bahsettiğim bu karakter gruplarının hepsini pre-serring içerisinde denemelisiniz. Oyun dünyası içerisinde bu işle ilgilenen NPC’ler size bazı büyüleri kullanmanız için veriyor ve daha sonrasında kabul edip etmediğinizi soruyorlar. Hepsini en azından bir defa deneyerek kararınızı o şekilde vermeniz, birincil mesleğinize uygun ikincil mesleği seçmenizde yararlı olacaktır. Ayrıca rune trader’lardan alacağınız rune’leri sadece ana karakter grubunuza ekleyip güçlendirebiliyorsunuz; ikincil meslek için bu şekilde herhangi bir etkileşimde bulunma imkânınız yok.
     
     Karakterinizi tam olarak belirledikten sonra Old Ascalon olarak tabir edilen oyunun ikinci ve bundan sonra asla geri dönüşün olmadığı kısmına geliyorsunuz. O yüzden; pre-searring’den ayrılmadan evvel kararınızı dikkatli vermeli, ayrılmadan önce toplayabildiğiniz kadar puanı toplamalısınız. Bu nedenle olabildiğince kendinizi geliştirmeli, bolca yaratık öldürmeli ve mümkün olan bütün quest’leri tamamlamanız önerilir. Old Ascalon’a geldiğinizde etrafınızda bambaşka bir dünya göreceksiniz. Az önceki günlük güneşlik hava ve parlak grafiklerden sonra bütün bir oyunun böyle devam edeceğini düşünmeyin; ilerleyen bölümler boyunca ve haritayı keşfettikçe görsel olarak oldukça hoş ortamlara yolunuz düşecek. Burada etrafınızda az öncekinden farklı bir takım NPC’ler göreceksiniz. Henchman olarak gördükleriniz bilgisayar kontrollü oyuncular. Farklı mesleklerdeki bu NPC’leri size katılacak bir arkadaş bulamadığınızda yanınıza alarak quest’lere veya görevlere atılabilirsiniz. Merchant’lar ise tüccar. Bunlarla oyunun senaryosu boyunca yaratık öldürdükçe onlardan düşen salvage item’ları kullanılabilir maddeye çeviren tool’lar satın alabilirsiniz. Ayrıca etraftaki sonu “Trader” ile biten bütün NPC’lerden işe yarar şeyler satın alabilirsiniz. Örneğin, Dye Trader’lar mürekkep satıyorlar; bu mürekkepleri zırhınıza ekleyerek renkten renge girebilirsiniz.
     
     GW dünyasındaki toprakların tamamına Tyria deniyor. Her türden atmosferik olayın yaşandığı uygun mekânlar çeşitli bölgelere ayrılmış ve bu bölgeler arasındaki farklılıklar kendini hemen belli ediyor. Oyuna Ascalon ve çevresinde başladığınızda buranın kurak topraklardan oluştuğunu görüyorsunuz. Burası Tyria’nın doğu kesimi; batısında ise karlı ve yüksek dağların eteklerine kurulmuş bambaşka bir dünya keşfediyorsunuz. Biraz daha gittiğinizde Kryta ve en batıda Tyria toprakları Maguuma Ormanları ile son buluyor. Tüm harita bu kadar küçük değil; güneybatıda volkanik adalardan oluşan bir kesim var, güneydoğuda ise Kristal Çöl bulunuyor. Oyun dünyasındaki bu toprakların dağılımı gayet güzel; fakat bir anda kuru topraklardan buz dünyasına geçiş ilk kez karşılaşıldığında insanı yadırgatır cinsten. Bir süre sonra alışıyorsunuz ve sorun oluşturmuyor.
     


     
     Oyunun senaryosu görevler ile ilerliyor ve oyuna başladığınızda Charr ordusuna karşı bir savaş içerisindeyken, bir süre sonra kendinizi bambaşka olayların içerisinde buluyorsunuz. Her şehir ve outpost’da quest ya da göreve çıkarken belli bir oyuncu sınırlamasıyla karşılaşıyorsunuz. Başlarda bu sınır dört iken, sonlara doğru sekize kadar yükseliyor. Grup tamamlandıktan sonra göreve başladığınızda siz ve görev arasında başka kimsenin erişemeyeceği bir bölge açılıyor; böylelikle dışarıdan kimse sizi etkilememiş oluyor. Oyunun World of Warcraft’la arasındaki en büyük farklardan birisi bu. Her görev 1,000 tecrübe puanı kazandırıyor; ana görevin yanı sıra bonus görevini de tamamlarsanız yine ekstradan 1,000 puan. Guild Wars’daki seviye sayısı 20 ile sınırlandırılmış vaziyette; buna göre World of Warcraft’daki 60 seviyelik ilerleyişi görüp de burun kıvırmayın. Guild Wars’daki seviyeler arasında diğer oyunlara nazaran çok fazla fark var. İlk birkaç seviyeyi hiç vakit kaybetmeden atlama imkânınız varken 11 ve 12. seviyelerden sonra aralardaki farklar iyiden iyiye yükselmiş oluyor. Peki, 20. seviyeye erişildiğinde karakterinizi herhangi bir şekilde geliştiremez mi oluyorsunuz? Tabii ki hayır. Bu aşamadan sonra yine tecrübe puanları kazanmaya devam ediyorsunuz, lakin bu kez sonra seviye atlarmışçasına skill puanı kazanıyorsunuz. Skill puanlarının önemi büyük. Kazandığınız bu puanları kullanarak ilgili NPC’den kendi meslek gruplarınıza ait yetenekleri satın alabiliyorsunuz. Oyun içerisinde her meslek grubu için çok fazla sayıda skill olduğu için bunları göz ardı etmemeniz lazım. Üstelik açtığınız her skill’i yeni bir PVP karakteri yaratırken direk olarak kendinize alabiliyorsunuz.
     
     Skill’ler GW’nin resmen can damarı. Koruyucu skill’ler ve ofansif skill’lerin her biri hangi meslek grubuna ait olursanız olun çok büyük bir önem taşıyor. Skill barınızda sadece sekiz tane skill bulundurabiliyorsunuz. Bu da, göreve ya da PVP karşılaşmasına başlamadan önce gerekli stratejiyi belirlemeniz gerektiği anlamına geliyor. Genel olarak iki çeşit skill grubu yer alıyor. Bunlar normal skill’ler ve elit skill’ler olarak isimlendirilmiş. Elit olanlar, adından da anlaşılacağı üzere ekstrası bol ve size büyük etkisi olanlar. Normal skill’lerin pek çoğu sizin bazı özelliğinizi geliştirirken bazılarını ya düşürüyor, ya da etkisiz kılıyor; ama Elit skill’ler genel olarak üst düzey bir hareket ortaya koymanıza yarıyor. Bu sebepledir ki yanınızda sadece bir adet Elit skill bulundurmanıza izin verilmiş. Elit skill’leri etraftaki NPC’lerden satın alma imkânınız yok. Eğer senaryo akışı içerisinde bir Elit skill elde edip kullanmak istiyorsanız, bunu sadece kendi meslek grubunuzdan bir düşman boss’u öldürdükten sonra üzerinde Capture Signet kullanarak elde edebiliyorsunuz. Capture Signet tek kullanımlık bir yetenek, bu yüzden ekonomik ve işinize yarayacağını düşündüğünüz bir skill’i elde etmek için kullanmanızı öneririm. Zira ilerleyen seviyeniz ve aynı skill’i üst üste satın almanız nedeniyle bir süre sonra pahalanmaya başlıyor.
     


     
     Oyun sadece senaryodan ibaret değil elbette; GW’nin PVP yönü diğer bütün MMO oyunların yukarısında denebilir. Yeni bir karakter yaratırken PVP butonunu seçerek insanlarla savaştırabileceğimiz kahramanımızı belirleyebiliyoruz. Burada önem kazanan bir diğer nokta, sadece oyunun senaryo modu içerisinde elde ettiğimiz skill’leri buradaki kahramanımıza ekleyebilmemiz. Yani oyun içerisinde para ve yetenek puanı karşılığında aldığımız skill’lerden başka bir skill yanımıza alamıyoruz. Elbette bir W/R karakter ile senaryo içerisinde oynadıktan sonra Mo/Me karakter yarattığınızda elinizde bu mesleklere ait skill’ler bulunuyor. Ama sadece sahip olmanız gereken sekiz skill’den fazlasını bulamıyorsunuz. Farklı meslek grubundan bir karakter yaratıp senaryo modunda ilerleyerek skill’leri unlock edebilir ve ardından isterseniz bu yeteneklerle iyi bir PVP karakter oluşturabilirsiniz.
     
     PVP’de birbirinden farklı oyun türleri var. İsterseniz rasgele bir gruba dâhil olup dörder kişiyle savaşabilir, isterseniz bu dört kişiyi siz belirleyebilirsiniz. Ghostly Hero’nun da size katıldığı diğer bir türde ise yine diğer grubun tüm üyelerini öldürmeye çalışıyorsunuz. “Ne kadar çok tecrübe puanı, o kadar çok skill ve o kadar kaliteli oyuncu” parolasının geçerli olduğu GW dünyasında PVP’lerde de tecrübe puanı önemli bir nokta. PVP kapsamında bu kez oyuna başka bir özellik daha katılıyor; Faction. Faction’ın anlamı sahip olduğunuz karaktere ait tanrı. Her meslek grubunu temsil eden bir tanrı bulunuyor. Siz PVP arenasında bir düşman öldürdüğünüzde ya da maç kazandığınızda Faction puanları kazanıyorsunuz. Bu kazandığınız puanları da PVP arenalarındaki NPC’lerden çeşitli silah upgrade’leri almak için kullanıyorsunuz.
     
     Senaryo modu boyunca ve PVP arenalarda insanların sırtlarındaki pelerinlere dikkat edeceksinizdir. Bu o oyuncunun bir arkadaş grubuna, yani bir Guild’e kayıtlı olduğunu gösteriyor. Guild özelliği oyunda insanları birbirine bağlamakla kalmıyor, iki farklı guild’in birbirleriyle GVG (Guild versus Guild) maçlar yapmasını da sağlıyor. Harita üzerindeki Guild Hall noktasında oyundaki chat sistemiyle insanlar birbirleriyle konuşarak bir saat belirliyorlar ve bu saatte orada olarak karşısına gelecek olan rakip Guild ile deathmatch usulü bir mücadele yapıyorlar. Ayrıca guild’ler bolca maç kazandıklarında en iyi guild’lerin listelendiği Guild Ladder’da boy gösterme imkanını elde ediyorlar. GVG’ler hem eğlenceli, hem de ün kazanmanın tek yolu. Guild Wars’daki fame ve rank sistemi oyuncunun GVG’lerdeki kalitesini belirliyor. GVG yaparak her maç kazanışınızda önceleri 1’er, sonraları da 40’ar puan kazanarak seviyenizi yükseltiyorsunuz; belli bir puanı aştığınızda da normalde şehir ve outpost’larda herhangi bir skill kullanmazken, çeşitli görsel aktiviteler ortaya koyabilir oluyorsunuz. Bir geyik, kurt veya kaplan silueti yaratabiliyor ve açıkçası etrafınızdaki insanlara bu sayede hava atabiliyorsunuz.
     


     
     Guild Wars gerçekten de şimdiye kadar MMORPG oyunlarda gördüğünüz görebileceğiniz en hoş grafikleri içeriyor. Skill setlerinin görünümü, oyun içerisinde uyguladığınızda etrafta meydana gelen cümbüş, dünya grafikleri ve karakter modellemeleri gerçekten de olağanüstü. Her ne kadar ışık nereden vurursa vursun bir tane gölgeniz olsa da, yapay bütün ışık kaynaklarının vücudunuzdaki yansıması bir MMO oyun için çok iyi. Aynı şekilde gökyüzünün kararması ve bunun karakterler üzerindeki görünümü de atmosferi yükseltiyor. Bir mağaranın içerisine girerken etrafın kararması ve bunun oyuncuda bıraktığı his gerçekçi. Müzikler de aynı şekilde güzel. Bir süre sonra sürekli aynı müzikler dinlemekten sıkılırsanız DirectSong’dan ücret karşılığında müzikler indirebilir ve oyuna ekleyerek heyecanı yükseltebilirsiniz. GW’nin sadece orijinal oyun fiyatı karşılığında sunduğu böylesi heyecan verici tada bu şekilde ekstradan teşekkür etmek isteyebilirsiniz.
     
     Sözün özü Guild Wars 2005’in en iyi online RPG oyunlarından biri; WOW’u da 2004 malı sayarsanız tartışma yapılmaksızın konu kapanmış olur. Bağımlısı olacağınız bir oyun dünyası sunan Guild Wars, türe alışık değilseniz iyi de bir başlangıç noktası olabilir. Aylık herhangi bir ücret ödemeden internet üzerinde oynayabileceğiniz en iyi ve uzun soluklu oyun olarak Guild Wars geçen sene piyasaya çıkmasına rağmen harikalar yaratıyor denebilir. Yakında piyasada olacak ek paketi ile beraber bu hissi yaşamak isteyenlerin artacağı kuşkusuz.


alıntı
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
5 Yanıt
3458 Gösterim
Son İleti 10 Ekim 2010, 02:59:38
Gönderen: TATEM
1 Yanıt
1128 Gösterim
Son İleti 09 Temmuz 2008, 21:12:49
Gönderen: Felex
0 Yanıt
584 Gösterim
Son İleti 14 Aralık 2012, 04:09:02
Gönderen: LegendLord
0 Yanıt
326 Gösterim
Son İleti 09 Kasım 2014, 21:33:41
Gönderen: crocodill
0 Yanıt
313 Gösterim
Son İleti 23 Kasım 2014, 21:43:57
Gönderen: crocodill