Bir kere, her şeyden önce, neden dini olgular gündeme gelince bunlar hep Arap kültürü olarak algılanıyor? Biz müslümanız ve dinle ilgili bütün her şey "İslâm kültürü"dür, başka bir ülkenin kültürü falan değil.
İmam-hatiplilerin farklı bölümlere ve/veya mesleklere de girebilmesini sağlayan düzenlemeye farklı bir açıdan yaklaşalım.
Bir dönem Ziraat Fakültesi mezunlarını İngilizce öğretmeni, Güzel Sanatlar Fakültesi mezunlarını sınıf öğretmeni yapıyorlardı. Bu durum günümüzde pek rastlanan bir durum olmasa da yine kısmen var. Eğer imam-hatiplilerin kendi meslekleri dışında başka meslekleri yapabilmesine tepki gösteriliyorsa neden bahsettiğim duruma hiç kimse bu kadar tepki göstermedi ve neden hemen din, Arap kültürü, gericilik vs. ortaya atılıyor? Amaç besbelli ortada. Bazı kişilerin zoruna gidiyor dini ön planda tutan kişilerin ilerlemesi. Tahammül edemiyorlar, hazmedemiyorlar.
Gelelim valiye...
Valinin uygulaması herkesin bakış açısına göre farklı değerlendirilebilir ve hem olumlu hem de olumsuz olmak üzere değişik sonuçlar doğurabilir. Dinimiz ayakta bevletmenin (çiş yapmanın) sağlık ve temizlik açısından uygun olmadığını, oturarak yapmanın daha sağlıklı ve hijyenik olduğunu söylüyor, evet; ama buna rağmen valinin ya da herhangi bir yöneticinin böyle bir tercihe müdahale etmesini ben şahsen doğru ve gerekli bulmuyorum.
Keşke bu tür olaylar farklı taraflara çekilmeden, asıl amacından saptırılmadan tartışılsa, yazılsa, çizilse...