DERGAH
Dergah Ana Sayfa
Dua
Hadisler
Mübarek Günler
Kadir Gecesi Özel
Kadir Suresi
Kadir Gecesi Kılınacak Namazlar
Cahil kime denir?
Hz. ÖMER'in Oğluna Nasihatı
Yunus Emre
Görgü Kuralları
Uydurma Hadis Nasıl Anlaşılır
KUMAR VE ZARARLARI
BİR BİLENE SORALIM
Oruç
Orucu Bozan Bozmayan Şeyler
Oruç Kefareti
Hastanın Orucu
Kutuplarda Namaz ve Oruç
Teravih Namazı
Takvimlerde Farklılık
Zekatın Önemi
Kağıt Para ile Zekat
Sadaka-i Fıtr
Sadaka Vermenin Önemi
Bayram Sevinç Günleridir
Linkler
Namaz Vakti
Türk Takvim
Sanal Süleymaniye
huzuradogru.com
dinibilgiler.org
Güzelislam.com
Camilerimiz
Tam ilmihal, kitabını ve diğer kitaplarını okumak için:
hakikatkitabevi.com
Oruç Kefareti
Oruç kefareti var mıdır?
CEVAP
Elbette vardır. Geceden niyetli orucunu, kasten bozana kefaret lazım geldiği din kitaplarının hepsinde yazılıdır. Kütüb-i sitte isimli meşhur altı hadis kitâbından Buhâri, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizi ve Nesâi'de mevcuttur. Hz. Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiği hadis-i şerif şöyle:
Bir kimse, Peygamber efendimize gelerek, (Helâk oldum yâ Resulallah) dedi. Peygamber efendimiz, ne olduğunu sordu. O da Ramazan orucunu kasten bozduğunu söyledi. Peygamber efendimiz, bir köle azad etmesini bildirdi. Kölesi olmadığını bildirince, aralıksız iki ay oruç tutmasını emretti. Bunu da yapamayacağını bildirince, fakir doyurmasını bildirdi.
İslâm âlimleri de, geceden niyetli orucunu bozan kimsenin kefaret olarak, varsa bir köle azad etmesini, yoksa peşpeşe 60 gün oruç tutmasını, tutamazsa, 60 fakiri doyurmasını bildirmişlerdir. (Reddül Muhtâr)
Peygamber efendimizin bildirdiği hükmü kabul etmeyen, Allahü teâlânın emrini kabul etmemiş olur. Çünkü Kur'an-ı kerimde mealen buyuruyor ki:
(Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Peygamberin emrine uyun, nehyettiğinden sakının.) [Haşr 7]
Bir kimse, oruç kefaretini nasıl tutar?
CEVAP
Oruç kefareti için peş peşe, 60 gün oruç tutar. 60 gün sonra, tutmadığı her gün için, birer gün daha tutar. Birkaç Ramazanda kefaretleri olan veya bir Ramazanda, 2 gün kefareti olan kimse, birinci kefareti yapmamış ise, ikisi için yalnız bir kefaret yapar. Birinci kefareti yapmış ise, ikinci kefareti de, ayrıca yapar.
Kefaret orucu, hastalık, yolculuk gibi bir özür ile veya bayram günlerine rastlamak sebebi ile bozulursa veya Ramazana rastlarsa, yeniden 60 gün tutmak gerekir. Bayram günlerinde bozmazsa, yine yeniden başlaması gerekir. Hayz ve nifas sebebi ile bozunca, yeniden başlamaz. Temizlenince, geri kalan günleri tamamlar.
Devamlı hasta veya çok yaşlı olup, 60 gün kefaret orucunu tutamaz ise, 60 fakiri bir gün doyurur. 60 fakiri, bir günde iki defa doyurmak gerekir. Hepsine aynı gün yedirmek şart değildir. Bir fakiri her gün iki defa doyurmak üzere 60 gün veya her gün bir defa doyurmak üzere 120 gün yedirmek de olur. Yahut, 60 fakirin her birine, 1750 g buğday veya un veya 3.5 kg arpa, kuru üzüm, hurma verir. Bunların kıymeti kadar ekmek, başka mal veya altın vermek veya bunları bir fakire 60 gün devamlı vermek de caiz olur. Kendisini doyurması için fakire kâğıt para da verilir. 60 günlüğü, bir fakire, bir günde toplu verse, bir günlük vermiş olur. 60 fakiri sabah, 60 başka fakiri de akşam doyurursa, sabah doyurduklarını akşam veya akşam doyurduklarını sabah, bir daha doyurmalıdır. Yahut, bunlardan 60’ının her birine, sadaka-i fıtr miktarı mal verir. Oruç tutabilenin fakir doyurması caiz değildir.
Ramazanda mazeretsiz oruç tutmamak haramdır, büyük günahtır. Önce, tutulmayan oruçlar için tövbe edilir. Sonra gününe gün, yani kaç gün tutulmamışsa o kadar gün kaza orucu tutulur. Bir kimse, Ramazan ayında 30 gün oruç tutamasa, tutamadığı gün kadar kaza orucu tutar. Bu oruçlara kefaret gerekmez. Kefaret, oruç tutmamanın değil, niyetli iken Ramazan orucunu kasten bozmanın cezasıdır.
Çok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli olarak yiyip içer! Hadis-i şerifte, (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta fidye verir) buyuruluyor. Çok yaşlı olup oruç tutamayan kimse, zengin ise, her günün orucu için fidye verir. Fakir olan fidye vermez, duâ eder.
Fidye olarak, her gün için bir fıtra miktarı un, hurma veya üzüm verilir. Mesela 30 gün oruç için 53 kg un veya 105 kg hurma veya üzüm verilmesi kâfidir. Yahut bu kadar unun kıymeti kadar altın veya gümüş para, tutulamayan otuz gün orucun fidyesi olarak, bir veya birkaç fakire, Ramazanın başında veya sonunda verilebilir. Fakir, aldığı fidyeyi kendisi kullandığı gibi, başka birine de verebilir. Fidye verdikten sonra, oruç tutabilecek hâle gelen kimse, tutamadığı oruçlarını kaza eder. (Nehr-ül-fâık)
Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı Ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de; onun tutamadığı her oruç için, fakire bir fıtra veya değerini verir. (Bedâyi)