Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Namzlardan Sonra Okunan Dua ve Zikirler
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1487
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Namzlardan Sonra Okunan Dua ve Zikirler  (Okunma sayısı 1487 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Namzlardan Sonra Okunan Dua ve Zikirler
« : 29 Mayıs 2008, 10:31:56 »


 

Namazdan Sonra Okunan Dua ve Zikirler



İnsanın namazdan sonra bir süre Allah'ı zikretmesi, dua ve Kur'ân okuması müstehaptır. Duayı Arapça okumak şart değildir. Bütün namazlardan sonra okunacak zikirlerin en iyisi Peygamber efendimizin (s.a.a), kızı Hz. Fatıma'ya (s.a) öğrettiği ve "Hz. Fatıma'nın tesbihatı" diye bilinen şu zikirlerdir:

Ellah-u Ekber (34 defa).

Elhamdulillah (33 defa).

Subhanellah (33 defa).

Ve yine namazdan sonra şükür secdesi yapmak, yani Allah'ın nimetlerine şükretmek niyetiyle secdeye giderek yüz defa veya üç defa ya da bir defa "şükren lillah" (Allah'a şükürler olsun) demek de müstehaptır.
Namazlardan Sonra Okunan Bazı Dualar:
Birinci Dua:

"Reżîtu billahi rabben ve bi'l-İslâmi dînen ve bi-Muhemmedin ŝallallahu ‘eleyhi ve Âlihi nebiyyen ve bi-‘Eliyyin imamen ve bi'l-Haseni ve'l-Huseyni ve ‘Eliyyin ve Muhammedin ve Ca‘'ferin ve Musa ve ‘Eliyyin ve Muhammedin ve ‘Eliyyin ve'l-Haseni ve'l-Helef'iŝ-ŝâlihi ‘eleyhim'us-selâm eimmeten ve sâdeten ve ķadeten. Bihim etevellâ ve min e‘'dâihim eteberreu.

Ellahumme innî es'eluk'el-‘efve ve'l-‘âfiyete ve'l-mu‘âfâte fi'd-dunya ve'l-ahire."

Anlamı: Razı oldum Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, peygamber olarak Muhammed'e -Allah'ın selamı onun ve Ehlibeyti'nin üzerine olsun- imam olarak Ali'ye, -diğer- imamlar, efendiler ve önderler olarak Hasan'a, Hüseyin'e, Ali'ye Muhammed'e, Cafer'e, Musa'ya, Ali'ye, Muhammed'e, Ali'ye, Hasan'a ve salih halefe -Allah'ın selamı onların üzerine olsun-. Onları seviyorum, onların düşmanlarından uzaklığımı ilan ediyorum.

Allah'ım! Ben senden af, bağışlanma, dünya ve ahirette afiyet ve sürçmelerden güvencede olmayı diliyorum.
İkinci Dua

"Ellahumme inne meğfireteke ercâ min ‘emelî ve inne rehmeteke evse‘u min zenbî.

Ellahumme in kâne zenbî ‘indeke ‘ezîmen fe-‘efvuke e‘'zemu min zenbî.

Ellahumme in lem ekun ehlen en ebluğe rehmeteke fe-rehmetuke ehlun en tebluğenî ve tese‘enî. Liennehâ vesi‘et kulle şey'in, bi-rehmetike ya erhem'er-râhimîn."

Allah'ım! Senin bağışına kendi amelimden daha fazla ümidim var. Senin rahmetin benim günahımdan daha geniştir. Allah'ım! Eğer senin katında günahım büyükse, senin affın benim günahımdan daha büyüktür. Allah'ım! Eğer ben senin rahmetinin ulaşmasına layık değilsem, senin rahmetin bana ulaşmaya ve beni kapsamaya layıktır; çünkü rahmetin her şeyi kuşatmıştır. [Duamı kabul et] rahmetinin hakkı için ey merhametlilerin en merhametlisi.
Üçüncü Dua

"İlahî hâzihi ŝelâtî ŝelleytuha. Lâ lî-hâcetin minke ileyhâ. Velâ reğbetin minke fihâ. İllâ te‘'zîmen ve ţâ‘eten ve icâbeten leke ilâ mâ emerteni bih.

İlahî in kâne fihâ helelun ev nekŝun min rukû‘ihâ ev sucudihâ felâ tuahiznî ve tefeżżel ‘eleyye bil-ķebuli vel-ğufran, bi-rehmetike ya erhemerrâhimîn."

Anlamı: Allah'ım! İşte bu benim namazımdır; bunu senin buna ihtiyacın ve rağbetin var diye kılmadım. Sadece sana tazim, itaat ve bana emrettiğin şeyde sana icabet etmiş olmak için kıldım. Allah'ım! Eğer kıldığım bu namazın rüku ve secdelerinde noksanlık veya halel varsa, ondan dolayı beni hesaba çekme, kabul ve mağfiretinle bana lütuf ve ihsanda bulun. Rahmetinin hakkı için, ey merhametlilerin en merhametlisi!
Namazlardan Sonra Okunan Müşterek Dua

"Lâ ilâhe illellâhu ilâhen vâhiden ve nehnu lehû muslimûn, lâ ilâhe illellâhu velâ ne'budu illâ iyyâh, muhlisîne lehu'd-dîne velev kerihe'l-muşrikûn. Lâ ilâhe illellâhu rabbunâ ve rabbu âbâina'l-evvelîn. Lâ ilâhe illellâhu vehdehû vehdehû vehdeh, enceze ve'dehu ve nesara abdehu ve eezze cundehu ve hezeme'l-ehzâbe vehdeh, felehu'l-mulku ve lehu'l-hamd, yuhyî ve yumîtu ve yumîtu ve yuhyî ve huve hayyun lâ yemût, bi-yedih'il-hayr, ve huve alâ kulli şey'in gadîr. "

Yoktur Allah'tan başka bir tanrı. Tek bir ilâh O'dur. 'Ve bizler O'na teslimiz. Yoktur Allah'tan başka bir tanrı. İtaatimiz ihlaslı bir şekilde yalnızca O'nadır; ortak koşanlar istemese de. Yoktur Allah'tan başka bir tanrı. O bizim ve bizden önceki bâbalarımızın Rabbi'dir. Yoktur Allah'tan başka bir tanrı. O tek, tek ve tektir. Vadine vefa edendir. Kuluna yardım edendir. Ordusunu muzaffer kılandır. Düşman ordularım tek başına yenilgiye uğratandır. Varlık mülkü onun ve bütün hamdlar O'na mahsustur. Diriltip öldüren ve öldürüp dirilten O'dur. O ölümsüz diridir. Bütün hayırlar onun eliyledir. O her şeye güç yetirendir.

 

Misbah-ul Müteheccid ve diğer duâ kitaplarında şöyle naklolunmuştur: Namazın selamından sonra üç defa elleri kulakların hızasına kadar kaldırıp "Allah-u Ekber" dedikten sonra şöyle de:

Allah'dan başka ilâh yoktur, yegane ma'bud O'dur ve biz O'nun hükümlerine teslimiz. Allah'dan başka tapılacak ilâh yoktur, sadece O'na ibadet ederiz, itaatımız îhlasla O'nadır, müşrikler istemeseler bile. Allah'dan başka tapılacak îlah yoktur, O bizim rabbimiz ve atalarımızın rabbidir. Allah'dan başka ilâh yoktur. O birdir, O birdir, O birdir; ahdine vefâ etti, kuluna yardım etti, ordusuna izzet ve zafer verdi, tekbaşına muhalif güçleri bozguna uğrattı.

Bütün mülk, saltanat ve tüm övgüler O'na mahsustur. Diriltir ve öldürür, öldürür de diriltir; O, diridir, hiç bir zaman ölmez. Her hayır O'nun elindedir ve O her şeye kadirdir.

Sonra şöyle de: Allah'tan mağfiret talep ediyorum; O Allah'tan ki O'ndan başka ilâh yoktur; diridir ve her şey O'nunla varlığını sürdürebilmektedir ve ben tövbe ederek O'na yöneliyorum.

Sonra şöyle duâ et: Allah'ım! Bana kendi katından bir hidayet ver. Kendi lütuf ve ihsanını bana ulaştır. Rahmet kapını üzerime aç. Bereketini bana indir; Sen her şeyden münezzehsin. Senden başka tapılacak bir ilâh yoktur. Allah'ım; tüm günahlarımı bağışla, çünkü Senden başka tüm günahlarımı bağışlayacak kimse yoktur.

Allah'ım; Senin ilminin kuşattığı her hayırdan talep ediyorum, Senin ilminin ihata ettiği her şerden sana sığınıyorum.

Allah'ım; tüm işlerimde Senden afiyet diliyorum. Dünyada zilletten ve ahiret azabından sana sığınıyorum. Dünya ve ahiret şerrinden ve tüm ağrılarrın şerrinden ve senin gücüne boyun eğen her canlının şerrinden senin keremli yüzünün nuruna, her şeye galebe eden izzetine ve hiç bir şeyin boyun kaçıramayacağı kudretine sığınıyorum. Gerçekten benim Rabbim doğru yol üzeredir (kullarına adaletle muamele edendir.) Yüce ve azamet sahibi olan Allah'tan başka güç ve kudret sahibi yoktur. Ölmeyen diriye tevekkül ettim. Hamt, kendine evlad edinmeyen, mülk ve saltanatında ortağı olmayan, zillet ve zââftan dolayı kimseyi dost edinmeyen (yardımcıya ihtiyacı olmayan) Allah'a mahsustur. O'nu büyüklükle an ve yücelt.

Sonra Hz. Zehra'nın (s.a) tesbihini yerine getir ve peşinden olduğun yerden kalkmadan on defa şöyle de:

 Şehadet ederim ki, bir ve tek olan Allah'dan başka tapılacak bir mabud yoktur. Ortağı yoktur, yegane mabud O'dur; birdir; ihtiyaçsızdır; kendisine ne eş edinmiştir ve ne de evlad.

On defa okunması vurgulanan bu zikrin çok faziletli olduğu rivayet olunmuştur; özellikle, sabah ve akşam namazından sonra ve güneş doğarken ve batarken okunması tavsiye edilmiştir.

Sonra şöyle devam et:

Allah'ı tesbih ederim o zamana kadar ki alemde bir şey O'nu tesbih eder, Allah'ın kendi istediği ve layık olduğu şekilde ve O'nun keremli yüzüne ve zatının azamet, ve celalına uygun olan biçimde.

Allah'a Hamt ederim o zamana kadar ki alemde bir şey O'nu hamt eder, Allah'ın kendi istediği ve layık olduğu şekilde ve O'nun keremli yüzüne ve zatının azamet, ve celalına uygun olan biçimde.

Allah'dan başka tapılacak bir mabud yoktur. o zamana kadar ki alemde bir şey O'nu böylece anar, Allah'ın kendi istediği ve layık olduğu şekilde ve O'nun keremli yüzüne ve zatının azamet, ve celalına uygun olan biçimde.

Allah büyüktür; o zamana kadar ki alemde bir şey O'nu böylece anar. O'nun kendi istediği ve layık olduğu şekilde ve keremli yüzüne ve zatının azamet, ve celalına uygun olan biçimde.

Allah her eksiklikten münezzehtir. Hamt Allah'a mahsustur. Ondan başka bir ilâh yoktur. Allah büyüktür. Bana ve mahlukatından bu anda mevcud olana ve kıyamete kadar varolacaklara verdiği her bir nimet karşısında O'nu böylece anarım.

Allah'ım Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine salat eyle. Senden ümid ettiğim ve ümid etmediğim her hayrı senden talep ediyorum. Korktuğum ve korkmadığım her şeyin şerrinden sana sığınıyorum.

Sonra, Fatiha suresini, Ayet-el Kürsü'yü ve Âl-i İmran suresinin 18 ve 19'uncu ayetlerini oku. Âl-i İmran suresinin 18 ve 19'uncu ayetlerinin meali şöyledir:

"Allah, adalet ve hak üzere, kendinden başka ibadete müstahak bir varlık olmadığını delillerle açıkladı. Meleklerle ilim sahipleri de adalete ve hak üzere buna şehadet verdiler. Ondan başka bir ilâh yoktur. O galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir."

"Doğrusu Allah katında makbul olan din, İslam'dır. Kendilerine kitab verilen Hıristiyan ve Yahudiler hakikatı bildikten sonra, aralarındaki hased ve ihtirasdan dolayı İslam dini hakkında ihtilafa düştüler. Kim Allah'ın ayetlerini inkâr ederse şüphe yok ki Allah onun cezasını vermekte çok çabuk hesap görücüdür."

Sonra Âl-i İmran suresinin 26 ve 27'inci ayeti okunur. Bu ayetlerin tercümesi şöyledir:

"Ey mülkün sahibi Allah! Sen dilediğine mülk verirsin, dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini de zelil edersin, hayır yalnız senin elindedir. Muhakkak ki sen her şeye kadirsin. Geceyi gündüze sokarsın ve gündüzü geceye sokarsın. Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarısın, dilediğine de sayısız rızık verirsin."

Sonra A'raf suresinin 54-55 ve 56'ıncı ayetleri okunur. Bu ayetlerin tercemesi şöyledir:

 "Muhakkak Rabbiniz O Allah'dır ki, gökleri ve yeri altı günde (altı zaman ve dönemde) yarattı. Sonra arşı (varlık alemini) istila etti (hükmü altına aldı). Allah gündüzü gece ile örter ve süratle gece gündüzü kovalar. Güneşi, ayı ve yıldızları kendi emrine bağlı kıldı. Biliniz ki hem yaratmak, hem de emretmek O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yüce ve bol bereket sahibidir."

"Rabbinize yalvararak ve gizlice duâ edin. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez." "Yeryüzü (iman ve adaletle) düzelttildikten sonra orada fesat çıkarmayın ve Allah'ı, hem korku hem de ümitle çağırın. Muhakkak ki iyilik yapanlara Allah'ın rahmeti pek yakındır."

Sonra üç defa şöyle de:

"İzzet sahibi olan Rabbin onların (müşriklerin) vasıflamalarından münezzehdir. Bütün peygamberlere Selâm olsun. Alemlerin Rabbı olan Allah'a da Hamt olsun."

Sonra üç defa şu duâyı oku:

"Allah'ım; Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine selavat eyle. İşimde bir kolaylık ve kurtuluş yolu nasib eyle. Umduğum ve ummadığım yerden bana rızık ver."

Bu duâyı Cebrail (a.s), Hz. Yusuf'a (a.s) hapisdeyken öğretmiştir

Ve yine her namazdan sonra şu duayı oku:

Allah'ım; bu benim namazımdır, Senin buna ihtiyacın ve rağbetin var diye kılmadım. Sadece sana ta'zim, itaat, ve emrine icabet etmiş olmak için kıldım. Allah'ım; eğer kıldığım bu namazın rüku ve secdelerinde noksanlık veya halel varsa, ondan dolayı beni hesaba çekme, kabul eyle ve mağfiretinle bana lütuf ve ihsanda bulun.
Sabah Namazından sonra okunan dua

Sabah ve akşam namazından sonra okunan duâ:

Allah'ım, Muhammed ve Ehl-i Beyt'inin hürmetine senden istiyorum ki Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine salat eyle, gözümde ışık, dinimde basiret, kalbimde yakin, amelimde ihlas, bedenimde sihhat nasip eyle ve beni yaşattığın müddetçe sana şükür etmeğe muvaffak kıl.

Allah'ın adıyla, Allah'ın salat ve rahmeti Muhammed ve Ehl-i Beyt'inin üzerine olsun.

"Ben işimi Allah'a bırakıyorum, muhakkak ki, Allah kulların bütün yaptıklarını görendir. Nihayet Allah onu, onların (Firavun'un taraftarlarının hilesinden) korudu.

Senden başka hiç bir ilâh yoktur, Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Gerçekten ben nefsime zülmedenlerden oldum. Biz de duâsını kabul ettik, kendisini kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.

Bize Allah yeter, ve ne güzel vekildir O. (Buna inananlar) kendilerine hiç bir keder dokunmaksızın Allah'dan bir nimet ve kazançla döndüler. Allah'ın dediği olur. Bütün güç ve kuvvet yalnız Allah'tandır."

Allah'ın dediği olur, halkın dediği değil. Allah'ın dediği olur, halk hoşlanmasa bile.

Kullar yerine Rabbim bana yeter;Yaratıklar yerine Yaratıcı bana yeter; Rızka mühtac olanlar yerine rızık veren bana yeter; Alemlerin Rabbi olan Allah bana yeter; Bana yeten Allah, ezelden beri bana yeten var oluşumdan beri bana yeten kimse yine de bana yeter. Kendisinden başka bir ilâh olmayan Allah bana yeter. Onu kendime sahip biliyorum ; Obüyük arşın sahibidir.
Öğle Namazından sonra okunan dua

Azim ve Halim olan Allah'dan başka ilâh yoktur. Arşın Rabbi olan Kerim Allah'dan başka ilâh yoktur. Tüm övgüler âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.

Allah'ım; senden rahmet ve mağfiretine sebeb olan şeyleri, her hayırdan faydalanmayı ve her günahtan korunmayı istiyorum.

Allah'ım; benim için, affetmediğin günah, sevince çevirmediğin keder, iyileştirmediğin hastalık, örtmediğin kusur, yüzüme açmadığın rızık kapısı, amana çevirmediğin korku, ve uzaklaştırmadığın fenalık bırakma. Allah'ım! Yararıma olan ve senin de rızana uygun olan her hacetimi yerine getir, ey merhametlilerin en merhametlisi. Duâmı kabul buyur, ey âlemlerin Rabbi!

Peşinden on defa şöyle de:

Benim koruyucum Allah'tır. Allah'a güveniyorum ve Allah'a tevekkül ediyorum.

Sonra şöyle de:

Allah'ım; eğer günahlarım büyükse, Sen her şeyden daha büyüksün (Senin affvın günahlarımdan büyüktür). Eğer gevşekliğim çoksa Sen rahmetin daha çoktur; ve eğer cimrilikte ısrar ediyorsam Senin bahşişin sonsuzdur.

Allah'ım! Büyük günahlarımı, kendi affının büyüklüğüne ve gevşekliğimin çokluğunu aşikâr olan keremine bağışla. Allah'ım! Cimrliğimi bahşişinin üstünlüğü ile benden gider. Allah'ım! Bütün nimetlerimiz Sendendir. Senden başka tapılacak bir mabud yoktur. Senden mağfiret taleb ediyorum ve tevbe ederek sana yöneliyorum.
İkindi Namazından sonra okunan dua

Allah'tan bağışlanma diliyorum; O'ndan başka ilâh yoktur, diridir, her şey onunla kâimdir, Rahman ve Rahimdir, celal ve ikram sahibidir. Allah'ım! Acizane Senden istiyorum ki, bu aciz, zelil, fakir, perişan, miskin, düşkün, sana sığınan, kendisi için hiç bir fayda elde etmek ve hiç bir zararı önlemek gücüne sahip olmayan, ölüm, hayat ve tekrar dirilmek ihtiyar ve iradesinin dışında olan şu kulunun tövbesini kabul buyur.

Sonra şu duâyı oku:

Allah'ım! Doymayan nefisden, huşu etmeyen kalpden, faydası olmayan ilimden, yükselmeyen (kabul olunmayan) namazdan, ve icabete ulaşmayan duâdan sana sığınıyorum. Allah'ım; senden, zorluktan sonra kolaylık, kederden sonra ferahlık ve sıkıntıdan sonra bolluk taleb ediyorum. Allah'ım; elimizde bulunan her nimet sendendir. Senden başka tapılacak bir mabud yoktur. istiğfar ve tövbe ederek sana yöneliyorum.
Akşam Namazından sonra okunan dua

Allah'ım; senden rahmet ve mağfiretine sebeb olan şeyleri, her türlü bela ve ateşten kurtuluşu, cennetine ulaşmayı, Selâm yurdunda (katındaki cennette) hoşnutluğunu ve peygamberin Hz. Muhammed'e (ona ve Ehl-i Beyt'ine Selâm olsun) komşu olmayı diliyorum. Allah'ım; Bizdeki her nimet sendendir. Senden başka bir ilâh yoktur. İstiğfar ve tövbe ederek sana yöneliyorum.
Yatsı Namazından sonra okunan dua

Allah'ım! Ben rızkımın nerde olduğunu bilmiyorum. Ben ancak, kalbimden geçenlere göre rızıkımın peşindeyim. Rızık elde etmek için şehirleri dolaşıyorum. Peşinde dolaştığım şey hususunda şaşkın bir şahıs gibiyim. Bilmiyorum rızkım, çölde midir, dağda mıdır, yerde midir, gökde midir, karada mıdır, denizde midir, kimin elindedir ve kimin yanındadır?

Ama şunu biliyorum ki, rızkımla ilgili bilgi senin yanındadır, ve rızkımı temin etmek sebepleri senin elindedir. Sensin lütfunla rızıkları taksim eden ve Sensin kendi rahmetinle sebepleri var eden.

Allah'ım; Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine salavat eyle. Ey Rabbim; bana vereceğin rızkını bol , onu, elde etmeği kolay kıl, ve onu yakın yerden bana ulaştır. Rızık olarak mukadder etmediğin şeyin peşine gitmek zahmetine beni düşürme. Çünkü sen, beni azab etmekten ve zahmete düşürmekten müstağnisin, ben ise senin rahmetine muhtacım. Öyleyse Allah'ım; Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine selavat gönder ve kendi lütuf ve rahmetinle kuluna bahşişde bulun. Muhakkak ki sen sonsuz fazl ve kerem sahibisin.

Alıntı
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
1 Yanıt
1174 Gösterim
Son İleti 27 Mart 2007, 00:21:42
Gönderen: BİTANEM
1 Yanıt
5445 Gösterim
Son İleti 26 Haziran 2007, 13:11:09
Gönderen: Sut@nesi
1 Yanıt
5512 Gösterim
Son İleti 26 Haziran 2007, 13:12:55
Gönderen: Sut@nesi
1 Yanıt
7947 Gösterim
Son İleti 09 Aralık 2007, 09:43:34
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1000 Gösterim
Son İleti 17 Ocak 2008, 12:05:01
Gönderen: Alpnur