Bedir savaşında muhacirlerin sancağı onun elindeydi.
"Rasûlullah'ın bayraktarı" olarak ün yapmıştı.
Uhud savaşında da sancak yine onun elindeydi.
Savaş esnasında müslümanların gerilediğini gören Mus'ab b. Umeyr, atını sağa sola doğru sürüyor ve yüksek sesle şu ayeti okuyordu:
"Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce birçok peygamberler gelip geçmiştir" (Alu İmrân, 3/144).
Bu ayetin Uhud gününe kadar nazil olmadığı ve o gün giderildiği rivayeti, Hz. Mus'ab'ın Allah katındaki değerini ifade eder
(İbn Sa'd, a.g.e., III,120,121).
Uhud Gazvesinde İslâm ordusunun sancağını taşıyan Mus'ab b. Umeyr'in önce sağ kolu kesildi.
Hemen sancağı sol eline alarak savaşa devam etti.
Fakat ardından sol eli de kesildi. Bu defa vücuduyla sancağa sımsıkı sarıldı ve yukarıdaki ayeti okumaya devam etti.
Sonunda müşriklerin bir mızrak darbesiyle şehid oldu.
Sancağı hemen Suveybit b. Sa'd ve Ebû'r-Rûm b. Umeyr adlı sahabiler aldılar.
Hz. Mus'ab şehid olarak yerde yatarken, günün sonlarına doğru,
Hz. Peygamber (s.a.s) Mus'ab'ı elinde sancakla gördü ve
"İleriye git ey Mus'ab!" diye emretti.
Fakat o kişi geri dönerek
"Ben Mus'ab değilim"
deyince Hz. Peygamber onun Mus'ab kılığında savaşan Allah'ın meleklerinden biri olduğunu anladı (İbn Sa'd, a.g.e., II, 121).