Binlerce yıl önce ve kilometrelerce uzakta, Eski Yunan'da bilge bir kişi olan ve Batı'da "Karanlık
Herakles" olarak bilinen Herakles, şöyle demiş: "Bu gerçek (benlik bilinci), sonsuza kadar geçerliliğini
koruyacak olmasına rağmen insanlar bunu anlayamıyorlar. Yalnızca duymadan önce değil, duyduktan
sonra bile." Sözleri gerçekten çok doğru.

Büyük liderler, doğruyu dinlemekten korkmazlar. Aslında bunu akıl hocalarından, arkadaşlarından, iş
ortaklarından ve en önemlisi kendilerinden talep ederler. Davranış biçimleri hakkındaki tüm gerçeği
öğrenmezlerse, asla ilerleme kaydedemeyeceklerini bilirler. Şimdi, size şunu sormak istiyorum: Büyük
liderler, başarıyı yakalamak için kulaklarını ve kalplerini açmak gerektiğini kabul ediyorlarsa, aynı şeyi
yapmak bizim için neden çok zor oluyor?

Birincisi, noksanlarımızı görmek neden bu kadar zor? İkincisi, başarıya giden yolda önümüzü kesen
engelleri neden ortadan kaldırıvermiyoruz? İki soru için de basit bir yanıt yok. Mükemmel olmamızı
engelleyen pek çok ortak unsur var. Bunlarla uygun bir biçimde ilgilenirsek, yaşamın tüm alanlarında
daha başarılı olmak üzere kendimizi özgür kılarız.

Affedici Olamamak

Kendinizi ve başkalarını affedememe, enerjinizi boşa harcayan önemli unsurlardan biridir. Başarılı bir
işadamı ve sevdiğim bir müşterim olan Robert, 4 yıl önce aldığı talihsiz bir kararla mücadele ediyordu.
İşinde çok fazla para kaybetmesine neden olduğu için kendini hiç affetmiyordu. Ne var ki, hatalı
kararların bile bir şekilde olumlu sonuç verebileceği gerçeğini kabullendiği gün, kendine yeni bir odak
seçti ve özgüvenle yoluna devam etti. Robert, yaklaşık bir milyon dolar kaybetti; ama takip eden 3 yıl
içinde 20 milyon dolarlık bir iş kurmayı başardı. Kendini affetme, onun devam etmesini ve bu acı verici
olaydan ders almasını sağladı.

Zararlı Alışkanlıklar

Alışkanlıklar, genellikle sigara içmek, içki içmek, kendinden şüphe etmek gibi eylemler olarak algılanır.
Ama en yıkıcı alışkanlık (ya da ritüel), bugünün işini yarına bırakmaktır. Bu, hayallerin bir numaralı
katilidir. Pek çok alışkanlık gibi, ertelemenin de üstesinden gelmek zor olabilir. İşte yardım… Kendinize
şu soruları sorun: "Kararımı neden erteliyorum?", "Beni ilerlemekten alıkoyan şeyin ne olduğunu
düşünüyorum?" "Erteleme huyumu yaşamımdan tamamen silmezsem sonunda ne olur?", "Erteleme
huyumu yok edersem, bu işten ne kadar daha zevk alırım?" Bugün, bunu ve diğer zararlı alışkanlıkları
yok etmeye başlamak üzere kendinize söz verin.

Hayır Diyememek

Bu da başa çıkılması gereken bir başka zor alışkanlık. Hayır demek istediğiniz (ya da hayır deme
ihtiyacı duyduğunuz) zaman evet demek, endişe duymanıza neden olur ve enerjiyi tüketir. Yardım
edemeyeceğinizi bildiğiniz bir müşteriye evet demek. Yetiştiremeyeceğinizi bildiğiniz bir iş için
yöneticinize evet demek. Her seferinde aynı şey olur; boğazınıza bir şey takılır kalır. Daha büyük ve iyi
şeyler yapabilmek üzere kendinizi özgür kılmak için hemen bugün daha kararlı bir tutum takınmaya
başlayın.

Diplomatik bir yaklaşımla, müşteriye ürünün onun ihtiyacı olan şeyi yapmak üzere tasarlanmadığını
söyleyin. Belki, ona başka bir çözüm önerebilirsiniz. Müdürünüze, son teslim tarihini bir hafta uzatırsa,
daha sağlıklı bir proje sunabileceğinizi anlatın. Söylemenin yapmaktan kolay olduğunu biliyorum; ama
mükemmelliği hedefliyorsanız, kontrolü ele almak birinci önceliğiniz olmalı.

Yaşam Amacı

Yaşamda bir amacınızın olmasının önemini, ne kadar uğraşsam da yeterince anlatamam. Amacınız
yoksa, dünyadaki tüm motivasyon ve zaman yönetimi eğitimleri başarısız kalacaktır. Bütün atölye
çalışmalarını, kitapları, CD serilerini ve videoları toplasanız, bir amaç yaratamazlar. Bunlar, halihazırda
sahip olduklarınız üzerine inşa edilebilir. Yaşamdaki amacınız hakkında net bir fikriniz yoksa, üzerine
inşa edilecek hiçbir şey yok demektir. Harekete geçirici bir amacınız varsa, hedeflerinize odaklanmak
ve ulaşmak daha kolay bir süreç haline gelir. Yaşamdaki amacınızı bulmak, şu iki soruyla başlar: "En
çok neden zevk alıyorum?", "En son kendimi çok doğru bir şey yapıyor gibi hissetiğimde ne
yapıyordum?" Yanıtlarınız, yaşamdaki amacınızın ne olduğuna dair harika bir içgörü sunabilir.

Yargılayıcı Olmak

Yargılayıcı olmak, başarısızlıkla sonuçlanan ve enerjiyi tamamen boşa harcayan bir durumdur.
Çeşitlilik, yaşamın tadı tuzudur. Başkalarının kılık kıyafetini, kültürünü, kişisel alışkanlıklarını, konuşma
biçimini ya da yaptığı işleri onaylamıyor olabilirsiniz; ama yargılayıcı olmak, yalnızca size zarar verir ve
başarılı olma yeteneğinizi engeller.

Duygusal Kontrolü Yitirmek

Duygular, iç rehberlerinizdir ve nasıl davranacağınız konusunda inanılmaz bir güce sahiptir. Ama, pek
çok lider, yanılgıya düşerek duygularının onları yönlendirmek yerine kontrol etmesine izin verirler.
Duygusal baskılar ve patlamalar, sizinle çalışanlarınız ve sevdikleriniz arasında engel yaratır.
Hedeflerinize ulaşmanıza mani olan duvarlar örer. Duygu "yüklü" iseniz ya da kolayca patlıyorsanız,
lütfen ihtiyacınız olan yardımı alın. Modern liderler, duygusal tutarlılığın, başarıyı yakalamak açısından
inanılmaz bir araç olduğunu söyleceklerdir.

Pes Etmek

Hiç ne zaman bir karışıklık olsa hep teslim bayrağını çeken birini tanıdınız mı? İşin ciddiyet derecesine
bakmaksızın, her tür engeli, hemen, önemsiz bir aksaklık değil de ciddi bir başarısızlık olarak düşünür.
Yoksa bu kişi siz misiniz? Azim, modern liderlerin anahtar özelliğidir. Hemen pes etmek, başarıyı feda
etmek anlamına gelebilir. Havlu atmadan önce, elinizden gelen her şeyi yapın.

Bu yedi ölümcül günah, modern liderleri bekleyen ortak hastalıklardır. Lider karakterinizi zayıflattığı için,
bunları ortadan kaldırmak önemlidir. Aynı zamanda, bu denemelerin adım adım yaşamınıza yeniden
girmesini önlemek için, periyodik temizlikler yapmanız önerilir. Modern liderler, hiçbir işe yaramayan
davranışların tanımlanmasının ve ortadan kaldırılmasının, kişisel ve profesyonel zafere doğru giden
geniş bir yol açtığını bilirler.


Yazar:Carole Nicolaides