Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: MIZRAK CUVALA SIGMIYOR!
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 560
Google Özel Arama

Gönderen Konu: MIZRAK CUVALA SIGMIYOR!  (Okunma sayısı 560 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    iğneci

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1803
  • Nerden: Gezgin
  • Rep: +312/-2
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - atlantik42@hotmail.de
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
MIZRAK CUVALA SIGMIYOR!
« : 09 Ocak 2009, 22:45:51 »


 


Mızrak çuvala sığmıyor
 
 
“Ergenekon” kapsamındaki 10’uncu “dalga” akla, hemen şu soruları getirdi: Yoksa milletle-orduyla dalga mı geçiyorlar, “sabırlarımızı”mı deniyorlar? Öyle ya; her “dalgadan” sonra, biraz genişleyen, bu “kapsam”dan sonra, daha büyük  tutuklamalar gelir ve “kapsam” daha da genişletilir! Nereye kadar?
Yalaka liboşlar açıkça itiraf ediyorlar: Bu bir “hesaplaşma - temizlik ve özellikle (28  Şubat’ın) intikam hareketidir”. Ve “dalgalar-fırtınalar” “tasfiye” tamamlanana kadar “bir hukuk devletinde olması gereken şekilde, salimen (!) devam edecek;  artık geri dönüşü yok! Göreceğiz!
Ali Bayramoğlu’nun şu son cümlesi ilginç: “Hukuk mekanizması çalışmakta, siyasi irade bu mekanizmanın arkasında durmakta, idare, özellikle askeri otorite engel olmuyor! Bunu da göreceğiz!” 




Ve hükümet tarafı
AKP hükümetinin “bu davanın arkasında olduğu”, Başbakan’ın “savcısı” olduğu “mâlumdan” malum! Hükümet sözcülerinin bu “dalgadan” sonra söyledikleri de akıllara zarardan öte, gülünç! Adalete bakamayan “Adalet” Bakanı Mehmet Ali Şahin, “bu olay siyasal değildir, yargısaldır” diyor ve özrü kabahatinden büyük: “Ben de tutuklamaları medyadan öğreniyorum!” Pekâlâ, Sayın Bakmayan; yargıçları, savcıları sonunda kim denetleyecek? Hukukun gerektiği gibi işlemesini kim sağlayacak ve sonunda adaleti kim koruyacak? Allah’a mı kaldı?
Şahin’in, başında olduğu “Yargıçlar ve Savcılar Yüksek Kurulu” bugünkü şekliyle bağımsız mı? Sonunda adaletin yerini bulması ve ülkenin kaderi, Zekeriya Öz’ün tespihli ellerine mi kalacak? “Ben bu temiz eller operasyonunun savcısıyım” diyen Başbakan mı, yoksa devletin tepesindeki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül mü? Hayır; en sonunda bağımsız olduklarına inandığım “Türk yargıçları”mı! Onlar, bu önemli davada son hükmü herhalde AIHM’ye bırakmazlar ve sanıklar da bu yabancı mahkemeye başvurmayı milliyetçilikleriyle bağdaştırmazlar. Bu mahkemenin hükmü leyhlerinde olsa bile! “Ancak Silivri’deki ağır ceza mahkemesinde aylarca, belki de  senelerce kaç kişi sakat kalacak, kaç kişi ölecek? Masum oldukları tespit edilse de hayatlarının kopan parçaları onlara nasıl geri verilecek!
Bu bakanlar ve AKP sözcüleri her şey hukuka göre yürüyor  derler. Ama bu zatlar, kişiler söylesinler; 87 kişinin hoyratça  tutuklanmaları, evlerinin aranması ve aylarca mahkeme önüne çıkarılmamaları, bu sırada, yasalara rağmen haklarındaki henüz subut bulmamış iddiaların, medyaya bölük pörçük maksatlı  servis edilmesi... Yargısız manşetlerde infaz edilmesinin neresi adalettir, “yargısaldır!” Orgeneraller hakkındakı iddianamenin, aylarca tutuklu kaldıkları halde, hâlâ açıklanmaması, ne derece “hukukidir”! Adalat Bakanı, bu sorulara neden engel olmadığının cevabını vermeli ve sayın Çiçek de “hukukun” bunların neresinde olduğunu, kendisi gibi hukukçu olmayan bizlere açıklamalıdır!
Güya insan hakları düşkünü ve hakikatte Türk haklarına bigane  yalakalar, acaba farkındalar mı; “tasfıye ve temizlik” ve de “hesaplaşma-operasyonu”, kendilerine göre başarılı olursa, ortada bildiğimiz anlamda Atatürk’ün Cumhuriyeti kalmayacak!* Ama asıl istedikleri de bu ya! 




Asıl hedef
Bu bir hesaplaşma, tasfiye hareketidir ve başlıca hedef, TSK’dır! Ve tutuklananların kimlik ve kişiliklerinden anlaşılıyor ki, 28 Şubat’ın intikamıdır!
Güya tutuklananlar ve komutanlar darbe ortamı hazırlıyorlarmış ve bunun için suikastler ve bombalamalar planlamışlar! Askeriyenin ve yargının en yüksek makamlarına ulaşmış kişilerin böyle Türkiye’yi kana bulayacak bir komplonun içinde olmaları akılları zorlar, ama asıl Türk Ordusu’na hakaret!
Ben inanıyorum ki, Genelkurmay-komutanlarımız da, ittifakla aynı değerlendirmeleri yapmaktadırlar. Genel Kurmay’ın, yargıya, yargısal sürece müdahale etmemek  dikkatleri doğrudur da sormak gerek: Artık hangi yargıya, hangi yargısal sürece?
Orgenerallere, emekli ve muvazzaf subaylara yapılan hoyratça  muameleler karşısında, ordunun onurunu korumak görevini tutuklanan eski MGK Genel Sekreterı Tuncer Kılınç’ın sayın eşini ziyaret eden değerli eşlerine bırakmayacaklardır!

 
‘TOMURCUK DERDINDE OLMAYAN AGAC ODUNDUR’

AMPULLE KARARAN TEK ÜLKEYiZ. KAHROLUYORUM.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter