Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: MEHTER MARŞI
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1005
Google Özel Arama

Gönderen Konu: MEHTER MARŞI  (Okunma sayısı 1005 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    ђ๏Ŧєєz

  • Özel Üye
  • *
  • Avatar Yok

  • İleti: 6692
  • Nerden: eksi25 - Erzurum
  • Rep: +586/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - hofeez@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle E-Posta
  • Çevrimdışı
MEHTER MARŞI
« : 06 Eylül 2008, 17:40:54 »


 

Mehter Türk geleneklerinde, bir şenlik aracı değil, azametin, ihtişamın ve görkemli olmanın bir işaretidir. Devletin ululuğu ve kutluluğu, davulların gümbürtüsü ile yankılanır. Türklerin devlet anlayışında, halkın bütünlüğü, devletin yüceliği kavramları çok önemlidir. Bu inanış ve gelenekler, İslamiyet'ten önceki Türk devletlerinde de, Selçuklu ve Osmanlı devletinde de, küçük değişiklerle yer almıştır.

Bu yapıda üç önemli sembol vardır:

Otağ, hakanın veya başkomutanın bulunduğu yerdir. Bu bir savaş alameti olarak ortaya çıkar çünkü otağ yalnızca savaşlarda kurulur.

Hakanın Kösü, yani büyük davul, hakanlık otağını önünde durur ve yalnızca hakana aittir.

Hakanlık Mehteri ise, sancağın altında ve otağın önünde askerleri yüreklendirmek için çalan müzik topluluğudur.

Sancak ve mehter, Türk devletinde birbirinden ayrılmaz çok önemli olgulardır. Mehter vuruşu ile otağdan çıkılır ve savaş akınlarının ilk adımları atılmış olurdu. Türklerin Orta Asya geleneklerinde, devletin başı olan Hakan'ın otağı önünde kurulan büyük Davulun ve Kösün günün belli zamanlarında çalınarak gücünü göstermesine Nevbet (Nevbe) döğme ya da vurma denilirdi. Nevbet döğmek, devletin başı olan Hakanın gücünü dosta düşmana göstermesi ve özellikle düşmanın yüreğine korku salması şeklinde yorumlanırdı.

Osmanlı da sancak gibi mukaddes bir varlık halinde yaşatılan mehter, bağımsızlığın, devlet varlığının önemli bir göstergesi olmasının yanı sıra, meydan savaşlarında, kale kuşatmalarında, deniz savaşlarında düşmana hücum esnasında, vurduğu hamasî havalarla duyguları kamçılar, şahlandırır, askeri şevke getirir, ordunun moralini yükseltirken çıkardığı müthiş gümbürtüyle düşmanın moralini yok eder, onu bozguna uğratırdı. Meydan savaşında, tek bir hakanlık kösü bile, kendi başına bir mehterdi. Hücum ve duraklamaları ,hakanlık kösü belirler, davul ve borulardan oluşan mehter, savaşta orduyu yönlendirdi. Savaşta yenilgi, mehterin yağmalanması ile kabul edilirdi. Bu durumda en zorlu savaşlar sancak ve mehter çevresinde olurdu.

Görülüyor ki mehter, savaş alanında, sadece bir müzik topluluğu olmaktan bir anlamda uzaklaşırken barış zamanında müzik yönü daha çok öne çıkıyordu. Barış zamanında mehter, hakanın saltanatının ve devlet hayatının devam ettiğinin bir göstergesiydi. Bunun dışında davul ve mehter, devletin haber ve ilan gibi işlerini de yerine getirirdi.

Osmanlı mehterinde; zurna, boru, kurrenay ve mehter düdüğü gibi üflemeli / nefesli, kös, davul, nakkare, zil ve çevgân gibi vurmalı ya da çırpılan çalgılar yer alırdı. Çalgıların sayısı eşit tutulur ve bu sayıya göre mehterin kaç katlı olduğu belirlenirdi. "Tabl ü alem-i hassa" adı verilen ve en büyük mehter olan Padişah mehteri, dokuz katlıydı. Bunun anlamı, her çalgıdan dokuz adet var demekti. Bu sayı sonraları, on iki hatta on altıya kadar yükselmişti. Padişahtan başka, Vezir-i âzam-ın (Başbakan'ın) Kubbe vezirlerinin (Kabine üyelerinin), Defterdar ve Reisü'l küttab'ın (Maliye ve Dış işleri Bakanı'nın) Mehterhâneleri olduğu gibi, ülkenin çeşitli eyaletlerinde ve kalelerinde de Mehter takımları bulunur ve görev yapardı.

Mehter'in etki gücü Avrupalılar tarafından da değerlendirilmiş ve Mehter örnek alınarak çeşitli Avrupa ülkelerinde Askerî Müzik toplulukları, "Bando"lar kurulmuştur. Gluck, Mozart, Beethoven gibi bestecilerin Mehter'den esinlenerek müzikler yazdıkları da bilinmektedir.


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
936 Gösterim
Son İleti 09 Haziran 2008, 17:20:01
Gönderen: edepli
1 Yanıt
1151 Gösterim
Son İleti 08 Temmuz 2008, 10:49:05
Gönderen: Felex
0 Yanıt
1335 Gösterim
Son İleti 10 Nisan 2011, 09:32:10
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1579 Gösterim
Son İleti 19 Ekim 2013, 19:02:09
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
335 Gösterim
Son İleti 05 Mayıs 2018, 01:18:31
Gönderen: BazKriz