Yılbaşı gecesi Taksim’de eğlenen 20 yaşındaki Adem Doğan’ın ölümüne neden olduğu iddiasıyla 9 yıla kadar hapsi istenen Yakup Tayfur’un "Tabanca elimden düştü patladı" iddiasını, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı’nın "7.65 mm’lik Beretta tabanca yere düşünce patlamıyor" raporu yalanladı.

BEYOĞLU 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen ilk duruşmaya, Yıldız Teknik Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Makine Bölümü öğrencisi Adem Doğan’ın ailesi ile tutuksuz sanıklar Rana Aydın ve Ramazan Taşdelen katıldı. Tutuklu sanık Yakup Tayfur ise cezaevine yazılan müzekkere ellerine ulaşmadığı gerekçesiyle duruşmaya getirilmedi.

Yakup Tayfur’u ve delilleri sakladığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan 21 yaşındaki Rana Aydın, sevgili olmadıklarını söyleyince hakim tarafından "Özel hayatın bizi ilgilendirmiyor. Olayı anlat" diye uyarıldı. Rana Aydın, şunları söyledi:

"O sırada Yakup belinden bir silah çıkardı. Mermiyi ağzına verdi. ’Ne yapıyorsun. Burası kalabalık. Bir kaza olacak’ diye uyarınca ’Merak etme, emniyeti kapalı’ deyip beline taktı. Nişantaşı’na gitmek istedi. Taksiye binmek için Mc Donald’s’ın önünde doğru yürürken sol tarafımda bir patlama ve yerden havaya doğru çıkan bir kıvılcım oldu ama silahı görmedim."

Hakim, polisteki ifadesinde "Silahı gördüm" dediğini hatırlatıp çelişkiyi sorunca Rana Aydın "O gün dediklerimi hatırlamıyorum" diye ağladı.

Rana Aydın, "Yakup Dolapdere’den uyuşturucu aldı. Sabaha kadar otomobille dolaştık. Ertesi gün annemden konuyu öğrendim. "Bizden olabilir" dedim" dedi.

Tabancayı Yakup Tayfur’a veren tutuksuz sanık Ramazan Taşdelen de "İmam hatip lisesinin birinci sınıfında birlikte okuduk. Ara sıra görüşüyorduk. Ben de silah olduğunu bilen Yakup, o akşam yanıma geldi. Annemle misafirliğe gidiyorduk. Bana ’Bu geceliğine tabancayı verir misin’ dedi. Ben de ilk başta veremeyeceğimi söyledim. Ama annemin yanımda silah olduğunu bilmesini istemiyordum. Yakup ısrar edince silahı verdim" diye konuştu.

Taşdelen, "Ertesi günü ben arayınca silahı getirdi. Zaten silahta mermi yoktu. Ben boş olarak verdim. Boş verdiğim için tabancayla ateş edilip edilmediği aklıma gelmedi. Eğer Yakup’un yaptığını bilseydim ya da televizyonda resmini görseydim hemen polisi arardım" dedi.

Mahkeme hakimi, müşteki avukatı Eşref Çalışır’ın görevsizlikle dosyanın ağır cezaya gönderilmesi istemini Yakup Tayfur dinlenemediği ve kesin ölüm raporun gelmediği gerekçesiyle reddetti.

Mahkeme, tabancanın "kriminal raporu"yla birlikte, Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek yere düşme anında patlayıp patlamayacağının, patlarsa merminin başka bir yerden sekip bir insanın sol kulağından girip girmeyeceğinin ve menzilinin tespit edilmesini istedi.