« : 25 Şubat 2008, 20:41:52 »
Kosova'da Bir Adanmışlık Ruhu Temsilcisi Kosova 1999 yılından bu yana fiilen Birleşmiş Milletler'in kontrolünde olan bir bölge. İki milyon nüfuslu bu ülkenin % 90'ı Arnavutlardan, % 5'i Sırplardan oluşmaktadır. Ayrıca yaklaşık 40 bin kadar da Türk yaşamaktadır. Ülkede "Euro", para birimi olarak kullanılmaktadır.
Kısa bir müddet sonra Kosova, Birleşmiş Milletler'den Avrupa Birliği'nin kontrolüne geçecek. Türkiye'de Kosova Türklerinden olan siyaset ve spor dünyasının meşhurları vardır: Galatasaray'ın efsane sağ beki İsmail Demiriz bunlardan birisidir. Dedesi Feriz Efendi, Ferizay şehrini kurmuş. Zenginler, köklüler. Geçen sene haziran ayında İsmail Demiriz, Uğur Tütüneker ile Mehmet Akif Koleji'nin mezuniyet gecesine geldiklerinde, İsmail Bey'i akrabalarından büyük bir kitle sevgi gösterileriyle büyük tezahüratla karşılamış ve bağırlarına basmışlardı. Milli Takım kaptanımız, gol kralımız ve dünyanın en hızlı golünü atan kişi olarak tarihe geçen Hakan Şükür, Priştinelidir. Galatasaraylı Arif Erdem, Kumanovalıdır. Tuncay Şanlı, yönetici Ali Şen, antrenör Ersun Yanal, Türkiye'nin yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren bunlardan bazıları. Preşovalılar Kenan Evren için; "Paşamız, genelkurmay başkanı ve cumhurbaşkanı oldu!.." diye iftihar ediyorlar. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un babası da Kosova'nın İpek şehrinden. İmamlık yaptığı cami ise, Suşitsa köyünde... Köylüler biliyor; Peyânî (İpekli) Tahir diyorlar. Câmiyi Mehmet Akif Ersoy bir zaman gelip tamir ettirmiş. Bu bölge, Sovyetlerin vesayeti altında bulunduğu dönem Aziz Nesin, Kosova'ya ziyarete gelir. Ressam Etem Baymak'ın anlattığına göre, Sırp gazeteciler, Aziz Nesin'i solcu meşhur bir yazar olarak bildikleri için, kendisine Kosova Savaşı ile ilgili "Osmanlılar azdı. Bir denge yoktu. Murad'ın ordusu nasıl oldu da galip geldi?" diye sorarlar. Aziz Nesin, "İmanlarından gelen bir güçle yendiler!.." deyince Sırp gazeteciler şaşırırlar. O dönem Türkiye'den daha çok sol yazar ve şairler meşhur olduğu için Cilan Köyü'nde Nazım Hikmet İlköğretim Okulu açılmış. Devam ediyor.
Osmanlı'nın ilk dönemindeki adanmışlık ruhunun kahramanları, hizmetlerini 150 sene tam bir adanmışlık içinde götürmüşler. Hiç olmazsa adanmışlığı 50 sene olsun sürdüremeyenler zaten kalıcı bir şey yapamazlar. Elbette bunlardan birisi Sultan Murad Hüdâvendigâr'dır. Kosova Meydan Muharebesi'nin yapıldığı yerlerde dolaşırken onun ruhâniyeti ile yüz yüze gelmemek mümkün değil. Biz de Başkent Priştine yakınlarındaki Sultan Murad Türbesi'ni ziyarete giderken meşhur Kosova savaşlarının cereyan ettiği Kosova Ovası'ndan geçiyoruz. Sultan Reşad 1911'de atası Murad Hüdâvendigâr'ın türbesini ziyaret etmeye buraya geldiğinde ovada kılınan cuma namazına 100 bin insan iştirak etmiş. Sultan Reşad'ın bu seyahatine Üstad Bediüzzaman da katılmış. Türbenin yanında o güne ait fotoğrafların da sergilendiği küçük ama bakımlı bir müze var. Fotoğrafları Fransızlar çekmiş. Merasimden birçok sahne mevcut. Burada hüzünle Sultan Murad'ımızın iç organlarının bulunduğu türbeye girip Fatiha okuyoruz. Büyük Sultan, Murad Hüdâvendigâr, Kosova Muharebesi öncesi Allah'tan zafer ve kendisi için şehitlik niyaz eder. Nitekim zaferden sonra "Müslüman olmak istiyorum" diye yanına yanaşan Miloş adlı Sırp fedainin hançeri ile şehitlik mertebesine ulaşır. Sultan Murad Hüdâvendigâr bu sırada 63 yaşındadır. Sırplar o gün bu gündür adı Murad olan herkesten nefret etmişlerdir. Onu şehit eden Miloş için Sırplar bir anıt mezar inşa ettirmişler ve mezarı başından yapılan törenlere, 90'lı yıllarda bir milyona yakın Sırp katılmıştır. Son seçimlerde siyasi partilerin liderleri, savaş sırasında Sırplarla silahlı mücadeleyi yürüten UÇK komutanlarıydı. Yani bu ülkenin kahramanları. Seçim sonrası Kosova mutlak bağımsızlığını ilan etmeyi planlıyordu ve bu sonunda gerçekleşti. Umarız bu topraklarda tekrar kan ve gözyaşı dökülmez. Abdullah Aymaz 25 Şubat 2008
Kayip bir sehir,
su ömrüm neye esir,
ne olur yanimda kalsana...
Yalnizim, cok yalinizim,
yardimcim,sirdasim yok,
ne olur sesimi duysana...
Konuyu Paylaş
Konu: Kosova'da Bir Adanmışlık Ruhu Temsilcisi (Okunma sayısı 824 defa)
23 Ekim 2008, 21:59:51
