Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Koş vatandaş koş!
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 659
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Koş vatandaş koş!  (Okunma sayısı 659 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    iğneci

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1803
  • Nerden: Gezgin
  • Rep: +312/-2
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - atlantik42@hotmail.de
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Koş vatandaş koş!
« : 28 Aralık 2008, 22:23:19 »


 


 
Koş vatandaş koş!

“Gerçek entelektüel, önce ülkesinin haklarını, düşman olan bir dünyaya haykırmakla görevlidir” diye, haykıran rahmetli Cemil Meriç’in(münevver) teşhisini hatırlayalım: “Tanzimat’tan bu yana Türk aydınının alınyazısı iki kelimede düğümleniyordu: Aldanmak ve aldatmak.”
Bir gurup “gönüllü aydın”, ya da bölücülüğü ve Ermeniciliği ile şöhretli kalem erbabı, özür beyanında bir imza kampanyası düzenlemiş. E malûm, kampanyanın maksadı da, kalabalığı (ticari tabirle tüketiciyi) özendirmek... Kampanya, yâni etkinlik, yâni etki! Türkler de sıraya girmiş zaten, “imzalasalar da peşlerine takılıversek” diye... Bu arada, savaş esnasında olanlar bitenlerden bahsediyoruz değil mi?.. Her şey güllük gülistanlıktı diyen de, yok ki zaten. Emperyalizmin bu denli ayyuka çıktığı bir süreçte, mânâsı ne böyle bir çıkışın?
Kars ve Erzurum dolaylarında bulunan toplu Türk cesetleri, Boğazlıyan Kaymakamı şehit Kemal Bey, Karabağ vahşeti ve katledilen büyükelçiler adına bir etkinlik düzenlense, bu sözüm ona aydınları görebilecek miyiz orada meselâ? Ki görebileceksek, şimdiden bu yazı için özür diliyorum kendilerinden.
Baksanıza etrafınıza, nasıl bir ruh hali siniyor bu ülkeye...
Mevcut vukuatın tarihi sürecinden ziyade, bugünkü psikolojik tahlilini yapmak istiyorum esasen. Bu baylar ve bu bayanlar sahiden vicdan sahibi olsa, sahiden yerli olsa, “mal bulmuş mağribi” edasıyla her defasında koro hâlinde çıkmazlar bu milletin önüne... Müşterek kaygılarını biliyoruz onların. Gocunmuyoruz ki... Medeniyetçiliğimiz gereğince, bu ülkede ve bu kadim coğrafyada daha uzun yıllar bir arada yaşayabilme iradesine ve tahammülüne sahibiz hâlbuki. Çünkü bir arada yaşayabilmeyi, imzacılardan öğrenmedik! Fakat her geçen gün kodlana kodlana, etiketlene etiketlene, bir ülkenin çözülüşünü seyrediyoruz âdeta.
İmza kampanyası ile birlikte, Türk düşmanlığı tescillenmiş Ermeni diasporasının(Birinci Dünya Savaşı’nın yaklaştığı yıllarda Rusya tarafından silahlandırılmışlardı, ya bugün?) öfkesi ve nefreti ise meşrulaşmış oldu böylece: “Bakın işte onlar dahi kabul ediyor artık!” Buna istinaden, Türklerin Ermenilerle tuhaf bir rekabet, yarış içerisine girdiğini düşünmeyiniz. Koskoca dünyada Türklerin tek muhatabı Yunanistan ve Ermenistan mı yahu? Kâh Yunan’ı, kâh Ermeni’yi “her daim düşman” olarak karşımıza çıka-   ranlara karşı da uyanık olmak mecburiyetindeyiz. Öyle ya, Türklerin mesaisini meşgul etmektir bu! Yunanistan ve Ermenistan ile didiştirilen bir Türkiye’den, ne münevver çıkar, ne mütefekkir, ne de cihanşümul bir siyaset... Heyhat, sahnenin bir tarafında dünyayı ve dünyanın nimetlerini paylaşanlar, diğer tarafında ise yorgun düşürülmüş bir ülke! Yazıktır, ayıptır.
Bir empati(duygudaşlık) ezberidir aldı başını gidiyor ayriyeten... Empati; onun, diğerinin, ötekinin yerine, kişinin kendisini koyabilmesi. Peki, gayet güzel, gayet insanî, fakat o da tek taraflı... Sultan Abdülhamid’i, Enver Paşa’yı, Talat Paşa’yı ve Gazi’yi “soykırım mimarı” addeden, konser biletlerinin üzerine “Türkler ve köpekler giremez” yazabilme cüretini gösteren Ermeni Heavy Metal grubu System Of A Down ile empati yapabilenlerin, birazcık da kendi milletiyle, veyahut içinde yaşadığı toplumla empati yapması gerekiyor evvelâ. Ya işte; “işkenceci, katil, velhâsıl’ı suçlu Türkler” in içinde yaşamak kolay mı öyle?..
Vakti zamanınca Ceviz Kabuğu Programı’nda konuşan eski MHP yöneticisi tarihçi-yazar sayın Levon Panos Dabağyan ne demişti; “Biz ne zaman ki soğan ekmek yemeğe alışırız, kendi topraklarımıza sahip çıkarız, zararı yok, yarı aç, yarı tok yaşayalım ama bu topraklar bizim olsun deriz, güçleniriz, güçlenmeye çalışırız ki bunu yapabilecek bir milletiz, bu memleketin insanı birbirine sarılmalı. Buna ihtiyacımız var. Gayri resmi savaş veriliyor, bu savaşın
içindeyiz.

‘TOMURCUK DERDINDE OLMAYAN AGAC ODUNDUR’

AMPULLE KARARAN TEK ÜLKEYiZ. KAHROLUYORUM.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
11 Yanıt
3046 Gösterim
Son İleti 25 Aralık 2008, 19:48:24
Gönderen: adada hayat