Köle, At ve Eşeğin Zekatı Verilir mi?
At ve eşek mülk sayıldığı gibi, köle de efendisinin mülkü sayılır. Bu kurala bakılınca, sözü edilen üç şeyden zekat vermek gerekir. Ancak dini hükümler bizim ferdi mantığımıza göre değildir. Allah ve peygamberi nasıl buyurmuş, nasıl belirlemişse Öyledir ve ona göre uygulanır.
O bakımdan köleden zekat verilmez. At ve benzeri binek hayvanından verilip verilmeyeceği ihtilaf konusudur. Eşekten de zekat verilmeyeceğine dair ictihadlarda ittifak vardır. Ancak ticari amaçla edinilenler bu hükmün dışındadır. [27]
Konuyla İlgili Hadisler
Ebu Hüreyre (r.a.) den yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Müslümana, kölesinden ve atından zekat çıkartıp vermek gerekli değildir."[28].
Ebu Davud'un yaptığı rivayette, şu farklı sözler yer almaktadır:
"Atta*, kölede zekat yoktur, ancak (kölede) zekat-ı fıtr (fitre) vardır."
Müslim ve Ahmed ise şu rivayeti nakletmişlerdir:
"Kölede zekat yoktur, sadece sadaka-i fttr (fitre) vardır."
Ömer (r.a.) den yapılan rivayette deniliyor ki:
"Şam halkı Hz. Ömer'e (r.a.) gelerek dediler ki: "Şüphesiz biz hayli köle ve at edindik. Arzu ediyoruz ki bunlarda zekat ve malımızı temizleme olsun." Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.) : "İki sahibim (yakın ve gönül dostum Rasulüllah ile Ebu Bekir) bu konuda ne yaptılarsa ben de onu yapacağım" dedi ve Muhammed (s.a.v.) in ashabıyla bu konuyu istişare ederek görüştü; Aralarında Hz. Ali (r.a.) da bulunuyordu. Hz. Ali söz alıp şöyle dedi: "Bunlardan zekat vermek güzel şeydir; eğer senden sonra bunu (yanlış bir uygulamaya çevirip) kesin bir cizye şeklinde kendilerinden alınmaya başlanmazsa." (788).
Ebu Hüreyre'den yapılan rivayete göre:
"Rasulüllah (s.a.v.) efendimizden eşeklerde zekat olup olmadığından soruldu. Efendimiz şu cevabı verdi: "Bu hususta bana bir hüküm inmemiştir; ancak şu ayet inmiştir: "Kim zerre ağırlığınca hayır işlerse onu (onun karşılığını) görür; kim de zerre ağırlığınca şer işlerse, onu (onun karşılığını) görür."[29].
Konu Hakkında Müctehidlerin İstidlal ve İhticacları
a) Hanefîlere göre: Katır, beygir ve eşekte zekat yoktur. İsterse bunlar yılın çoğunu otlaklarda otlamak suretiyle geçirmiş olsunlar. Çünkü bu türden maksat, binek olarak kullanmak ve yük taşımaktır. Ancak bunlar ticari amaçla beslenir ve üretilirse o takdirde ticari mal kapsamına girer ve zekatları gerekir.[30].
At ise ya alef (ahırda yem vermek suretiy) le beslenir, ya da otlaklarda otlamak suretiyle beslenir. Binmek, yük taşıtmak veya cihad için yem vermek suretiyle beslenirse onda zekat yoktur, yani gerekmez. Çünkü o bu durumda bir ihtiyaç için bes- lenmek-tedir. Zekata tabi mal ise, namı (artıp gelişen) maldır ve aynı zamanda ihtiyaçtan fazla olması söz konusudur. Bunlar ticari amaçla yem verilip besleniyorsa, bilicma' zekat gerekir.
Kırda, bayırda, otlakta binmek, cihad ve savaş için besleniyorsa, onda zekat yoktur. Ticari amaçla besleniyorsa, zekat gerekir. Üretmek amacıyla otlakta besleniyorsa ve aynı zamanda erkek ve dişi karışık vaziyette ise, Ebu Hanife'ye göre onda zekat vaciptir. Bu durumda o atların sahibi isterse her at başına bir dinar verir, isterse kıymetini takdir edip her ikiyüz dirheme karşılık beş dirhem zekat verir.[31].
Bu günkü para birimine göre, atı kıymetlendirir ve kaç lira takdir ederse kırkta birini zekat olarak verir.
İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed'e göre, her hal-ü karda atta zekat yoktur.[32].
b) Şafîilere göre: Maşiye denilen hayvanlarda zekatın gerekli olması için "neam" olması, yani deve, sığır, koyun ve keçi olması şarttır. Bunlar dişi olsun, erkek olsun nisaba erdikleri takdirde zekatları gerekir.
Bunların dışında kalan yani "neam" olmayan at, katır, beygir ve eşek gibi evcil olan hayvanların zekatı gerekmez.[33]
c) Hanbelilere göre: Deve, sığır, koyun ve keçi dışında kalan hayvanlarda zekat gerekli değildir. O bakımdan at ve eşeğin zekatı yoktur.[34].
d) Malikilere göre de, deve, sığır, koyun ve keçi dışında kalan diğer hayvanlar ticaret malı anlamında beslenmediği sürece zekata tabi değildir. Yani onlardan zekat vermek gerekmez. Hatta dağ keçisi ve benzeri hayvanları ehlileştiren kimseye de ehlileştirdiği hayvanların zekatını vermek gerekmez.[35].
Tahliller ve Diğer Rivayetler
787 nolu Ebu Hüreyre hadisinin ricalinin hepsi sahihtir ve sıka (güvenilir) dir.
Gerek bu hadis, gerekse Ebu Davud'un isnad-ı hasenle Hz. Ali (r.a.) den rivayet ettiği "At ve kölenin zekatını affettim"
mealindeki hadis, diğer üç mezhebin içtihadına dayanak sayılmakta ve İmam Ebu Hanife'nin görüşüne muhalif bir hüküm taşımaktadır.
Ancak Ebu Hanife'nin görüşünü kuvvetlendiren bir hadisi Darekutni, Beyhaki ve el-Hatib rivayet etmiştir. Şöyle ki Ra-sulüllah (s.a.v.) buyuruyor ki:"Her atta, saime olursa, bir dinar veya on dirhem (zekat) gerekir."
Ne var ki, bu hadisle ihticac doğru kabul edilmemiştir. Zira hem Beyhaki, hem de Darekutni bu hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir; sahih hadisle muaraza edecek güçte değildir. Aynı zamanda Hz. Ömer'in bu konuda bir ikrarı söz konusudur. Şöyle ki: "Ne Rasulüllah (s.a.v.), ne de Ebu Bekir (r.a.) attan zekat almamıştır." Nitekim bu husus ilgili hadis bölümünde belirtilmiş bulunuyor.
789 nolu Ebu Hüreyre hadisi, birinci hadisi kuvvetlendirip tamamlamaktadır. Böylece bu hadisle istidlal edenler, eşek türünde zekatın vacib olmadığını söylemişlerdir. Ancak ticaret için olursa, müctehidlerin çoğuna göre, zekatı gerekir. [36]
Çıkarılan Hükümler
1- Zekat kapsamına giren hayvanlar sadece deve, sığır, koyun ve keçidir. Bu, üç mezhebin görüş ve tesbitidir. Ebu Hani-feye göre, bazı şartlarla atın zekatı gerekir.
2- Kölenin de zekatı vacip değildir. Sadece sadaka-i fıtri verilmesi gerekir.
3- At ve benzeri hayvanlardan sadaka çıkartıp vermek ha-sendir, sevap kabul edilir.
4- Eşeğin de zekatı yoktur. Ancak gerek at, katır ve beygir gerekse eşek ticari amaçla alınıp besleniyorsa, o takdird müctehidlerin çoğuna göre, zekatı gerekir. [37]