Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: KIZIL EJDER NASIL UYANDI?
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 2 cevap var
OkumaGösterim: 1007
Google Özel Arama

Gönderen Konu: KIZIL EJDER NASIL UYANDI?  (Okunma sayısı 1007 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    ђ๏Ŧєєz

  • Özel Üye
  • *
  • Avatar Yok

  • İleti: 6692
  • Nerden: eksi25 - Erzurum
  • Rep: +586/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - hofeez@sevdaligul.com
    • Profili Görüntüle E-Posta
  • Çevrimdışı
KIZIL EJDER NASIL UYANDI?
« : 13 Şubat 2008, 11:43:44 »


 

Çin 30 yılda milli gelirini nasıl 23 kat artırdı? Dünya bu yükseliş karşısında ne yapıyor?

Çin son 4 yıl içinde Fransa ve İngiltere’yi geçerek dünyanın en güçlü 4’üncü ekonomisi oldu. 5 yılda dış ticaret hacmini 3 kat artırıp 1.7 trilyon dolara çıkardı. Japonya’yı da geride bırakarak dünyanın en fazla döviz rezervine sahip ülkesi oldu. Dış ticaret hacmi Türkiye ile yıllık 14 milyar dolara ulaşırken, ABD ile 262 milyar doları ve AB ülkeleriyle 272 milyar doları aştı. Time, Fortune, Wall Street Journal ve Financial Times gibi saygın yayın kuruluşlarına göre Çin, 10 yıl içinde ABD’nin tahtına oturarak dünyanın en güçlü ekonomisi olmayı hedefliyor.

Çin’in yükselişinin altında yatan faktörlere olan merakım nedeniyle önce London School of Economics’in “Çin’in Ekonomik Gelişimi” programına katıldım. Ardından Çin iş dünyasının dinamiklerini daha iyi kavramak için 6 ay önce Vatan gazetesindeki görevimden ayrılarak Çin’e gittim. Çinli üreticiler, avukatlar, nakliyeciler, denetimciler, komisyoncular ve “dolandırıcılarla” görüştüm.

Önümüzdeki 4 gün boyunca VATAN sayfalarında yayınlanacak olan yazı dizimizde sizlerle Çin’de yaşadığım deneyimleri, Çin’in sunduğu fırsatları ve riskleri paylaşacağım. Yazı dizisini ilk gününde ekonomik verilere daha sonra ise izlenimlere odaklanacağız.

Çin 30 yılda milli gelirini nasıl 23 kat artırdı? Dünya bu yükseliş karşısında ne yapıyor? Türkiye gibi ticari kotalar koyarak önlem mi alıyor, yoksa yatırımlarını artırıp Çin rüzgarını arkasına mı almaya çalışıyor? Türk işadamları için Çin’de gelecek vaat eden sektörler hangileri? Çinliler’le ticaret yaparken nelere dikkat edilmeli? Bürokrasi nasıl çalışıyor? Şirket kurmak zor mu? Çin iş kültürünü öğrenmenin önemi nedir? Türk öğrenciler için Çin’de eğitim almanın avantajları nelerdir? Staj imkanları nasıl?

Dizimizde tüm bu soruların cevabını bulabileceksiniz. Yaşam ve yemek kültürü hakkında da pratik bilgilere ulaşabileceksiniz. Görüşlerinizi cin@gazetevatan. com adresine elektronik posta göndererek iletebilirsiniz.

Kızıl Ejder nasıl uyandı?

Çin ekonomisi son 30 yılda 23 kat büyüdü. Pekin’deki özel oto sayısı sadece 2’ydi. Şimdi ise 3 milyon! Dünyadaki her 10 oyuncaktan 4’ü, her 10 gemiden 3’ü Çin’de üretiliyor

Çinliler kendi ülkelerine “Orta Ülke” anlamına gelen ZhongGuo adını veriyor. Çin’e adım attığım anda ise ülkenin hiçbir anlamda “orta”lama olmadığının fark ettim.

Komünist sistemin tüm sert idari kuralları ve diğer yanda ABD’yi bile kıskandıracak dinamizme sahip kapitalist özelliklere sahip ekonomi... Bir yanda 100 katlı gökdelenler, diğer yanda tuvaletleri dahi olmayan Hutong adlı 10 metrekarelik evler. Bir yanda lüks otomobillere binen insanlar, diğer yanda ise aynı caddede pedal çeviren yüzlerce fakir bisikletli.. . Hijyen adına şehri 80 kilometre dışındaki otoyolları bile ellerinde süpürgeyle temizleyen işçiler, öte yanda ise sokak ortasında küçükbaş hayvan ayıklayan sakatatçılar, ya da tek nefeste burun direğini birkaç kez kıracak keskinlikte tuvalet-baharat karışımı geleneksel bir koku...

Çinliler karamsar değil

Bu karelerin tek bir ortak noktası vardı. Tüm insanların yüzü her zaman gülümsüyordu ve tüm çevreye canlılık hakimdi... İşte “Orta Krallık”ı, Batı dünyasından ayıran en önemli noktalardan biri bu. Batı ülkelerini ziyaret etme fırsatı bulanların çoğu şunu fark etmiştir; sokaklarda insanların yüzleri genelde pek gülmez ve başları öne eğiktir. Karamsarlık havası her yere hakimdir. Peki Avrupalılar somurtuyor da Çinliler niye gülüyor? Bu sorunun kültürel veya sosyolojik cevapları da olabilir. Ama muhtemelen aralarındaki en güçlü neden Çin’in gerçekleştirdiğ i ekonomik sıçrama. Çinliler gülümsüyorlar, çünkü her gün daha da zenginleşiyorlar. Bu gelişimi daha iyi kavramak için gelin kısaca Çin’in yakın tarihine göz atalım.

Mao Zedong önderliğinde 1949’da kurulan Çin Halk Cumhuriyeti, sıkı komünist politikalarla yönetiliyordu. Özel sektörün milli gelire katkısı yüzde 1’in altındaydı... Komünist Parti 1957’de Büyük Atılım projesini başlattı. Tarımın endüstrileştirilmesin e dayanan Büyük Atılım, fiyaskoyla sonuçlandı ve 15 milyon Çinli kıtlıktan öldü.

Radar yerine televizyon

Ve Çin’in kaderi Deng Xiaoping, 1978’de Devlet Başkanı ilan edildikten sonra şu kritik sözleri söylemesiyle değişti: Toplumun yararına yapılan her şey sosyalizmdir.

Komünist Çin, kontrollü kapitalist ekonomiye geçerek kendi modelini yarattı. Dış yatırıma kapılar açıldı. Ucuz iş gücü nedeniyle dünya devleri üretimlerini Çin topraklarına kaydırdı. Girişimcilere teşvikler ve kolaylıklar sağlandı. Tank üreten tesisler otomobil; radar üretenler ise televizyon fabrikalarına dönüştürüldü.

Böylece 1978’de 147 milyar dolar olan Çin’in gayrısafi milli hasılası, her yıl yüzde 10 oranında büyüyerek geçen yıl itibariyle 3.4 trilyon dolara çıktı. ABD, Japonya ve Almanya’nın ardından Çin, dünyanın 4’üncü büyük ekonomisi oldu.

Dış ticaret 800 kat arttı

Çin’in döviz rezervleri 1978’de sadece 167 milyon dolardı; günümüzde 1.4 trilyon doları aştı. Dış ticaret hacmi 20.6 milyar dolardan 1.7 trilyon dolara ulaştı; neredeyse 800 kat arttı. Özel sektörün milli gelirdeki payı yüzde 1’den yüzde 70’e çıktı. Günümüzde, dünyadaki her 10 tişörtten 2’si, her 10 oyuncaktan 4’ü, her 10 gemiden 3’ü Çin’de üretiliyor. Fakirlik sınırının altında yaşayan Çinliler’in oranı yüzde 53’ten yüzde 8’e geriledi. Örneğin bundan 21 yıl önce başkent Pekin’de özel şahıslara ait otomobil sayısı sadece 2’ydi. Evet! Yanlış okumadınız, sadece 2! Biri bir şirket genel müdürünün Audi’si, diğeri ise Pekin Üniversitesi profesörünün Toyota’sıydı. Günümüzde ise Pekin sokaklarındaki özel araç sayısı 3 milyonu aştı ve her gün 3 bin 500 yeni araç trafiğe çıkıyor. Özetle Kızıl Ejderha uyandı ve tekrar uykuya dalması beklenmiyor.

Peki Çin geleceğin Japonyası olur mu?

Çİn deyince akla ilk olarak ucuz ve kalitesiz konfeksiyon ürünleri geliyor. Çin’de gittiğim tüm ticari fuarlarda da dünyada yankılanacak yeni bir icat veya ürüne rastlamadım. Peki bu durum değişecek mi? Çinliler de Japonlar gibi teknolojik ve endüstriyel gelişimin öncüleri olabilecek mi?

Pekin Üniversitesi’nden Prof. Yifu Lin’e göre “Hedeflere göre Çin 10 yıl içinde Japonya olacak”... Görüşmemizde, Çin Hükümeti’nin ekonomi danışmanlarından Prof. Yifu, özellikle ar-ge çalışmalarına ayrılan bütçeye, patent başvurularına ve Apple, Sony, Lenovo ve HP gibi yabancı şirketlerde çalıştıktan sonra kendi üretim tesislerini kuran genç Çinli girişimcilere dikkat çekti. Çin genelinde ar-ge çalışmalarına yılda 133 milyar dolar harcanıyor. Patent başvuruları 20 yılda 14 bin 372’den 573 bine çıktı. Ülkede 3.8 milyon araştırma uzmanı ve 2.5 milyon mühendis var. Yeni ürün geliştirmeye ayrılan bu bütçeler ve iş gücü Çin’in kısa vadede “takit eden” yerine “örnek alan” olacağını şimdiden gösteriyor.

Çin’in Ar-Ge bütçesi 133 milyar dolar, Bakanlık sayısı 16!

Rakamlara daha fazla boğulmadan, muhtemelen çoğu okuyanımızın aklında oluşan şu düşünceyi masaya yatıralım: “Eee... Çinliler tabii yapar! İşçilik, hammadde ve enerji ucuz. İşçilere sadece pirinç lapası verip barakalarda yatırıyorlar. Sigortaları yok, insan hakları ihlalleri var. Bizde de ucuz olsa tüm dünya Türk malı tüketir!”

Elbette ucuz iş gücü ve düşük enerji maliyetlerini göz ardı etmek hata olur. Peki Çin’in yükselişini bu kadar basite indirgemek doğru mu? Gelin diğer kritik faktörlere madde madde bakarak bu soruyu cevaplamaya çalışalım.

* Çin, 1978’den sonra 4 binin üzerindeki ürün cinsi üzerindeki gümrük vergilerini kademeli olarak azalttı. Ortalama gümrük vergisi kabaca yüzde 12 seviyesinde. .. Böylece Çinliler’in teknoloji transferi yapmaları için fırsat yaratıldı. Çinliler, ithal malları örnek alıp kendi üretim bantlarını genişletti.

* Çin genelinde 8 bin 843 devlet araştırma enstitüsü bulunuyor. Buna ek olarak 13 bin 744 bağımsız araştırma ve geliştirme merkezi var. Hükümetin Ar-Ge çalışmalarına ayırdığı yıllık bütçe 30.5 milyar dolar. Özel sektör de dahil edildiğinde bu rakam 133 milyar doları buluyor. Bu veriler, Çin’in “Daha ucuz, daha kaliteli, daha verimli ve daha özgün ürünler üretmeyi hedeflediğini” açıkça gösteriyor. Bu arada teknoloji ürünlerinin toplam ihracattaki payı, son 8 yılda yüzde 11’den yüzde 27’ye çıktı. İşte Ar-Ge’nin önemi.

* Çin’de ekonomiyle doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı 16 bakanlık var. Maliye, hazine ve çalışma bakanlığı gibi klasik yapılandırmaları n yanısıra; enformasyon endüstrisi, bilim ve teknoloji, demiryolları, ulusal kalkınma ve reform gibi bakanlıklar bulunuyor. Savuma, dışişleri ve sağlık gibi bakanlıkların sayısı ise 11... Bu rakamlar Çin’in ekonomik kalkınmaya verdiği önemi açıkça gösteriyor.

* Bölgesel kalkınma sözde değil, özde gerçekleştiriliyor. Çin genelinde 5000’den fazla özel ekonomik kalkınma bölgesi, teknolojik kalkınma bölgesi, sanayi parkları ve serbest bölge bulunuyor. Belirlenen bölgedeki üretime uygun olarak faaliyet gösteren firmalardan alınan gelir vergisi yarı yarıya azaltılıyor. Kimi zaman ise sıfır vergi politikası uygulanıyor.

*Çin’de yolsuzluk, kaçakçılık, dolandırıcılık yani ekonomik yapıya zarar veren suçlar ömür boyu hapis veya idamla cezalandırılıyor. Örneğin, geçen yıl 7 bin devlet görevlisi müebbet hapis ve idam cezası aldı.

*Çin’in cazibe merkezi oluşunun bir başka nedeni de alt yapısı. Karayollarına her yıl 65 milyar dolar yatırım yapılıyor. Toplam karayolu uzunluğu 1.8 milyon km... Her 100 km2’de 19 kilometre karayolu bulunuyor. Bu ABD’den sonraki en yüksek yoğunlulardan biri... Metropoller ekspres yollarla birbirine bağlı, ekspres yolların toplam uzunluğu 34 bin kilometre... Demiryolu ağının toplam uzunluğu ise 70 bin kilometre...

* Ve en ilgi çekici olan son faktör: 1.3 milyar nüfuslu Çin, 56 farklı etnik grup barındırıyor. 70’e yakın dil konuşuluyor ve 27 farklı yazı sistemi kullanılıyor. 10’dan fazla din var. Bu çeşitliliğe rağmen ülkeye huzur havası hakim. Toplumsal kavgalar yok.

*Çin’de geçirdiğim 6 ay içinde kıskançlıkla şunu izlerdim: Küçük berberlerden tutun da en büyük elektronik fabrikalarına kadar, tüm çalışanlar her sabah işe başlamadan önce toplanır. Egzersiz hareketleri yapıp daha sonra marşlar söyler. Önce vatan ve daha sonra aileleri için çalışacaklarına dair ant içerler. İşte bu birlik ruhu belki de Çin’in ekonomik gelişiminin temel taşlarından birini oluşturuyor.

    PERİ

  • Bayan Administrator
  • *

  • İleti: 4321
  • Rep: +323/-1
  • Cinsiyet: Bayan
  • evli ve çocuklu
    • Profili Görüntüle www.sevdaligul.com
  • Çevrimdışı
KIZIL EJDER NASIL UYANDI?
« Yanıtla #1 : 13 Şubat 2008, 13:46:02 »
"*Çin’de yolsuzluk, kaçakçılık, dolandırıcılık yani ekonomik yapıya zarar veren suçlar ömür boyu hapis veya idamla cezalandırılıyor. Örneğin, geçen yıl 7 bin devlet görevlisi müebbet hapis ve idam cezası aldı. "

işte olay burda başlıyor bence.hadi kaldırsınlar idamı , müebbet hapisi ,bir yılda çindeki yolsuzlukların arttığını görürler.

tedbiri baştan koymuşlar .o ülke kalkınmaya mecbur .çünkü çalışarak kazanmaktan başka alternatifleri yok.


    iğneci

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1803
  • Nerden: Gezgin
  • Rep: +312/-2
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - atlantik42@hotmail.de
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
KIZIL EJDER NASIL UYANDI?
« Yanıtla #2 : 13 Şubat 2008, 19:05:29 »
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
"*Çin’de yolsuzluk, kaçakçılık, dolandırıcılık yani ekonomik yapıya zarar veren suçlar ömür boyu hapis veya idamla cezalandırılıyor. Örneğin, geçen yıl 7 bin devlet görevlisi müebbet hapis ve idam cezası aldı. "

işte olay burda başlıyor bence.hadi kaldırsınlar idamı , müebbet hapisi ,bir yılda çindeki yolsuzlukların arttığını görürler.

tedbiri baştan koymuşlar .o ülke kalkınmaya mecbur .çünkü çalışarak kazanmaktan başka alternatifleri yok.



      OOOoo!   o kadar  uzun degil  Peri.  Yeni  vergi de  af  geliyor. Ben  yillardir  kazanc  vergisini  tarihinden  önce  ve  bir  defada  ödedim. Hatta  sirf  marttan  önce  ödemek  icin  giitim  ülkeme. Süphesiz  benim  gibiler de  doludur.  Her  seferinde de  bir  af  cikar. Olan  bana  olur.  Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

         Hükümetler   en cok  vergiyi  bordüro  mahkumlarindan,  orta  direk  dedigimiz  ipi  elinde  olanlardan  vergi  alir, ama  onlari  hic  bir  zaman  affetmez. Af  dolandiricilara  cikar. Anlasmaya  onlarla  oturulur.

          Daha  durun  bakalim  Peri  o  dedigin  seylerin  kalkmasi  bir  yana, su  örtü  bir  bitip  Avrupa  konularina  gelelim  devlet   kurdurmadan  tut, imraliya  af  bile  söz  konusu  olacak  korkarim.

         Cin  5  yilda  kazanci  3 e  katlamis,  biz  5  yilda   gariban  koalisyonun  aldigi  tedbirleri  bitirdik,  korkarim  bundan  sonra  sefilleri  oynayacagiz.   Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
        Ya  ne kadar  cigersek  bir  milletiz  hayret! Anlayana  askolsun.  Neyi  affedip 
        Neyi  affetmeyecegimizi   anlayabilecek  bir  duruma  gelme  dileklerimle.   Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
‘TOMURCUK DERDINDE OLMAYAN AGAC ODUNDUR’

AMPULLE KARARAN TEK ÜLKEYiZ. KAHROLUYORUM.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
2 Yanıt
1722 Gösterim
Son İleti 23 Nisan 2007, 10:29:17
Gönderen: BİTANEM
1 Yanıt
1056 Gösterim
Son İleti 15 Eylül 2007, 20:00:29
Gönderen: PERİ
7 Yanıt
2346 Gösterim
Son İleti 28 Temmuz 2009, 10:19:02
Gönderen: çalıkuşu
1 Yanıt
1141 Gösterim
Son İleti 08 Temmuz 2008, 08:06:56
Gönderen: Felex
0 Yanıt
218 Gösterim
Son İleti 06 Aralık 2018, 20:39:12
Gönderen: alpacino0092