Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapCHP Genel Başkanı Baykal, son dönemde yaşanan deneyimlerin Türkiye'nin laik, demokratik bir cumhuriyet olarak ayakta kalmasının tek güvencesinin hukuk ve millete iradesi olduğunu ortaya koyduğunu belirterek, "Bizim hukukun dışında hiçbir kurumdan bir bekleyişimiz yok. Kimse gölge etmesin başka bir şey istemiyoruz" dedi.
Baykal, katıldığı canlı yayında, Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı.
Üniversitelerde türbanın serbest bırakılması durumunda bir süre sonra, "lisedeki öğrencilerin, kamuda görev yapan memurların da inançlarına uygun giyinmelerini sağlayacak başka anayasa değişiklikleri yapılmasının da mümkün olacağına" işaret eden Baykal, eğer Anayasa'nın şimdi yapılacak düzenlemeye imkan verdiği savunuluyorsa, o zaman diğer düzenlemelerin de mümkün olabileceğini söyledi.
AKP'nin yeni anayasa çalışmalarına katılan Prof. Dr. Ergun Özbudun'un "başı açık öğrencilerin için Anayasa'da bir güvenceye ihtiyaç bulunduğunu" söylediğini kaydeden Baykal, "Bununla, 'öyle bir yola giriyoruz ki, bu yolda Anadolu'nun çeşitli kasabalarında, kentlerindeki başı açık çocuklarımız bir süre sonra mecburen örtünmek zorunda kalacaklar, buna karşı bir tedbir almamız lazım' demek istiyor. Laiklik işte bu süreci önlemek amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir" diye konuştu.
Baykal'a, türban tartışmaları konusunda, daha önce Danıştay ve Yargıtay'dan gelen açıklamalar üzerine "cumhuriyetin savunma mekanizmalarının kendini göstermesi" değerlendirmesi yaptığı hatırlatıldı. "Acaba Genelkurmay Başkanı'nın açıklamasını da cumhuriyetin koruma mekanizmaları içine dahil ediyor musunuz?" sorusu üzerine, Baykal, "Son dönem yaşadığımız deneyimler açıkça göstermiştir ki, Türkiye'nin laik, demokratik bir cumhuriyet olarak ayakta kalmasının güvencesi hukukun ve milletin iradesinin dışında hiç kimsedir" dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal, sözlerine şöyle devam etti:
"Hiçbir kurumun bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktur, bu ortaya çıkmıştır. Bunun ortaya çıkmış olması da artık netleşmiştir, herkes de bu bilince gelmiştir. O nedenle bizim hukukun dışında hiçbir kurumdan bir bekleyişimiz yok. Kimse gölge etmesin başka bir şey istemiyoruz. Bu yanlışlıklar, maalesef, herkesin yüksek sorumluluğu altında yaşanan bir süreçle ortaya çıkmıştır. Bu geldiğimiz noktaya kolektif sorumluluklarla gelinmiştir. Şimdi öyle anlaşılıyor ki, bundan sonra iş vatandaşın, milletin ve hukukundur."
Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin CHP'nin başvurusunu reddetmesi durumunda, parti olarak olmasa da kişisel olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gidilip gidilmeyeceğinin sorulması üzerine de, böyle bir değerlendirme yapmalarına gerek olmadığını belirterek, AİHM'in kişisel başvurularla işleyen bir mekanizma olduğunu hatırlattı. Baykal, "Biz Türkiye'de hukuk sistemi içerisinde mücadelemizi götürmeyi düşünüyoruz" dedi.
Deniz Baykal, üniversitelerde türban serbestisiyle ilgili Anayasa değişikliğinin, bu konuyla ilgili olarak YÖK Yasası'nda yapılacak düzenlemenin Anayasa'ya aykırılığını ortadan kaldırmayacağını savundu.