'Kehanet Yerine Tedbir Alalım
İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Ali Çınar 'Depremle ilgili kehanet yapmak yerine tedbir almalıyız diyerek güvenilir yapılaşmaya dikkat çekti.
’’İnşaat mühendisleri olarak mesleğimizin bizlere yüklemiş olduğu mesuliyetin farkındayız’ diyen Başkan Çınar konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Özellikle güvenli, güvenilir ve yaşanabilir kentler için çok çalışmaktayız. Geçtiğimiz günlerde Kütahya’da yaşanan deprem güvenilir yapılaşmanın önemini bir kez daha gündeme getirdi. Bu konuda mevcut yapı stoklarımızın deprem envanterlerinin çıkartılması gerekmektedir. Bir yapının deprem dayanımının ne kadar yeterli olduğunu saptamak ise oldukça zahmetlidir. Kolay ve ucuz bir iş değildir. Kaldı ki önemli bir sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Yapı sahiplerini bu konuda kendi sorunları ile baş başa bırakmakta doğru değildir. Bundan sonraki depremin ne şekilde olacağı konusunda kehanet yapmak yerine, yapı stoklarımızın depremlere dayanımını sağlayacak projeleri hayata geçirmek şehrimiz ve ülkemiz için daha çok fayda sağlayacaktır. Ülke ekonomisine lokomotif güç olan inşaat sektörü bunları başarmakta da güçlük çekmeyecektir. Her fırsatta şunu dile getiriyorum deprem konusunda sorun çözümsüz değil. Güvenli yaşanabilir kentler oluşturmak mümkün. Önemli olan niyet etmek. Tıpkı Japonya gibi.’’
“Sektörümüz Hayati Önem Taşıyor”
İnşaat sektörünün hem insan hayatı hem de ülke ekonomisi açısından hayati önem taşıdığının altını çizen Çınar, “Yaşam standartlarına aykırı, inşaat mühendisliği hizmeti almamış, sağlam olmayan yapılar insan hayatını tehdit etmektedir. Öncelikle sektörün ülke gelişimindeki ve makro ekonomideki rolünden bahsedecek olursak şunları ifade etmekte fayda var” dedi.
“Gelişimin Ana Eksenini Oluşturuyoruz”
Açıklamasında, “Ülkemiz gelişen, buna bağlı olarak ihtiyaçları artan bir ülke konumundadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, gelişimin ana eksenini ise kaçınılmaz olarak inşaat oluşturmaktadır” diyen Başkan Çınar şu bilgileri verdi:
“Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı “inşaat”la atılmaktadır. Geleceğe güvenle yürüme kararlılığında olan bir ülke, bu yürüyüşüne hiç şüphe yok ki “inşaat”la başlayacaktır. Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir. İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200 den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep oluşturan konumda olup, bu yaygın etki, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir. İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ortalama yeni bir evde 150 farklı meslek kolunu ilgilendiren 23 bin parça bulunmaktadır. Hiçbir ekonomik faaliyetin bu kadar çok doğrudan ya da dolaylı etki doğurma gücü olmadığı dikkate alındığında sektörün lokomotif gücünün, gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilemez değeri daha açık olarak ortaya çıkmaktadır.”
Ekonominin Lokomotifi İnşaat
İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Ali Çınar ülke ekonomisinin lokomotif gücünün inşaat sektörü olduğuna bir kez daha vurgu yaparak konuya dair şunları söyledi:
‘’İnşaat sektörünün gelişmesinde hükümet politikalarının, yerel yönetimlerin uluslararası kredi kuruluşlarının, politika ve ekonomiyi etkileyen kararlarının doğrudan etkisi bulunmaktadır. Yatırım kararını veren ya da onu finanse eden otoritenin tercihi bu alanda faaliyette bulunan firmaları doğrudan etkilemektedir. Konut sektöründe geçtiğimiz 2010 yılının ikinci yarısından itibaren önemli canlanma gözlemlenmektedir. Söz konusu durum verilere de yansımaktadır. Ülke genelinde bu denli gelişmeler gösteren ve makro ekonomiye ciddi anlamda katkı sağlayan inşaat sektörü Konya‘da da referandum sonrasında büyük oranda gelişmeler göstermiştir. Bunun en somut örneğini ulusal ve yerel medyadaki inşaat firmalarının reklamlarında görmekteyiz. Yine şehirde çok sayıda modern yapılaşmanın artması da buna güzel bir örnektir. İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesinde 2010 yılında 6milyon 400 bin m2’lik proje onayı gerçekleştirildi. Yine bu anlamda hem Konya ‘da hem de ülke genelinde çok ciddi iş istihdamı da bu sektör sayesinde sağlanmaktadır.’’
Türkiye’nin depremle yaşaması gerekliliği de göz önüne alındığı zaman inşaat sektörünün sadece ülke ekonomisinde lokomotif bir güç olmadığını insan hayatında da ne denli önemli olduğunu anlıyoruz diyen Başkan Çınar başka bir değişle ‘inşaat sektörü hayati önem taşımaktadır’ dedi.