KADIN DERGİLERİNDE KADIN “GÖRÜNTÜ”DEN İBARET
Gazete bayilerinin önünden geçerken gözünüz kadın dergilerine iliştiğinde kapağında güzel bir ünlünün fotoğrafı, kadın-erkek ilişkileri, güzellik, moda, evlilik, tatil seçenekleri, dekorasyon gibi konu başlıkları dışında pek bir şey göremezsiniz. En genel anlamıyla kadınlara yaşam tarzı “öğreten” bu mecralar doğal olarak kadını dar bir bakış açısı ve kalıbın içine hapsetmeye yönelik bir yayın anlayışına sahiptirler. İddiaları her ne kadar kadına daha özgür(!) bir yaşam algısı sunmak olsa da o dergilerin sayfalarını çevirdiğimizde üzerine söz söyledikleri alanların ne kadar sınırlı olduğunu görürüz. Kadının varlık ve kimlik olarak nerede durduğu, insan olarak kendine, ailesine, çocuklarına ve topluma karşı üstlendiği ve üstlenmesi gereken sorumluluklar çok da ilgi alanlarına girmez bu türden yayınların.
...
Dini, ahlaki ve toplumsal değer yargılarını benimseyen ve kadını “meta” olarak görmeyi reddedip, “insan”, “kul” ve “kadın” olarak varlığına değer atfeden bir bakışa sahip kadın dergileri az sayıda olsa da var. Ancak bu aralar en çok rağbet gören kadın dergileri, tüketim odaklı ve yaşam tarzı pazarlayan yayınlar… İnancı, dünya görüşü ne olursa olsun kadınları işledikleri konular, attıkları başlıklar, aldıkları reklamlarla marka tutkusu ve tüketim çılgınlığına bağımlı hale getiren dergiler moda, alışveriş ve güzelliği kadınların öncelik sıralamasında en üstlere yerleştiriyor.
“Örtünmek Güzeldir” sloganını kapağına taşıyan ve örtünmeye özendirdiği iddiasını taşıyan bu dergilerin bir yandan da tesettürü anlam kaybına uğratarak aksesuara indirgemesi ise sosyolojik bir vakıa olarak değerlendirilmeye muhtaç. Dindar kadınlara hitap etme iddiasıyla yayına başlayan kimi dergilerdeki dil ve üslup sorunu ise son derece dikkat çekiyor. Bu dergilerden birinin “kapak kızı” yarışması düzenlemesi bu açıdan “şimdilik” son noktayı koyan ve bu gidişat nereye dedirten gelişmeydi.
Gülcan TEZCAN | Semerkand Aile Dergisi