Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapResimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapJilet ile kendini yaralama gençlik yıllarında sık rastlanan bir eylemdir. Jilet veya cam gibi kesici aletlerle kendi bedenine zarar verme, temelinde kültürel, sosyal ve psikolojik etkenlerin rol oynadığı bir davranış biçimidir. Jilet izleri gelişigüzel kesikler şeklinde olduğundan tedavileri oldukça güçtür. Kendini jiletleme davranışı başlı başına bir psikiyatrik hastalık değildir.
Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap genellikle birtakım psikolojik sorunlara eşlik eden bir belirti olarak kabul edilmektedir. Zamanla temelde yatan psikolojik sorun tedavi edildiğinde veya kendiliğinden düzeldiğinde bu davranış biçimi de düzelebilmektedir. Daha sonra pişmanlık duyulsa da maalesef kesi yerlerinde bazen çok ciddi izler oluşmaktadır.
Bu sorun sadece ülkemize özgü de değildir, batı toplumlarında da, özellikle ergenlik çağındaki kız ve erkeklerde eşit oranda ve aynı şekilde gözlenmektedir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri?nde görülme sıklığının %4 olduğu ve gittikçe arttığı bildirilmiştir.
Kendini jiletlemeye bağlı olarak özellikle kollarda ve göğüs ön duvarında gözlenen izler yaşam boyu kalıcıdır ve gizlenmesi zordur. Jilet izlerinin kendilerine özgü bir görünümü vardır ve toplum tarafından kolaylıkla tanınır. Bu kişiler artık psikolojik olarak stabilize olmuş ve bu davranış biçimini bırakmış olsalar dahi vücutlarında taşıdıkları izler nedeniyle yaşam boyu utanç, suçluluk, ve pişmanlık duyabilmektedirler.
Sosyal olarak kabul görmeyen jilet izlerini sosyal olarak kabul edilen ameliyat izi, yanık izi gibi diğer yara izlerinden ayıran en önemli özellik yan yana ve birden fazla olmasıdır. Tek bir yara izinin tedavisinde o izi tamamen çıkartıp daha estetik şekilde dikmek mümkün iken bu Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap nin birden fazla sayıda olması ve her bir izin normal deriden farklı renkte olması nedeniyle aynı şekilde tedavi etmek mümkün değildir. Bazen izlerin üzerine kamuflaj amacıyla dövme yaptırılmakta ancak çoğu zaman sonuç daha da trajik olmaktadır. Bu izlerin üzerini sadece zımparalamak da izleri daha belirgin hale getirmekten başka bir işe yaramamaktadır.
Estetik cerrahlara başvuran hastalar bu izlerin mümkünse tamamen yok edilmesini veya en azından jilet izi olduğunun anlaşılamayacağı ve daha az dikkat çeker bir hale getirilmesini talep etmektedir.
2005 yılında Amerikan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Dergisinde “Camouflage of self-inflicted razor blade incision scars with carbon dioxide laser resurfacing and thin skin grafting” başlığı ile yayınlanarak uluslararası tıp literatürüne giren Prof. Dr. Cengiz Açıkel ve arkadaşlarının birlikte geliştirdiği bir ameliyat ve Jilet İzlerinin Cerrahi Tedavisi yönteminin esası; izlerin olduğu alanın, izler arasındaki normal deriyi de içerecek şekilde, 50-150 mikronluk üst deri tabakasını lazer veya dermabrazyon aleti yardımı ile kaldırmak ve bu alanı, uyluk veya gizlenebilir başka alanlardan alınan, 0.2-0.3 mm kalınlığında çok ince deri yamaları ile kapatmaktır. Uygulanan deri yaması alttaki jilet izi ve normal deri arasındaki renk farkının üzerini kapatıp kamufle ettiği gizlediği için jilet izleri artık tek tek görülmemekte o alan tek bir renkte ? ama çevresindeki normal deriden biraz daha farklı renkte- görülmektedir. Ameliyat alanı ile normal deri arasındaki renk tonu farkı ilk aylarda daha belirgin iken 6. aydan itibaren gittikçe azalmakta bir yıldan sonra çoğu zaman ancak dikkatle bakıldığında anlaşılabilecek hale gelmektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı kendine özgü olan ve kolaylıkla anlaşılabilen jilet izlerinin tipik görüntüsünü ortadan kaldırılması ve yanık izi gibi sosyal olarak kabul edilebilen daha az dikkat çeken ve daha masum bir ize dönüştürmesidir.
Tedavi edilecek alanın boyutuna göre ameliyat lokal veya genel anestezi altında yapılmakta buna göre aynı gün veya en geç ertesi gün hasta evine gidebilmektedir. Ameliyat sahası 10-14 gün kadar pansumanlı kalmaktadır. Sonrasında ameliyat alanı mekanik travmalardan ve en az 6 ay süreyle güneşten korunmalıdır. Deri alınan alan ise bir haftada kendiliğinden iyileşmekte ve yaklaşık 6 ayda dikkat çekmeyecek hale gelmektedir.