İşte böyle birşeydi seni yaşamak, Yarım Yamalak "...
Kayıp mevsimlerden, aylardan, günlerden yazıyorum. Hazanın Birinde yapraklarını dökmüş Ağaç dallarından yazıyorum. En zorlu yokuşlardan, doğmaz güneşlerin şehrinden yazıyorum. Okunma umudu sıfırla kardeş olasılıklardan yazıyorum. Işığı yıldırımlar Olan Bir Odadan yazıyorum. Tek kanatlı Bir güvercinle yolluyorum. Ettik Bilir misin? Bugün Bir bıçak geceyi Yardi. Anladım ki Tutan el, yokluğundu. Korkudan Ay ışığının rengi kaçtı ettik. Rüzgâr sesini Çaldı. Mazi albümlerde Yerini küresel sorunları ele aldı. Sen örümcek Ağı misali işgal ederken ona köşeyi, ben bir damla gözyaşımda boğuldum. Bir damlaya Alemin sırrını gizledim. Bir damlayla heybetli gemileri batırdım. Bitince mürekkebim, hokkamı doldurdum gözyaşımla ettik. Öyle olunca yazdıklarımı bir ben Gördüm, bir, ben bildim. Boşuna yoruldu güvercinlerim. Kelimeler, kelimeler ... Kalbi kırık kelimeler ... hüzne aşikar kelimeler ... Ayrılığa Aşina kelimeler ... Evet, Kelimeleri defnettik, Aglaya sızlaya. Susarak TÜM Kelimeleri boğdun. Ama yok Yeterli delilim katilliğinin ilanına. Keşke ... Keşke Havadan Sudan bahsedecek Kadar kelimemiz olsaydi ... SONRA Bir sandalla Akdeniz'i Arşın Arşın kulaçlayacak Kadar da vaktimiz olsaydi. Bir dilim Pastayı ödeme edebilseydik. Ardindan saçma sapan kahve fallarıyla gülüşseydik. Uyutsaydık hayatı, uykular Bitmeden. simdi, iplik iplik sarıyorum ayrılığı. Zormuş Zamanın seline bırakmak Kendini, yeni yeni öğreniyorum. Erken yağmurlara hazırlıksız yakalandım. Mahur bestelere asina degil kulağım. Derin Bir sis İçinde, Görüşü kayıp Yollar üzerindeyim. Anladım ki ayrılığa yazılanlar yalan degil, eksikmiş. Onun ayrılık Kendine Kış kıyametmiş. Birinin Gerçeği, bilmeyene masalmış. En ÇOK en yakınındakinin uzaklığı acıtırmış. Hayat Kendine tahammül edebilmeyi öğrenmekmiş. Ve Sairin dediği Gibi, hayat yarımlarla tanışmak, o yarımlara alışmakmış.
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap