Bizler İslam ı birilerinin güdümünde yaşadığımız sürece, Rabbin gerçeklerini fark etmemiz, asla mümkün olmayacaktır. Allah Kur’anın ipine sarılın diyor da, bizler beşerin ipine sarılıyorsak, yolumuzun Allah a ulaşacağını kimse garanti edemez.
Bakın sizlere küçük bir örnek vermek istiyorum. Bizlere namazlarımızda ya da namaz dışında, bir işe başlarken birçok duaların okunmasını önermişlerdir. Bir kısmı Kur’an dan bir kısmı Kur’an dışından. Elbette her dua ve ayet birbirinden güzel ve hayırlıdır, bunda hiç şüphe yok. Bakın sizlere Kur’an dan bir ayet hatırlatmak istiyorum, ama bu ayeti diğer okuduğumuz dua ve ayetler gibi okumamız için, çok fazla önerene rastlamazsınız.
Her gün onlarca kez okuduğumuz ayetler ve duaların içinde sizlere hatırlatacağım ayet, sizce de çok sık okunması için topluma öğretilmesi gerekmez miydi? Onun yorumunu sizlere bırakıyorum. Önce ayeti yazalım ve bu sözleri kime yönelik söylemiş Rabbim, onu daha sonra konuşalım.
İsra 80: Şöyle yakar: "Rabbim! Beni, gireceğim yere doğruluk-dürüstlükle sok, çıkacağım yerden doğruluk-dürüstlükle çıkar. Katından bana yardımcı bir güç ver.
Değerli dostlar şu ayetin, sözlerin güzelliğine bakar mısınız? Peki, şöyle yakar böyle dua et derken, kime sesleniyor Rahman dersiniz? Bakın bir ayet öncesine gidelim şimdide.
İsra 79: Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.
İşte bu ayetin sonunda Yüce Rabbim, peygamberimize sesleniyor ve şöyle yakar, diyerek, bu şekilde dua etmesini istiyor ondan. Peki, Rabbin elçisinden istediği duayı, bizler neden okumuyoruz? Peygamberimizin yolundan gittiğimizi söylemek, sözle olmaz. Onun yolunu ancak Kur’an dan öğrenebiliriz, çünkü peygamberimizin her anı Kur’anı yaşamaktı.
Bizler dinimizi birilerine güvenerek, yönelerek yaşarsak sonucu böyle olur. Allah sizler için her örneği verdim Kur’an da diyorsa, duaların en güzelini de vermiştir.
Lütfen İsra suresi 80. ayeti anlayarak ezberleyelim ve içten gönülden, Allah aşkıyla okuyalım. Namazlarımızda ve her zaman yine anlayarak gönülden okuyup, ondan yardım isteyelim. Benden yardım isteyenin yardımına koşarım diyen Rabbim e sığınıp, onun zikrine anlayarak, bilerek sarılalım, bakın istekler o zaman nasıl karşılık bulacaktır göreceksiniz.
Duaları karşılık bulan, İslam ı Allah ın arı, duru, kolaylaştırılmış, katıksız, kitabıyla yaşayan, aklını kullanarak iman eden, hurafelerin peşinden değil, Furkan ın peşinden giden, kulları arasına, bizleri de alması dileklerimle.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK