02.03.2005 - Yeni Çağ
Diriliş Çağrısı
KAZAK, KIRGIZ VE ÖZBEK Türk dünyasını heyecanladıran ses Kazakistan''dan geldi.
Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, AB''ye benzer "ortak pazar" müjdesini, "Ulusa Hitap" konuşmasında verdi.
Nazarbayev, Orta Asya tarihinde daha önce hiç görülmeyen birliğini adını "Orta Asya Devletler Birliği" koydu.
Bu modele göre Kazakistan, Kırgızıstan ve Özbekistan güçbirliği yapacak.
ŞARTLAR MECBURİ KILDI Nazarbayev''in çağrısını değerlendiren Kazakistan Dışişleri Bakanı Tokayev, şöyle dedi: "Orta Asya''da nükleer silahlanmanın yoğunlaşması, su ve terör gibi önemli meselelere ve tehditlere karşı etkili mücadele ancak ekonomik ve siyasi temelde ortak işbirliğiyle sağlanabilir. Orta Asya ülkelerinin birleşmesini şartlar mecburi kılıyor."
"Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov''un ortak pazar kurma teklifini hayata geçirmek için bu karara varıldı.
Cumhurbaşkanımızın söz konusu önemli insiyatifi, ortak tehdit ve sorunları beraberinde getiren globalleşme şartlarında etkili bölgesel işbirliği ve karşılıklı hareket etmenin sağlanmasına yönelik samimi arzusundan kaynaklanmaktadır.
nükleer silahlanmanın yoğunlaşması, su problemleri gibi önemli meselelerdir.
Böyle meseleler ve tehditlere karşı etkili mücadele, ancak ekonomik ve siyasi temelde ortak işbirliğiyle sağlanabilir.
Orta Asya ülkelerinin birleşmesini şartlar mecburi kılıyor...
Bu süreçte AB''nin kurulması ile ilgili belgeleri teşkil eden prensiplerden de istifade edilecektir" dedi.
...............................................................................
03.03.2005 - Milli Gazete
Müslümanlar kardeşlik temelinde birleşmeli
Bilim Araştırma Vakfı ve Milli Değerleri Koruma Vakfı tarafından hazırlanan Türk-İslam Birliği Dergisi, yayın hayatına başladı. Sepetçiler Kasrı'nda yapılan geniş katılımlı toplantıda konuşan Adalet eski Bakanı İsmail Müftüoğlu, “Hastalığın çaresi Kur'an'dadır. Tüm Müslümanlar kardeştir ilkesiyle hareket edilmelidir” dedi.
Derginin tanıtımı, Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen geniş katılımlı bir toplantı ile yapıldı. Açılış konuşmasını yapan Bilim Araştırma Vakfı Başkanı Tarkan Yavaş, Türk-İslam Birliği'nin bir an önce kurulmasının gerektiğini belirterek, “Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısı Türk Milleti olarak bizlerin üzerine düşen bir sorumluluk ve vazifedir” dedi.
Adalet Eski Bakanı İsmail Müftüoğlu ise gelecekten ümitli olunması gerektiğini kaydederek, “Hastalığın çaresi Kuran'dır, Ümitvar olunuz. Kimlerle beraber olacağımızın ölçüsü ayetlerdedir. Tüm Müslümanlar kardeştir ilkesiyle hareket edilmelidir” dedi.
Türkiye Gazetesi Yazarı Mustafa Necati Özfatura, bugüne kadar yazdığı 12 bin yazısının çoğunu İslam Birliği konusuna ayırdığını hatırlatarak, “Kuyruklu yıldızın çekirdeği vardır, bir de kuyruğu, Türkiye kuyruklu yıldızın çekirdeği gibidir. Anadolu Türkü güçlü olursa, İslam Dünyası da güçlü olur. Millî ve manevi değerlerimize dönüş şarttır” diye konuştu.
Türk Milleti'nin İslam Dünyası için büyük önem arzettiğini ifade eden Prof. Dr. Ömer Aksu da, “Eğer Türk Milleti'ni ayağa kaldıramazsanız İslam aleminin nefes almasını sağlayamazsınız. İslam dünyasının ihtiyaç duyduğu aksiyon Türk milletinin gücünde saklıdır” açıklamasında bulundu.
Toplantıya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Adalet Eski Bakanı İsmail Müftüoğlu, gazetemiz Yazarı Mehmet Şevket Eygi, Saadet Partisi Ankara İl Başkanı Mücahit Yanılmaz ve il yönetimi Vakit Gazetesi sahibi Mustafa Karahasanoğlu, Emekli Tuğgeneral Halil Şimşek, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Türkiye Gazetesi yazarı Necati Özfatura, Emekli Tuğgeneral Mehdi Sungur, Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Prof. Dr. Salih Tuğ, Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak, Emekli Tümamiral Orhan Ateş, Kafkas Vakfı Başkanı Mehdi Nüzhet Çetinbaş, Çevre eski Bakanı Hamdi Üçpınarlar, Pakistan Başkonsolosu, İran Konsolosluğu Kültür Ateşesi, Filistin Konsolosu Abdel Kerim Elhatip, Rusya Federasyonu Konsolosluk Temsilcisi Sergey Proşin, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nefi Demirci, Irak Türkmenleri Derneği Başkanı Kemal Beyatlı, Emekli Albay Mehmet Karadağ, Emekli Kurmay Albay Neşet İkiz, Ortadoğu Gazetesi Sahibi Zeki Saraçoğlu, Önce Vatan Gazetesi sahibi Abdullah Akosman ile birlikte çok sayıda akademisyen ve gazeteci katıldı.
02.03.2005 - Yeni Çağ - Arslan BULUT
Doğu''dan yükselen sesi sağır sultan bile duydu!
Kazakistan Dışişleri Bakanı Tokayev, Nursultan Nazarbayev''in ulusa sesleniş konuşmasında gündeme getirdiği "Orta Asya Ülkeler Birliği" önerisine açıklık getirdi.
Tokayev, "Nazarbayev, Orta Asya tarihinde daha önce örneği olmamış Orta Asya Devletleri işbirliğinin yeni bir modelini önermektedir" dedi. Daha önce Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov''un bölgede ortak pazar kurma teklifini hayata geçirmek için karara varıldığını hatırlatan Tokayev, "Nazarbayev''in önerisi, Kazakistan''ın Rusya, Çin ve ABD gibi ülkelerle ilişkileriyle beraber sürdürülecek bir önceliktir" diye konuştu. .
Biz, 9.Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı''na sunduğumuz bildiride üzülerek, "Türk Cumhuriyetleri, bağımsızlığa kavuşmalarının 10''uncu yılında, kendi adlarına görev yapacak, Avrupa Birliği, NAFTA, Şanghay İşbirliği Örgütü, Arap Birliği benzeri bir yapılanma oluşturamamıştır.
Ayrıca, 1993 Ocak ayında Taşkent''te toplanan Türk Cumhuriyetleri Devlet Başkanları''nın ''gümrük, vergi ve Şyat birliğini gerçekleştirecek adımlar atma'' kararı yerine getirilememiş, 1994 Ocak ayında sadece üç Türk Cumhuriyeti, yani Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan devlet başkanları arasında imzalanan, sınırların kaldırılması, mal, sermaye ve insan gücünün serbest dolaşımını öngören anlaşma da hayata geçirilememiştir.
Buna paralel olarak, Türkiye ile Azerbaycan arasında sınırların kaldırılması Şkri, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından bir defa dile getirilmekle birlikte, gereken adımlar atılmamıştır.
Türkmenistan ise tarafsızlık statüsünü seçmiştir.
Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev''in Avrasya Birliği önerisi, diğer Türk devletleri tarafından değerlendirilememiştir" demiştik. Buna rağmen Nazarbayev, birlik ve entegrasyondan umudunu kesmemiş olacak ki bu konuda ısrar ediyor. .
Nazarbayev, 1994 Ekim ayında da İstanbul''daki Türk devlet başkanları zirvesinde "Türkiye ile Orta Asya''daki Türk Cumhuriyetleri''nin yüksek düzeyde örgütlenmeye gitmelerinin zamanı gelmiştir" demişti.
Nazarbayev''in somut önerisi, Türk Devletleri Konseyi kurulmasıydı... Biz de 9.Türk kurultayına sunduğumuz bildiride "Türk Kurultayı, Türk devletlerinin tamamının içinde yer alacağı bir Türk İşbirliği Örgütü ve ardından daha geniş tutulacak bir ''Avrasya Birliği Örgütü'' oluşturulması için, Türk Cumhuriyetleri devlet başkanlarının bir girişim başlatması yönünde bir çağrıda bulunmalı ve Türk Dünyası Anayasası hazırlanmalıdır.
Bütün Türk cumhuriyetlerinin katılacağı, dönem başkanlığının devletler arasında dönüşümlü olacağı, Başkanlar Konseyi, Bakanlar Konseyi, Parlamenterler Birliği ve bunları yerine getirebilecek bir sekreteryası bulunan Türk İşbirliği Örgütü kurulması yönünde karar almalıdır" önerisinde bulunmuştuk. .
Nazarbayev, sadece bir politikacı değil.
Sovyet geleneğinde yetiştiği için, küresel düşünen bir aydın. "Yüzyılların Kavşağında" adlı eserinde, "Ülkeler ve kıtaların renkli dünyasını tanıdıkça vardığım sonuç şudur: Çağdaş medeniyet dediğimiz şey, batılılaşma veya liberalizm değildir.
Kendine has özelliği ve tekrarlanamaz tarihi olan bu özel oluşumu, yani Batı medeniyetini, insanlığın genel tecrübesinin bir karışımı ve neticesi olarak takdim etmek bir baybalama (şarlatanlık) yöntemidir" diyebilen bir aydın… Biz bu düşüncelerden esinlenerek "52 devletçik birleşip ABD''yi kuruyor, buna kimse Pan Americana demiyor, Avrupa ülkeleri birleşip Avrupa Birleşik Devletleri''ne doğru yürüyor, kimse Pan Europe demiyor, Yunanistan''ın Megalo İdea''sına, İsrail''in Büyük İsrail projesine kimsenin sesi çıkmıyor, şimdi ABD-İngiltere ve İsrail, ''tek bir dünya ekonomisi, tek bir dünya hükümeti, tek bir dünya dini'' hedefine doğru koşuyor, bütün bunlara rağmen, Doğu''da ve Batı''da ne kadar şarlatan varsa, Pantürkizm ve Panturanizm tehlikesinden bahsediyor! İşin acı tarafı buna Türk aydınları da 70 yıldır adeta iman ediyor! Mesele buradadır! Bitsin artık bu baybalama!" diyorduk. .
Nazarbayev, 2003''ün Mayıs ayında da İstanbul''da Harp Akademileri Komutanlığı''nda yaptığı konuşmada, "Hazar''da İstikrar Paktı Şkrine gereklilik duyulmaktadır.
Bu pakta Türkiye''nin de katılması gerektiği inancındayım" demişti. Kazakistan''da Türk medeniyetine ait M.Ö.
2000 yıllarından kalma üçüncü bir ''''altın elbiseli adam''''ın bulunduğu şu günlerde, Nazarbayev''in önerileri, altından da elmastan da kıymetlidir… Tarihe bir nazire yaparsak Nazarbayev, bugün Doğu Türk Hanlığı''nı temsil ediyor.
Batı Türk Hanlığı''nı temsil edenler, her ne kadar medya yansıtmasa da Doğu''dan yükselen bu gür sesi duymazlıktan gelemez.
Çünkü artık sağır sultan bile duydu bu sesi!
...........................................................
20.02.2005 - Yeni Şafak
Iraklılar Osmanlı'yı arıyor
Iraklı akademisyen İsam er-Ravi, Türkiye'nin Irak'ta sadece Türkmenleri değil, Arap, Kürt, Sünni, Şii ayırdetmeden tüm Irak halkını kucaklaması gerektiğini belirterek, "Irak halkı Osmanlıyı arıyor. Bu misyonu sürdürün" dedi.
Irak Öğretim Görevlileri Birliği ve Ulemalar Birliği Temsilcisi olarak Türkiye'ye gelen akademisyen İsam El Ravi, işgal altındaki Irak'ta yaşanan gelişmeleri Yeni Şafak'a anlattı. "Türkiye sadece Türkmenlere değil, Arap, Kürt, Sünni, Şii ayırt etmeden tüm Irak halkına sahip çıkmalıdır" diyen Ravi, Irak halkının Osmanlıya hasret olduğunu ve bu misyonun sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Nisan 2003'te işgal başladığında Türkiye'de bulunan ve daha sonra ülkesine dönen Ravi, "Osmanlı tarihi üzerine çok kitap okudum. Türkiye'de bu konuda araştırmalarda bulundum. Fizik profesörü olmama rağmen Osmanlı tarihi üzerine dersler verdim" diye konuştu. Bir dönemler Baas Partisi tarafından kitaplara "Osmanlı Sömürgeciliği" ibaresi konulduğunu anlatan ve bunun neticesi olarak Iraklı gençlerin Osmanlıyı yanlış tanıdığını dile getiren Ravi, şunları söyledi: "Bugün halk yeniden bilinçlenince tarihlerinin nasıl çarpıtıldığını yakinen gördüler. Osmanlının tüm Irak halkını kucaklayıcı ve adaletli yönetimini arıyoruz. Anlayacağınız artık Irak'ta halk Osmanlıya hasret." Türkiye'nin de bugün sadece Türkmenlere değil, tüm Iraklılara kucak açması gerektiğini belirten Ravi, "Sünnilerden, Kürtlerden, Şiilerden bahsediliyor. Ancak bize Iraklı denilmiyor. Seçimleri de kullanarak Şii-Sünni çatışması çıkarmaya çalışıyorlar ancak Şii ve Sünni ulema bunun önlemini almış durumda" dedi.
"Petrol zenginiyiz, mazot bulamıyoruz"
Ravi, "Gün yok ki, üniversite hocaları, cami imamları, sivil halk öldürülmesin. Şii ve Sünni mescidler bombalanıyor. Tüm olayların arkasında sanki direnişçiler varmış gibi gösteriliyor, ancak ölenlerin çoğu sivil ve işgal karşıtı Iraklı" dedi. "Petrol zenginiyiz; ama halk soğuktan donuyor. İnsanlar mazot sobalarına koyacak mazot bulamıyor. 1 bidon mazot eskiden 10 sentti. Simdiyse 6 dolar" diyen Ravi, okullarda mum ışığıyla, gaz lambasıyla dersler yapıldığını anlattı.
'Seçim ABD ve İngiliz pasaportluların'
Seçimleri değerlendiren Ravi, "Kazananlar, Amerikan tankları ile gelenlerden başkası değildi. Bunlar hala İngiliz ve Amerikan pasaportu taşıyor. Seçimi bu yüzden boykot ettik. Sadece Sünniler değil, Şiiler, Kürtler, Türkmenler, Hristiyanlar da boykot ettiler" dedi. Ravi, bin 700 öğretim üyesi olan Öğretim Görevlileri Birliği'nin iki konuda mücadele verdiğini kaydederek şöyle dedi: "Biz binlerce yıllık bir kültüre sahibiz. Son kişiye kadar direnmeyi de biliriz. Bizim ABD, İngiliz halklarıyla bir sorunumuz yok. Yönetimleri işgali sürdürdükçe, düşmanlığı daha çok yayıyorlar. İkincisi ise işgalcilerin yanında savaşan, 100 bin silahlı adamı olan paramiliter gruplar var. Bunların dağıtılması gerek."
Saddam'la beraber ülkeyi yok ettiler
İşgal başladığında İstanbul'da olan Ravi, gittiğinde 10 bin yıllık, kökleri Sümerlere uzanan eserlerin kaçırıldığını parçalandığını gördüğünü dile getirdi. Ravi, şöyle konuştu: "Yağmalanan kütüphaneler, dünyanın en önemli kütüphanelerindendi. Burada, bin 200 yıllık el yazmaları vardı. Emevi, Abbasi, Osmanlı eserleri vardı. 6 bin yıllık tarihi bölgelerde, şimdi askeri tesisler var. Basra ve Musul üniversitelerini yaktılar Ancak Bağdat Üniversitesi'ne biz terketmediğimiz için dokunamadılar. Kültürel varlıkların yanı sıra, sicilleri, belgeleri de yaktılar. Ticaret bakanlığının, tapu kadastronun, arazilerin sicilleri tamamen yakıldı. Bir tek Petrol Bakanlığı'nın belgelerini korumaya aldılar."