Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: ISLAM AHLAKI
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 2 cevap var
OkumaGösterim: 1158
Google Özel Arama

Gönderen Konu: ISLAM AHLAKI  (Okunma sayısı 1158 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
ISLAM AHLAKI
« : 03 Ocak 2008, 18:06:02 »


 


 İSLAM AHLAKI
 
İslâm Dini kadar güzel ahlaka önem veren bir başka din veya düşünce sistemi göstermek mümkün değildir. Öyleki Peygamber Efendimiz "İslâm, güzel ahlâktır" buyurmuştur. Hz. Peygamberin güzel ahlâka teşvik eden bir çok güzel sözü vardır.

"Mü’minlerin îmanca en kamil olanı, ahlâkI en güzel olanıdır" "İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olanlarınız, ahlaki en güzel olanlarınızdır" hadisleri bunlardan sadece ikisidir. Kur’an-ı Kerim’de adalet, ahde vefa, affetme, alçak gönüllülük, ana-babaya itaat, sevgi, kardeşlik, barış, güvenirlilik, doğruluk, birlik, beraberlik, iyilik, ihsan, iffet, cömertlik, merhamet, müsamaha, tatlı dilli olma, güler yüzlülük, temiz kalplilik gibi güzel ahlâki hasletlere teşvik eden ve zulüm, haksizlik, riya, haset, gıybet, çirkin sözlülük, asık suratlılık, cimrilik, bencillik, kıskançlık, kibir, kin, kötü zan, israf, bozgunculuk... gibi kötü hasletlerden nehyeden pek çok

Islam dininin Özelliklerinin coook üstün ve güzel oldugu asikar.Ama, bunlari yerine getirenlerin miktari düsündürücü dogrusu.

âyetin yer alması, Kur’an’da ahlaka ne kadar önem verildiğinin bir göstergesidir.

Peygamber Efendimiz güler yüzlü, nazik tabiatlı, ince ve hassas ruhlu idi. Kati yürekli, sert ve kırıcı değildi. Ağzından sert ve kaba hiçbir söz çıkmazdı. Başkalarını tenkit etmez, kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdı. Yanlış ve hoşlanmadığı bir davranış görürse "içinizden bazı kimseler, söyle söyle yapıyorlar..." Şeklinde, bu davranışları yapanların kim olduklarını belli etmeden ve hiç kimseyi kırmadan yanlışı ve hataları düzeltirdi. Kimsenin sözünü kesmez, konuşması bitinceye kadar dinlerdi. Tartışmayı sevmez, sözügereğinden çok uzatmazdı. Kendini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmaz, kimsenin gizli hallerini araştırmazdı. Allah’a hürmetsizlik olmadıkça, sahsına yapılan kötülükleri, ne kadar büyük olursa olsun, bağışlar, eline imkan geçince öç almayı düşünmezdi.
 
Son derece iffet ve haya sahibiydi. Bütün insanları eşit tutar, zengin fakir, efendi-köle, büyük-küçük ayrımı yapmazdı. Her bakımdan kendisine güvenilirdi. Verdiği sözü mutlaka zamanında yerine getirirdi. Dürüstlükten ayrıldığı, saka bile olsa yalan söylediği hiç görülmemiştir. Bu yüzden O’na henüz peygamberlik verilmeden önce "Muhammed’ül-Emin" denilmişti. Nitekim Peygamberliğini haber verdiği zaman, iman etmeyenler bile O’na "yalancı, yalan söylüyor" diyememiştir. En yakın akrabalarını safa tepesinde toplayıp onlari İslâm’a davet için, "Size su dağın arkasında düşman atlılarının bulunduğunu söylesem, bana inanırmısınız?" dediği zaman: "Hepimiz inanırız. Çünkü sen yalan söylemezsin" diye cevap vermişlerdi. Kendisi böyle olduğu gibi, herkesin dürüst olmasını isterdi. "Doğruluktan ayrılmayınız, çünkü doğruluk, iyilik ve hayra götürür. İyilik ve hayır da, kişiyi Cennete ulaştırır. Kişi doğru söyleyip doğruluğu aradıkça, Allah katında sıddıklar zümresine yazılır. Yalan sözden ve yalancılıktan sakınınız; Çünkü yalan insani kötülüğe sevkeder. Kötülük de kişiyi Cehennem’e götürür. İnsan yalan söylemeğe ve yalan aramağa devam ede ede, Allah katında nihayet yalancılardan yazılır" buyurmuştur.
 
Rasûlüllah (s.a.v.) insanların en cömerdi ve en kerimiydi. Eline gecen her şeyi muhtaçlara dağıtır, kimseyi eli boş çevirmezdi. (*)

Peygamberimizin ahlakini özetleyen bu kısım. Kısmî tasarruflarla İrfan YÜCEL’in "Peygamberimizin Hayati" adli eserinden iktibas edilmiştir. Son derece mütevâzı ve alçak gönüllü idi. Bir topluluğa geldiğinde, kendisi için ayağa kalkılmasını istemez, nereyi bos bulursa, oraya otururdu. Arkadaşları arasında otururken ayaklarını uzatmazdı. Arkadaşları her işini yapmayı kendileri için şeref ve cana minnet saydıkları halde, bütün islerini kendi görür, ev islerinde hanımlarına yardim ederdi. Methedilmesini ve aşırı hürmet gösterilmesini istemezdi. Fakir kimselerle düşüp kalkmaktan, yoksulların, dulların, kimsesizlerin islerini görmekten zevk alırdı. Bulduğunu yer, bulduğunu giyer, hiç bir şeyi beğenmemezlik etmezdi. Yiyecek bir şey bulamayınca, aç yattığı da olurdu.
 
Bütün islerini tam bir düzen ve nizam içinde yapardı. Namaz ve ibadet vakitleri, uyku ve istirahat için ayırdığı saatler, misafir ve ziyaretçilerini kabul edeceği hep belliydi. Vaktini boşa geçirmez, her ânini faydalı bir isle değerlendirirdi. "İnsanların çoğu, iki nimetin kıymetini takdirde aldanmışlardır: "Sıhhat ve boş vakit", buyurmuştur.
 
İnsanı en yakından tanıyan, onun iç yüzünü ve bütün gizli hallerini en iyi bilen, şüphe yok ki eşidir. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) ilk vahiyden sonra gördüklerini anlattığı zaman eşi Hz. Hatice:
 
"Allah’a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hak hiç bir vakit seni utandırmaz. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, işini görmekten aciz kimselerin ağırlıklarını yüklenirsin, fakire verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın. Müsafiri ağırlarsın, Hak yolunda herkese yardım edersin..." diyerek O’nun peygamberliğini hemen kabul etmiş, en küçük tereddüt göstermemiştir.

Çocukluğundan itibaren Medine’de 10 yıl hizmetinde bulunan Hz. Enes: "Rasûlüllah (s.a.v)’e 10 yıl hizmet ettim. Bir kere bile canı sıkılıp, öf, niçin böyle yaptın, neden şunu yapmadın, diye beni azarlamadı" demiştir.

Peygamber Efendimizin bizzat yaşayarak, uygulayarak çizdiği bu ahlaki tablo, hiç şüphesiz İslâm ahlâki hakkında bir fikir vermektedir.

 *Kendisi için istediğini başkası için de istemek, kendisi için arzulamadığını başkaları için de arzulamamak,
 
*Olduğu gibi görünmek ya da göründüğü gibi olmak,
 
*Küçüklere sevgi büyüklere saygı,

*Affetmek, hoşgörülü davranmak, başkalarının kusurlarını araştırmamak,
 
*Öfkeye hakim olmak,
 
*Sözünde durmak, ahde vefa göstermek,
 
*Doğruluk ve dürüstlükten zerrece taviz vermemek,

*Güvenilir olmak,
 
*Kibirden gururdan sakınmak mütevazî olmak,
 
*Cimrilikten, tamahtan uzak durmak,cömert olmak,
 
*Her hususta sabırlı olmak,
 
*Asla adaletten ayrılmamak,
 
*Maddi ve manevi temizliğe riayet etmek,
 
*Allah’ın kendisine verdiği sağlığına ve sıhhatine çok dikkat etmek,
 
*Boş vakitlerini hayırlı işlerde değerlendirme
k,
 

Kaynak: diyanet.gov.tr




 
 
 
 
 
 
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.

    Alpnur

  • Güzel Üye
  • ****

  • İleti: 427
  • Nerden: İstanbul
  • Rep: +21/-9
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle Su Bilgi
  • Çevrimdışı
ISLAM AHLAKI
« Yanıtla #1 : 03 Ocak 2008, 19:42:32 »
Son derece iffet ve haya sahibiydi. Bütün insanları eşit tutar, zengin fakir, efendi-köle, büyük-küçük ayrımı yapmazdı. Her bakımdan kendisine güvenilirdi. Verdiği sözü mutlaka zamanında yerine getirirdi. Dürüstlükten ayrıldığı, saka bile olsa yalan söylediği hiç görülmemiştir. Bu yüzden O’na henüz peygamberlik verilmeden önce "Muhammed’ül-Emin" denilmişti. Nitekim Peygamberliğini haber verdiği zaman, iman etmeyenler bile O’na "yalancı, yalan söylüyor" diyememiştir.

 Günümüzde ne kadarda muhtaç olduğumuz bir vasıf.Dünya güvenilir insan sıkıntısı yaşıyor.Ticarette,evliliklerde,hayatın daha başka alanlarında hep güvenilecek insan bulma endişesi var.Onu gerektiği gibi örnek alabilsek.Rabbim hepimize nasip etsin böyle güzel vasıflar taşımayı.

 Ellerine sağlık,mükemmel bir paylaşım. Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap
''Ferhat'ın yenilgisini seyretmekten vazgeçin ve suya yol açın...''

 Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

    orkide

  • Özel Üye
  • *

  • İleti: 5263
  • Nerden: Almanya
  • Rep: +1521/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
ISLAM AHLAKI
« Yanıtla #2 : 03 Ocak 2008, 19:47:46 »
Rica ederim arkadasim..Beyendigine sevindim.
                       Sana aynen katiliyorum
.
Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

            AÇIK KALPLE KONUŞAN DÜŞMAN, İÇİNDEN PAZARLIKLI DOSTTAN DAHA iyidir.


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
1041 Gösterim
Son İleti 07 Mart 2007, 19:14:54
Gönderen: YigitCan
0 Yanıt
972 Gösterim
Son İleti 24 Nisan 2007, 21:39:18
Gönderen: sevdaligul
2 Yanıt
1388 Gösterim
Son İleti 12 Ağustos 2007, 19:51:14
Gönderen: çoban
3 Yanıt
1413 Gösterim
Son İleti 12 Şubat 2008, 20:29:03
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
1016 Gösterim
Son İleti 12 Nisan 2015, 13:49:28
Gönderen: Muhammet42