* İnsanı hayvandan ayıran edeptir.
* Mümin güneş gibidir. Sararıp, solarak batar ama doğduğunda (ahirette) göz kamaştırır.
* Edep hududa, sınırlara riayet etmek onu taşmamaktır. En büyük edep ise ilâhi hududu muhafazadır, gözetmektir.
* Eshab-ı kirama hürmet etmeyen kimse, Muhammed aleyhisselâma iman etmiş olmaz.
* Nereye bağlısın diyene İmam-ı a’zama demeli veya bağlı olduğu mezhebi söylemeli! Hiçbir yere bağlı değilim dememeli.
* Gelen cereyanın kesilmemesine dikkat edin. Kablonun arasını açmayın. Cereyan geliyor ama sigorta atıyorsa, araya nefs karışıyordur. Nefsin girdiği her aralıktan cereyan kesilir. Nefsinizi aradan çektiğiniz müddetçe kablolar kuvvetlenir. Evliyanın başarılarının sebebi, gelen cereyanın arasına girmeyip, kendilerini sıfırlamalarıdır.
* İki kelime vardır, söylemesi kolaydır, kıyamet günü sevabı çok ağırdır. Bu iki kelime: Sübhanallahi ve bihamdihi, sübhanallahil azim.
* Ölüm acısı yetmiş kere kılıçla doğranmaktan fazladır, bu herkese vardır. Fakat Allahü teâlâ sevdiği kullarına duyurmaz. Ölüm acısı, kabir azabı yanında hiç kalır. Kabir azabı mahşer azabı yanında hiç kalır. Cehennem azabı ondan da fazladır.
* Din kardeşinin bir ihtiyacını görmen, bir sene nafile ibadet etmenden daha önemlidir.
* İnsanların en alçağı, din kisvesi altında dünya menfaati sağlayandır.
* İlimde cimrilik yapan kişiye Allahü teâlâ üç bela verir: Ya ölür, ilmi gider. Yahut unutur veya kendine ilmi unutturacak kimse ile dostluk kurar, öylece ilmi gider.
* İnsandaki en üstün haslet, kâmil akıldır. Eğer o yoksa, güzel edeptir. O da yoksa, kendisiyle istişare edilecek şefkatli bir kardeştir. O da yoksa, devamlı sükuttur. O da bulunmazsa, ölmektir.
* Bir âlimin sakınması gereken en önemli husus; Allahü teâlânın haram kıldığı şeylerden uzak durması ve dünyaya gönül bağlamamasıdır.
* İnsanın en büyük yarası dünya sevgisidir.
* Müjdeler olsun imanı olanlara ve ibadetini ihlâsla yapanlara… yazıklar olsun üç paralık dünyaya ibadetini değişenlere.
* Allahü teâlânın her emrinde mutlaka nefsi kırma payı vardır.
* Bazı yerlerde, ben bu işten anlamam demeli. Çünkü, insana bazı felaketler kendine güvenmesinden, güzelliğinden, zenginliğinden gelir.
* Emr-i maruf yapmak, her müslümana farzdır. Bu tebliğe evvela kendi nefsinden başlanır.
* İnsan düşmanını iyi tanıması lazım. En büyük düşman, insanın nefsidir.
* Emire itaat vaciptir. İtaat edilmezse, isyan edilirse, Allahü teâlâ verdiği nimeti alır.
* Amirlik memurluk için gelmedik bu dünyaya… Amirlik değil, hizmetkârlık zamanıdır. Nefsimizin arzusu için amirlikten Allah bizi korusun. Başınızdaki amire, içinizde veya dilinizde bir buğzu adavet varsa, bunun, sizin için bir felaket olduğunu bilin. Neticede Cenâb-ı Hak sizi bu nimetten mahrum eder.