Müslüman olmadan ölenlere rahmet dileme izni yoktur. Böyle bir izin Peygamberimize dahi verilmemiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, yakınları dahi olsa, müşrikler için af dileme yetkisi ne peygamberin elindedir ne de müminlerin.” (Tevbe, 9/113).
Müşriklik bağışlanmaz bir suçtur. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Allah şirki bağışlamaz, bunun dışında olanı dilediği kimse için bağışlar.” (Nisa 4/48)
Hristiyanlar İsa’yı tanrı saydıkları için müşriktirler. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Hahamlarını ve papazlarını, Allah ile kendi aralarında aracı rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih’i de öyle. Oysa onlara verilen emir, sadece tek bir Tanrı’ya kul olmaları idi. Ondan başka tanrı yoktur. Allah, onların şirkinden uzaktır.” (Tevbe 9/31)
Allah Teâlâ kimlere rahmet edeceğini açıklamıştır:
“… Rahmetim her şeyi kuşatır. Onu sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.” (A’raf, 7/156)
Müslümanların sağlam bir duruş sergilemeleri, günlük olayların etkisi ile inançlarına aykırı tutumlara girmemeleri ve mücadeleyi en doğru yöntemlerle sürdürmeleri gerekir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Ehli kitâp ile en güzeli dışında bir yöntemle tartışmaya girmeyin; zalimlik edenler başka. Deyin ki: Biz, hem bize indirilene, hem size indirilene inandık. Bizim ilâhımızla sizin ilâhınız birdir. Biz yalnız ona teslim olmuşuzdur. “ (Ankebut 29/46)
Müslümana düşen dine uymaktır, dini kendine uydurmak değil. Dini kendine uyduranların sayısının her zaman daha çok olduğu da bir gerçektir.