HORMON NAKLİ
Hormon, insan bedeninde "iç salgı bezi" denilen özel organlardan salgılanan salgılardır. Pankreas, hipofiz ve troit bezi gibi iç salgı bezlerinin vücûdun o anki ihtiyacı kadar hormon salgılaması gerekir. İşte bu bezlerin yeterince salgı yapmaması veya yeterinden fazla salgı ifraz etmesi hâlinde insan vücudunda normal olmayan gelişme ve rahatsızlıklar başgösterir.
Kur'ân-ı Kerimde; "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız" (el-Bakara, 2/195) âyeti ve Hz. Peygamber'in "Ey Allâh'ın kulları tedavi olunuz" (Tirmizi, Tıbb, 2, Ebû Dâvud, Tıbb, I, 11; İbn Mâce Tıbb, 1) hadisi, müslümanlara hasta olduklarında tedavi olmalarını bildirmektedir. İslâm'da zarûretler haram olan şeyleri mübah kılar. Hastalık hâli de zarûretin başında gelir. Bu yüzden tedavi olurken, sağlıklı zamanda meşru olmayan usuller ve ilaçlar hastalık sebebiyle meşru olur. Âyette şöyle buyurulur: "De ki; bana vahyolunanlar arasında yiyen bir kimsenin yiyeceği içinde, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Yalnız murdar ölmüş hayvan eti veya akmış kan, yahut domuz eti ki bu bir murdardır; veya Allah'tan başkası adına kesilmiş bozgunculuk alâmeti hayvan eti müstesnadır. Bununla birlikte kim darda kalırsa, tecavüz etmemek ve haddi asmamak üzere zarûret miktarınca yiyebilir. Çünkü Rabbin çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir" (el-En'âm, 6/145; bk. el-Bakara, 2/173; el-Mâide, 5/3 en-Nahl, 16/115; el-En'âm, 6/119).
Hormon tedavisi, ya yetersiz hormon salgılanması halinde, hormon takviyesi veya bu salgıyı arttıracak usûl ve ilâçlar uygulanmakla olur, ya da hormon salgılama kabıliyetini kaybeden salgı bezini organ nakli yoluyla yenilemekle olabilir. Mütehassıs doktorun tedavi yönteminin uygulanması mümkün ve câizdir. Çünkü hormon veya salgı bezi naklinin hastaya şifa vereceği kesin olarak biliniyorsa tedavi câizdir. Bu bilinmiyorsa tedavi mübah olmaz. Açlık hâlinde murdar hayvan eti yemek, susuzluk halinde şarap içmek nasıl câiz ise, şifa vereceği kesin olarak bilinen haram yiyecek ve içeceklerle veya sunî veya tabiî bir organı nakletmekle, tedavi de bu şekilde câizdir. Ancak bunlarla şifanın nasıl olacağı, bilinmiyorsa câiz olmaz, (bk. el-Kâsânî, Bedayiu's Sanâyi, Beyrut t.s., I, 61; Yusuf el-Kardâvî, el -Helâl ve'l-Harâm fi'l İslâm, Terceme, Mustafa Varlı, İstanbul 1970, s. 49-50; Hayreddin Karaman, İslâm'ın Işığında Günün Meseleleri, 3. Baskı, İstanbul 1982, I, 203, 204 vd.).