RASULULLAH'IN KIZI UMMU GULSÜM (R.ANHÂ)
Peygamber'in (S.A.V) kızıdır. Annesi Hz. Hadîce'dir. Rasûlüllah'a peygamberlik geimeden önce onunla Uteybe îbn Ebî Leheb İbn Abdil-muttalib evlenmişti. Allah Ta'ala Muhammedi (S.A.V) peygamber olarak gönderip «Ebû Leheb'in elleri kurusun. Kurudu da ayetini indirince Ebû Leheb oğlu Uteybe'ye :
— Onun kızını boşamazsan başın başıma haram olsun yüzyüze gelmeyeyim), dedi.
Uteybe, daha onunla yatmamışken, .Ummu Kulsum'dan ayrıldı. Ummu Kulsum annesi Hz. Hadîce, kizkardeşleri Zeyneb Rukayye ve Fatıma müslüman olup kadınlar Rasûlüllah'a (S.A.V) bey'at ettikleri sırada müslüman olmuştur.
Allah Ummu Kulsum'e hayır muradetti ve Allah düşmanı Ut b. Ebî Leheb onu boşadı. Bu ayrılık onu odun hammah ile bir arada yaşama bahtsızlığından da kurtardı. Nitekim değerli kardeşi Rukayye de aynı şekilde kurtulmuş, Osman b. Affan'la evlenmiş ve Habeşistan'a hicret etmişti.
Ummu Kulsum o günlerde küçük kardeşi Fatıma ile beraber, Mekke'de, babalarının evinde kalıyordu. İkisi de sevgili annelerinin ağır yükünü taşımada yardımcı oluyorlardı. Anneleriyle beraber, her gün mübarek vücûdunda mücâdelenin yorgunluğu, elbiselerinde Kureyşli-lerin eziyetlerinin izleri olduğu halde evine dönen Rasûlüllah (S.A.V)'İ karşılıyorlardı. Onu gülen yüzleriyle kuşatıyorlardı. Onun üzerinden bu izleri, güçlerinin yettiğince, gidermeye çalışıyorlar ve eviyle ailesine ayırdığı kısa sürede rahatlatmaya uğraşıyorlardı.
Rasûlüllah (S.A.V) mescidini ve'odalarını inşa edip Allah Evs'Ie Hazrec'in kalplerini birleştirdikten sonra Ummu Kulsum Medine'ye hicret etmiştir, Zeyd İbn Harise'yie Ebû Rafî Mekke'ye gidip Rasûlüllah'ın Ehi'i Beyt'ini [ailesini), Ummu Eymen'i ve Sevde Bint Zem'a'yı Medine'ye getirmişlerdir.
Hicretin üzerinden önemli olaylarla dolu iki yıl geçti.
Ummu Kulsum Bedir savaşı günü babasının muzaffer olarak dönüşünü gördüğü gibi zaferin kazanıldığı aynı gün kızkardeşi Rukayye'nin vefatına da şahit oldu.
Hicretin üçüncü yılı geldiğinde Rukayye'nin ölüm acısı tazeliğini koruyordu. Kureyş ise, Bedir'de kaybettiklerine ağlıyor ve galiblerden onların intikamını almak için çalınıyordu.
Ummu Kulsum babasının yanında değefTTkaybın acısını hafifletmeye gayret ediyordu.
Bedir savaşından hemen sonra Rasûlüllah'ın kızı Rukayye vefat edince Hz. Osman ağladı. Rasûlüllah (S.A.V) ona sordu :
—Seni ağlatan nedir?
Hz. Osman :
—Seninle akrabalığımın kesilmesine ağlıyorum diye cevap verdi.
Rasûlüllah (S.A.V) şöyle buyurdu :
— İşte Cebrail, Allah'ın Rukayye'nin kızkardeşini (Ummu Kul-sum'u) ayni mehirle ve aynı nedimeyle sana nikahlamamı emrettiğini söylüyor.
Rasûlüllah (S.A.V) Hz. Osman'la Ummu Kulsum'u evlendirdi. O, bakireydi. Bu evlilik hicretin üçüncü yılının Rabîulevveiinde olmuştur. Hz. Osman ayrı £amanlarda iki kız kardeşle evlenmiştir. Bundan dolayı gna Zu'n-nureyn [iki nur sahibi) denilmiştir. {Rasûlüllah'tan başka bir peygamberin fki kızıyla evlenmiş birisi bilinmemektedir.)
Ummu Kulsum kocası ve babasıyla birlikte Hudeybiye'ye gitmiş ve Rıdvan bey'atında bulunmuştur. Yine kaz'a umresinde ve Mekke fethinde de bulunmuştur.
Dokuzuncu Hicret yılının Şa'ban ayında, Hz. Osman'ın evinde vefat etti. Kendisinin cocugu olmamıştı.
Medine kabristanında kız kardeşinin kemiklerinin yanına defnedildi. Rasûlüllah (S.A.V) arka arkaya gelen bu kayıpların verdiği kederle gözü yaşlı olarak kızının kabri başında durdu.
Allah Ummu Kulsum'e merhamet edip onu yetimlik ve dulluh mihnetinden korudu. Babasının bir sene sonra olan vefatını görmediği gibi, zevci Osman'ın, yarım asır sonra ondan sonra evlendiği Ümmül-Benîm binti Ubeyde ve Naile binti el-Ferafîsa isimli hanımlarının gözleri önünde, meşhur faciada şehit edilişini de görmedi. Onu Esma Bint Umeys ve Safiyye Bint Abdllmuttalib yıkamıştır. Rasûlüllah (S.A.V3 kabrinin başına oturmuş, ve gözlerinden yaşlar boşanmıştır. As-hab'ma :
-^- Bu gece hanımıyia yatmamış olan birisi var mı? [1] dedi.
— Ebu Talha (Ummu Süleym'in kocası Zeyd İbn Süheyl İbrii'l-ved) :
— Ben ya Rasûlellah! dedi. Peygamber (S.A.V) ona :
— İn, dedi.
Onun kabrine Ali İbn Ebî Talih, el-Faz! İbnu'l-Abbas ve Usame İbn Zeyd İnmişlerdir.
Hz. Osman hanımı Ummu Gülsum'un ölümüne çok üzülmüştür Bunun üzerine Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur;
— On tane kızım olsaydı onları Osman'a verirdim. (Osman'a vermekten çekinmezdim). [2]