1525) İbnu Abbâs (r.a.) anlatıyor: “Fadl İbnu Abbâs (r.a.), Resûlullah (s.a.v.)’ın terkisinde idi. Has’ame’den bir kadın birşeyler sormak istiyordu. Fadl, kadına, kadın da Fadl’a bakmaya başladı. Resûlullah (s.a.v.)eliyle Fadl’ın başını öbür istikâmete çevirdi. Kadın:
“Ey Allah’ın Resûlü, Allah’ın kullarına yazdığı Hac farizası yaşlı ve ihtiyar babama ulaştı. Ancak o, bineğin üzerinde durabilecek halde bile değil. Ben ona bedel Hac yapabilir miyim?” dedi. Resûlullah (s.a.v.):
“Evet!” dedi. Bu hâdise, Veda haccında cereyan etti.” Buhârî, Hacc ı, Cezâu’s-Sayd 23, 24, isti’zâzı 2; Müslim, Hacc, 407, 408, (1334,1335); Muvatta, Hacc 97, (1, 359); Tirmizî, Hacc 85, (928); Ebü Dâvud, Menâsik 26, (1809); Nesâî, Hacc 9,11,12, (5,117,118).
1526) İbnu Abbâs (r.a.) anlatıyor:
“Bir adam Resûlullah (s.a.v.)’a gelerek:
“Kızkardeşim Hac etmeye nezretti. Ancak bunu îfa etmeden öldü, (ne yapmak gerekmektedir?)” diye sordu. Resûlullah (s.a.v.):
“Üzerinde başka borcu var mıydı, sen bunu ödeyiverdin mi?” buyurdu. Adam:
“Evet!” deyince:
“Öyleyse Allah’a olan borcunu da ödeyiver. O, (celle şânuhu) borç ödenmeye daha lâyıktır” dedi.” Buhârî, Eymân 30, Cezâu’s-Sayd 22, İtisâm 12; Nesâî, Hacc 7, 8, (5,116); Müslim, Nezr 1, (1638).
1527) Yine İbnu Abbâs (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre: “Resûlullah (s.a.v.), bir adamın:
“Şübrüme adına lebbeyk!” dediğini işitir.
“Şübrüme de kim?” diye sorar. Adam:
“Bir kardeşim veya bir yakınım!” diye cevap verir. Resûlullah AS :
“Sen kendi hesabına Hac yapmış mısın?” diye sorar. “Hayır!” cevabını alınca:
“Öyleyse önce kendi adına Hac yap, sonra Şübrüme adına yaparsın!” der.” Ebu Dâvud, Menâsik 26, (1811); İbnu Mâce, Menâsik 9, (2903).