Gözyaşları
Bir damla gözyaşı akar yavaşça gözlerinden
Biraz nefret, biraz hüzün, biraz da kırgınlık süzülür yanaklarından.
Kızarsın kendine, “tutamadım onları” diye
Buz gibi soğuk ve kaya gibi sert olmalıydın yine.
Hâlbuki öyle miydin başlarda, ne söz vermiştin aslında
Hiç kimse seni ağlatamazdı, damlaları konduramazdı gururuna.
Mendil bile bulundurmazdın, tutardı o inatçı damarın
Olgundun çünkü, başroldeyse geçirdiğin yılların.
Marifet mi sanırsın susmayı, manasızca tek noktaya bakmayı?
Söylesene bir günde kaç kez pas geçtin odandaki aynayı?
Kalbindeki git gellerle savaşan beynini bu kez galip mi sanıyorsun?
Bence sen sadece kendini kandırıyorsun.
Barışık olmayı denesen derim biraz da kendinle
Ne olur ki sanki başlasan ortadan katlı bir mendille.
Gözünden inen bir damla ufaltmaz ki hiç seni
Hatta bir de hıçkırsan, serbest bıraksan yüreğini.
Son bir nasihat sana, ağlamaktan hiç korkma
Yaşların olduğu sürece ruhunda da hayat var unutma