Yazar Nagehan Alçı, Sabah'ta mescit açılmasını 'flaş haber' yapanların kendisini şaşırttığını belirterek, mescitsiz gazeteleri yazdı ve kendi gazetesine mescit istedi.
Nagehan Alçı'nın köşe yazısı
Sabah Gazetesi'nin içine bir mescit açılmış. Önceki gün bunu bazı medya siteleri 'flaş' haber olarak verdiler. Burada işi haber haline getiren, mescidin Sabah'ta açılmış olması malum. Bu, 'yandaş'laşma tezini güçlendiren bir gelişme gibi sunuluyor. Öyle mi hakikaten?
Öncelikle 'hangi gazetede mescit var?' sorusunun cevabını bulmak için teker teker gazete santrallarını aradım. Ancak sorunun cevabını almak pek kolay olmadı. İstisnasız hepsinde şüpheli bir 'bu bilgiyi neden öğrenmek istiyorsunuz?' tepkisiyle karşılaştım. Düşünsenize, öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, mescit olup olmadığını sormak devlet sırrı sormak muamelesi görüyor.
Yeni Şafak'ta, Vakit'te, Zaman'da ve Star'da varmış. Hem de uzun zamandır. Bu, haber değeri taşımıyor tabii. Ne de olsa onlar 'yandaş'. Ama bunlara karşı Yeni Çağ'da da varmış. Yeni Çağ dini ve milli hassasiyetleri yüksek olanların hazırladığı bir gazete ama yandaş olmaktan kat be kat uzak.
BODRUM KATTA NAMAZ
Sonra Doğan Grubu gazetelerini aradım. Santrala 'Binanızda mescit var mı?' diye sorunca 'Kesinlikle yok efendim!' cevabını aldım. (Yok ve bundan gurur duyuyoruz. Biz çağdaşız!) tonu. Bununla da yetinmedim. Bizdeki durumu merak ettim. AKŞAM Yayın Grubu'nun binasında da mescit yokmuş ama bazı çalışanlar (çaycılar ve kat görevlileri) bodrum kattaki bir boşlukta kılıyorlarmış namazlarını.
Doğan Grubu'ndakiler ne yapıyorlar, bilmiyorum. Ya onlar da bir ücra köşe buluyorlar ya da 'Allah affetsin' deyip araziye uyum sağlıyorlar. Sonuçta ortada talep edilmesi inanç özgürlüğü açısından son derece normal olan bir durum var: Ezici çoğunluğu Müslüman olan işyerlerinde ibadet etme hakkı. (Çoğunluk olmasalar bile aynı talepte bulunmaya hakları var) Ha, şimdiye kadar bu hak için sesini yükselten olmamış. Asıl haber olan bu. Yani Sabah'ta mescit açılması değil, bugüne kadar açılmamış olması haber. Ve de ülkenin en çok gazeteci çalıştıran kurumlarında da hala olmaması.
Geçtiğimiz yıl BBC yeni bir Arapça kanal açtığında son teknolojik imkanlarla donattığı binasının içine Müslüman çalışanlar için ibadet yeri yapmadı diye İngiltere'de kıyamet kopmuştu. Kanalın 220 çalışanına, karşı binada namaz kılma yeri gösterilmiş, BBC yetkilileri bu hatadan dolayı özür üzerine özür dilemişlerdi. Onlar çağdaş değiller miydi?
Bu, dine ait her şey= AKP= yandaş= Atatürk karşıtı denklemi gittikçe uzamaya ve bizleri medeniyetten uzaklaştırmaya başladı. 'Normal' ülkelerde ibadet yeri talep etmek artık 'temel ifade özgürlüğü' kapsamına giriyor. Onlar bunun çok ötesinde hakları tartışıyorlar.
Ben Sabah'ı kutluyorum. Normalleşmeye bir adım atmış. Dilerim bizim gazete de onu izler! nagehan@nagehanalci.com
(Akşam)
Kaynak: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapHaberin orijinal metni için Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap.