Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Fobilerle Yaşıyoruz
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 1 cevap var
OkumaGösterim: 820
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Fobilerle Yaşıyoruz  (Okunma sayısı 820 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    MAT_ROCK23

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1966
  • Nerden: ELAZIĞ_23
  • Rep: +79/-5
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Fobilerle Yaşıyoruz
« : 08 Temmuz 2008, 09:24:30 »


 

Genellikle çocukluk yıllarında yaşanan travmaların etkisiyle ortaya çıkan yüzlerce fobi çeşidi insanların hayatını olumsuz etkiliyor.

Çoğu Latince olarak adlandırılmış bulunan ve bir kısmı toplumda daha sık bilinen yüzlerce fobi, çoğu kez literatürdeki adıyla bilinmese de insanlar tarafından yaşanıyor ve bunlar hayatı olumsuz etkiliyor.

Literatürdeki fobiler arasında Aviofobi: uçuş korkusu, Klostrofobi: kapalı yer korkusu, Batofobi: derinlik ya da yüksek binaların yanından geçmekten korkusu, Ailurofobi: kedilerden korkma gibi fobilerin yanı sıra pek duyulmamış Arakibutirofobi: yerfıstığı ezmesini yerken damağa yapışmasından korkma, Venüstrafobi: güzel kadınlardan korkma, Politikofobi: politikacılardan korkma, Peladofobi:kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma ve Fobofobi: korkmaktan korkma gibi ilginç fobiler de var.

Diğer dikkat çekici birkaç fobi ise şöyle sıralanıyor:
Eisoptrofobi: aynalardan korkma,

Filofobi: aşık olmaktan korkma,
Agirofobi: caddelerden ya da caddelerde karşıdan karşıya geçmekten korkma,
Agorafobi: açık yerlerde bulunmak korkusu,
Antropofobi: insanlardan korkma,
Araknofobi: örümceklerden korkma,
Tokofobi: gebe kalmaktan ya da çocuk doğurmaktan korkma,
Triskaidekefobi: 13 sayısından korkma,
Tripanofobi: iğne olmaktan korkma,
Musofobi: farelerden korkma,
Nekrofobi: cesetten korkma,
Ofidiyofobi: yılanlardan korkma,
Okofobi: taşıtlardan korkma,
Rantofobi: herşeyden korkma,
Gametofobi: evlenmekten korkma,
Ksenofobi: yabancıdan korkma

Dicle Üniversitesi (D.Ü) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, korkunun, insanlığın varlığından beri var olan bir olgu olduğunu belirterek, genellikle çocukluk döneminde yaşanan olayın ileri yaşta benzer ya da farklı şekillerdeki korkular olarak ortaya çıkabildiğini bildirdi.

KORKULAR DA DEĞİŞEBİLİYOR
Hayatın belli dönemlerinde ve modern çağla birlikte korkuların da değişebildiğine değinen Prof. Dr. Sır, Örneğin bebekler ilkin yüksek sesten korkarlar. Zamanla bunu aşar ve daha sonra başka korkuları başlar. Ayrıca modern çağla birlikte korkularda değişimler olabilir. Örneğin daha önceleri ay ve güneş tutulmasından korkulurken, artık sebepleri bilindiğinden bunların yerini UFO'lar (tanımlanamayan yabancı nesneler) ve uzaylıların dünyayı istila edeceği gibi korkular alabiliyor dedi.

Korkuların genellikle çocuklukta yaşanan bir olayın etkisiyle ortaya çıktığını ifade eden Sır, şunları söyledi:
âs64;œİnsanlar kimi zaman bilmedikleri şeylerden korkarlar, kimi zamanda çocukluklarında yaşadıkları olaylar korkularını tetikleyebilir. Örneğin küçükken karanlık yere kapatılanlarda ileri yaşlarda karanlık ve kapalı yer korkusu ortaya çıkabilir. Ya da çocukluklarında ailesinden ayrı bırakılmış çocuklar ileride ailesinden ayrılacağı ve yalnız kalacağı kimsenin ona yardım etmeyeceği korkusuna kapılabilir. Korkular, çocuklukta yaşanan olaylar nedeniyle simgesel şekilde karşımıza çıkabilir. Örneğin iğdiş (hadım) edilme korkusu farklı korkularla karşımıza çıkabilir. İğdiş edilmekle korkutulan çocuklarda, bu çözülmezse, çocukta kötülük göreceği, birilerinin gelip kendisini götüreceği, takip edildiği ya da yükseklik korkusu şeklinde farklı korkular da tetiklenebilir. Bir çatışmaya şahit olan bir çocukta yüksek ses korkusu ve aynı ortamı tekrar yaşayabileceği korkusu gelişebilir. Belli bir yaştan sonra da korkular oluşabilir. Örneğin deprem yaşayan biri tekrar deprem olacağı, evinin üstüne yıkılacağı ve havasız kalacağı korkusunu yaşayabilir.

TELEVİZYON KORKULARI TETİKLEYEBİLİR
Televizyonun da korkuları tetikleyebildiğini vurgulayan Sır, seyredilen bir korku filminin insanlarda korkuyu tetikleyebildiğini ve film senaristlerinin de bu korkulardan hareket ettiklerini ifade etti. Son zamanlarda büyücülük ve sihirle ilgili filmlerin de yapıldığını ve bunların çocuklar üzerinde çok ciddi olumsuz etkiler bıraktığını anlatan Sır, korkuların gelişmemesi için en uygun yöntemin çocuklara hep güven telkin etmek ve korkularının üzerine gitmelerini sağlamak olduğunu bildirdi.

Sır, en yaygın psikiyatrik rahatsızlıkların korkular olduğunu ve yapılan çalışmalara göre bunların toplumdaki yaygınlığının yüzde 10 civarında olduğunu sözlerine ekledi.

    Felex

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 1372
  • Nerden: Şanlı Urfa
  • Rep: +66/-6
  • Cinsiyet: Bay
  • BEN DÖNDÜM :D
    • Profili Görüntüle http://www.sevdaligul.com E-Posta
  • Çevrimdışı
Fobilerle Yaşıyoruz
« Yanıtla #1 : 08 Temmuz 2008, 09:27:51 »
emeğine sağlık arkadaşım..............

TEŞEKKÜRLER..............


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter