Fıkra Gibi - No: 1
ŞOFÖR
Servis şoförümüz trafikte hareket edemez halde beklerken (gayet de haklıydı çünkü önündeki arabalar kuyruk olmuştu) arkadan kornaya abanan araç sahibine camdan sarkarak "Pokemon muyum lan ben arabaların üzerinden uçayım?" diye bağırarak tüm servisi yere yıkmıştı.
Fıkra Gibi - No: 2
BABAANNE
Yetmiş sekiz yaşında, tonton bir babaannem var. Ne kadar modern olsa da gelişmiş teknolojiye ayak uydurmakta epey zorlanıyor. Buna en güzel örnek evimi aradığında telesekretere bıraktığı not:
- Babaannesi aradı dersiniz.
Fıkra Gibi - No: 3
KATI, SIVI, GAZ
Olay, bir arkadaşımın annesinin gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu dışardan bitirme sınavlarından birinde gerçekleşiyor. Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı ballı adamlar da var sınavda. Gözetmenler sınav sırasında sıraların arasında dolaşıyorlar. Tam o sırada gözetmen bakıyor, adamın biri soruların hiçbirine cevap verememiş; acıyor adama. "Maddenin üç halini yazınız." sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor:
- Katı, sıvı, gaz...
Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap kâğıtları okunurken gerçekleşiyor. Sorunun cevabı, kâğıtların birinde aynen şöyle yer alıyor:
- Katır, sığır, kaz...
Fıkra Gibi - No: 4
PRINTER
Sene 1992, üniversite yılları. Anneannemin hac parasıyla zar zor bir bilgisayar kapatmışız ama 'printer'a para kalmamış. Akşam vakti 'printer'ı olan bir arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp proje çıktısı alacağım. Ankara'da her kış olduğu gibi yerler yine buz. Kayıp düşer de alete bir zarar veririm korkusuyla bir taksiye bindim. Daha iki dakika olmadan polis çevirdi, taksici kenara çekti, sonra arabadan indi, kimliğini gösterdi. Ben kucağımdaki cihazın inmemek için uygun bir bahane olduğu düşüncesiyle elde kimlik arabada bekledim. Polis abi geldi, kapıyı açtı, ve aramızda şöyle bir diyalog geçti:
- O ne len ööle?
- Printer, dedim.
Yanındaki polise dönerek,
- Ecnebi oğlum bu, dedi. Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı. Güle güle manasına ikisi birden el salladılar. Tekrar yola koyulduk. 500 metre kadar gittikten sonra şöför tekrar kenara çekti, çünkü gülmekten arabayı kullanamıyordu.
Fıkra Gibi - No: 5
DÜZEN
Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor:
- Bu düzen değişecektir.
Bir vatandaş bağırmış:
- Düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman değişecek?
Fıkra Gibi - No: 6
BOT NE KADAR?
Abimiz koyu kahverengi, deri, yarım botu alıp kasaya yanaşıyor. Kasadaki kız botları poşete koyarken, sayın abimiz de soruyor:
- 43 lira değil mi?...
Kız, 'Ne münasebet!' der gibi bakıyor ve
- Bunlar orijinal deri... İndirimli fiyatı 180 lira, diyor.
Abimizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş anına denk geliyor:
- Olur mu hanımefendi! Altında 'Size 43' yazıyor...
Fıkra Gibi - No: 7
SKİP DURAĞI
Sene 1968... İstanbul Bahçelievler'de Skripp tükenmez kalemlerinin fabrikası var ve önünde de 98 no'lu otobüslerin durduğu otobüs durağı... Bu durak Bahçelievler'den sonraki ilk durak ve anlatacağım olay gerçekten yaşanmış olay. Otobüsle Bakırköy'den Güngören'e giderken Bahçelievler durağında otobüse çok güzel bir kadın bindi. Tam biletini alacağı zaman otobüs hareket etti. Kadın biletçiye:
- Bir Şirinevler bileti verir misiniz, diye sordu. Biletçi "Bu otobüs Şirinevler'e gitmez." diyince bayan:
- Durdurun otobüsü, ineceğim, dedi. Biletçinin cevabı hayli ilginç oldu:
- Hanım, hanım; kalktı bir kere, Skip'te indireceğiz.
Bu lâfı duyunca kadının yüzündeki ifadeyi görmenizi isterdim. (Bu arada, 'Skip' otobüs durağının adı)
Fıkra Gibi - No: 8
NATAŞA
İzmir'de 15 yıl kadar oluyor, maçta yanıma süzme Karadenizli müthiş çenebaz bir vatandaşımız düştü. Günün olayı idi Nataşa konusu. Evli idi, onun da ilgisi vardı Nataşalara... Dayanamadım sordum:
- Karınızı aldatmak nasıl bir duygu acaba? Suçluluk duymuyor musunuz? Verdiği cevap şu oldu:
- Onlar da kari diye yıllarca bizi aldatmişlardur daa!..
Fıkra Gibi - No: 9
SINAV SORULARI
Temizlikçi bir kadın dışardan İlkokul diploması almak için sınava girer. Tabiat bilgisinden sorular ve cevaplar şöyle:
Soru: Mide ne iş yapar?
Cevap: Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür.
Soru: Akciğer ne iş yapar?
Cevap: Solunum yapar, bizi yaşatır.
Soru: Kalp ne iş yapar?
Cevap: Dolaşım yapar.
Soru: Beyin ne iş yapar?
Cevap: Bizim apartmanda kapıcılık yapar.
Fıkra Gibi - No: 10
NE DOKTORMUŞ BE!
Yıllar önce bir Karadeniz kasabasında görev yaparken, kansızlık nedeniyle başvuran bir hastamı muayene ediyordum. Konjoktiva dediğimiz alt göz kapağının içine bakarken, bir yandan da :
- Amca sende basur mu var, dedim.
Kansızlığın baş sebeplerinden biridir ve Karadeniz'de bu duruma sık sık rastlanır. Amcanın dışarı çıkarken yanındaki arkadaşına söylediğini hâlâ hatırlarım:
- Ne doktormuş be, helâl olsun!.. Gözümden baktı, dötümdekini gördü. Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap