Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Fatih in Divanı (Avni)
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 1 cevap var
OkumaGösterim: 2428
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Fatih in Divanı (Avni)  (Okunma sayısı 2428 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    leydi

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 752
  • Rep: +575/-1
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
Fatih in Divanı (Avni)
« : 21 Şubat 2012, 16:02:41 »


 

FATİH SULTAN MEHMED (AVNÎ) DÎVÂNI

Asırlar boyu bir dünya devleti olarak çok geniş bir coğrafyada adâletle hükmeden ve
insanlığa tarihî zamanın bir ilkbahar mevsimi gibi kalıcı güzellikler sunan büyük Osmanlı
Türk Cihan Devletinin güçlü padişahı Fatih Sultan II. Mehmed 1432 - 1481 yılları arasında
yaşamış ve otuz yıl devleti yönetmiştir.
Tarihin kaydettiği en önemli dönüşümlerden birinin başlangıcı durumundaki kutlu
fethi gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmed, kudretli bir hükümdar, büyük bir siyaset dehası
ve muzaffer bir komutan olduğu kadar; kültür, sanat ve edebiyatta da ismini altın harflerle
tarihe yazdırmış entellektüel bir şahsiyet ve kuvvetli bir şairdir.
Kendisi de bir şair olan Sultan II. Murad’ın oğlu Fatih Sultan Mehmed, devrinin en
güçlü ilim, fikir ve sanat adamlarının elinde yetişmiş; asil ruhu, Devlet-i Aliyye’yi
besleyip güçlü bir çınar gibi ayakta tutan ihtişamlı ve engin kültürün hamuru ile
yoğrulmuş, birçok doğu ve batı lisanına vakıf, matematik ve müspet ilimlerde, felsefede ve
edebiyatta söz sahibi bir sultandır.
Fatih Sultan Mehmed’in şairlik yönü ile ilgili bilgilere devrin tezkirelerinde ve
nazire mecmualarında rastlandığı gibi, onun yazdığı şiirlerin bir kısmını ihtiva eden yazma
bir Divan-ı Sultan Mehmed nüshası da kültür varlıklarımızın en değerlilerinden biri olarak
bugün elimizin altında bulunmaktadır.
Şiirlerinin tamamı henüz ele geçirilememiş bulunan Fatih’in şiir metinleri ile ilgili
bilinen tek nüsha, bugün Fatih Millet Kütüphanesi, Yazma Manzum Eserler kısmı
no.305’te kayıtlı bulunan, Ali Emirî Efendi’nin bulduğu yazmadır. Umumiyetle
gazellerden oluşan bu yazmayı Ali Emirî kendi el yazısı ile iki defa kopya etmiş ve ilim
âlemine de bu yazmayı yine kendisi tanıtmıştır.
Fatih’in bazı şiirlerini ilk defa derli toplu bir şekilde yayımlayan Dr. Georg
Jacob’dur. Onun, içindeki şiirlerin büyük bölümünü Upsala Krallık Üniversitesi
Kütüphanesi’ndeki bir elyazması mecmuadan kopya edip bir kısmını da bazı tezkire ve
tarihlerden alarak 1904 yılında Berlin’de bastırdığı bu divan, aslında ufak çaplı bir
gazeliyattan ibarettir.
Klâsik edebiyatımızın sistemine ve arka plânında bulunan çok köklü ve zengin
kültürün hakikatine nüfuz edilemediği için şiirlerinin anlaşılmasında gadre uğrayan divan
şairlerimiz gibi, Fatih Sultan Mehmed’in şiirleri de bütün incelikleri ile anlaşılamamış ve
bu sebeple hattâ büyük sultan hakkında tarihî gerçeklerle asla bağdaşmayan söylemler
geliştirilmiştir. Bütün bir divan şairleri kadrosunun ortak üslûbu olan hakikat-mecaz
paralelliği hususu gözönünde bulundurulmadan bu şiirleri anlamak ve bunlardan toplumsal
hayata, şairin düşünce, inanç ve davranış hususiyetlerine dair kesin hükümlere varmak
mümkün değildir. Şairlerimiz bu çok gelişmiş, dallanıp budaklanmış ve sonsuz çeşitlilik
içerisinde klişeleşmiş estetik sisteminin tanıdığı imkânlardan hüner göstermek maksadı ile
yararlanmakta, bazı düşünce ve estetik kalıplarını kullanarak şiirde inceliği, başarıyı ve
orijinaliteyi yakalamaya çalışmaktadırlar. Yoksa bütün bunları, şairin gerçek duygu, inanç
ve davranışının gerçek çizgileri gibi okumak ve bunlardan şairin dünya görüşünün net
fotoğrafını yakalamak mümkün değildir.
Daha önce Fatih Dönemi Kültür Atlası için kaleme aldığımız “Fatih Sultan Mehmed
Divanı’nın Tahlili” yazısı ile Fatih Divanı ve Şerhi adlı çalışmamızdan elde ettiğimiz
sonuçları şöylece sıralayabiliriz:
1. Çok kuvvetli bir eğitim almış, birkaç lisan bilen, zamanının bütün ilmî, kültürel,
felsefî, siyasî ve entellektüel birikimine sahip kudretli bir padişah olan Fatih Sultan
Mehmed’in şiiri bu yüksek bilgi ve kültür hamulesi ile birlikte bütün bir klâsik Türk

edebiyatının son derecede gelişmiş ve neredeyse mükemmeliyete ulaşmış muhteva
birikimini güçlü bir şekilde yansıtmaktadır.
2. Hacim olarak ancak küçük bir divançe oluşturan bu şiirler duygu ve düşünce
bakımından oldukça gelişmiş bir sanatkâr şahsiyetinin renkli, samimî ve orijinal
yansımalarını taşımaktadır.
3. Beyitlerde ve mısralarda, büyük bir cihan devletini yöneten, doğunun padişahı
olduğu kadar batının da kayzeri olmaya azmetmiş bir hükümdarın bu yüksek şahsiyetinin
sanatkârlık ve söz sultanlığı ile bir kat daha güçlenmiş parıltılı akisleri de kendini
hissettirmektedir.
4. Gerek devrinin büyük şairleri ve gerekse bütün bir klâsik Türk edebiyatı şairler
kadrosu içerisinde yapılacak ciddî araştırmaya dayalı bir mukayese sonucu, Şair Avnî’nin,
hiç de telâffuz edildiği gibi “orta derecede bir şair” olmayıp; aksine, hayâl ve bilgi
açısından çok yönlülük özelliği taşıyan üslûbu göz önünde bulundurulacak olursa,
emsallerinden geri kalmayan, birinci sınıf sanatkârlar arasında sayılabileceği söylenebilir.
5. Avnî’nin şiiri klâsik Türk edebiyatının olanca bilgi, kültür ve estetik birikimini
bütün ihtişamı ile yansıttığı kadar, tasavvufun ve tasavvuf ile ilgili bütün hususların mecazî
düşünceyi, sembolizmi ve hattâ allegoriyi besleyen etkilerine de sonuna kadar açıktır.
Onun şiirlerinde sevgili, sevgiliye ait bütün bedenî güzellik unsurları, şarap, meyhane,
kilise, put, zünnar, sakî, sultan, köle v.b. gibi maddî değerler, bir taraftan dünyevî (gerçek)
nitelikleri ile boy gösterirken; diğer taraftan da tasavvufî (plâtonik) düşünce dünyasına ait
mecaz ve sembolizm unsurları olarak karşımıza çıkarlar.
6. Avnî’nin şiirleri teşbih, teşhis, mecaz, kapalı ve açık istiare, telmih, hüsn-i ta’lil,
iham (tevriye) gibi sanat ve ifade üslûpları açısından da şaşırtıcı bir zenginlik taşımaktadır.
7. Avnî, hacimce küçük, ama taşıdığı edebî ve estetik değer bakımından ihmal
edilemeyecek önemdeki bu divanı ile edebiyat tarihimizde müstesna bir yere sahip güçlü
bir sanatkârdır.
8. Fatih Sultan Mehmed’in oldukça kuvvetli düşünce, kültür, tasavvuf, felsefe ve
estetik ışıkları saçan şiirleri, kudretli bir hükümdar şahsiyeti ile güçlü bir sanatkârlık ve
şairlik kimliğini bütünleştirerek bizim devlet anlayışımızın hangi temeller üzerinde
yükseldiği hususunu da ortaya koyan belgeler durumundadır...

KAYNAKÇA

Abdülkadir Karahan, “Fatih-Şair Avnî”, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, İstanbmul 1956.
Âşıkpaşa-zâde, Tevârîh-i Âl-i Osmân, Matbaa-i hAmire, İstanbul 1332.
Ali Emîrî, Cevâhirü’l-Mülûk, İstanbul 1330.
Ali Emîrî, Osmanlı Tarihi ve Edebiyatı Mecmuası, c. I, İstanbul 1901.
Georg Jacob, Der Divan Sultan Mehmeds Des Zweiten, Berlin 1904.
Hasan Çelebi, Tezkire-i Hasan Çelebi, İ.Ü. Kitaplığı, T.Y. 1737.
Kemal Edip Ünsel, Fâtih’in Şiirleri, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara 1946.
Lâtîfî, Tezkiretü’ş-Şuarâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin), Hzl. Rıdvan Canım,
Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Ankara 2000.
M. Şakir Paşa, Yeni Osmanlı Tarihi, Matbaa-i Hayriyye ve Şürekâsı, İstanbul 1330.
Muhammet Nur Doğan, Fuzulî Leylâ ve Mecnun, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2000.
Muhammet Nur Doğan, Fatih Divanı ve Şerhi, İstanbul 2005.
Muhammet Nur Doğan, “Fatih (Avnî) Divanı’ndaki Kültürel ve Estetik Unsurların Toplu
Tahlili”, Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Tarafından Hazırlanan Fatih ve Dönemi adlı
kitabın içinde, s. 355-383, İstanbul 2004.

Pervane Bey Mecmuası, Topkapı Sarayı Müzesi Bağdat Köşkü Kitaplığı.
Saffet Sıtkı (Bilmen), Fatih Sultan Mehmed (Avnî) Divanı, Ahmet Hâlit Kitabevi, İstanbul
1944.
Sir James W. Redhouse,Türkish And English Lexicon, Printed for The American Mission,
İstanbul 1890.
Sûdî Efendi, Şerh-i Dîvân-ı Hâfız, Matbaa-yı Âmire,
Süleyman Uludağ, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Marifet Yayınları, İstanbul 1999.
Şahmaran Baltacıoğlu, Fâtih (Avnî) Divanı ve Taıhlili, İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eski
Türk Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi.

Tanıkları İle Tarama Sözlüğü, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1954,1957.
Ziya Paşa, Harâbât, Hzl. Süleyman Nazif, İstanbul 1925.


alıntı
sevgililer günü geldi  yine
Aklıma sen geldin yine
Hani bırakmayacaktın beni
Hayatın boyunca beni
Hepsi yalanmış demek
Sevgi sadece bir söz muş sence
Ben kalbimi vermiştim sana
Sanmaki gidenler unutulmaz
Şimdi boş olsa bile kalbim
Sevgililer gününde dolduracam
O neden sen olmayasın

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimiçi
Fatih in Divanı (Avni)
« Yanıtla #1 : 21 Mayıs 2012, 21:04:48 »
emegin yüregine saglık arkadaşım  paylaşım için teşekkurler

Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
3 Yanıt
1864 Gösterim
Son İleti 25 Haziran 2008, 17:21:27
Gönderen: Felex
1 Yanıt
1262 Gösterim
Son İleti 14 Temmuz 2016, 11:13:51
Gönderen: tijentemizlik
0 Yanıt
840 Gösterim
Son İleti 25 Nisan 2013, 10:39:26
Gönderen: REKLAM YAZARI
0 Yanıt
400 Gösterim
Son İleti 12 Nisan 2016, 14:07:01
Gönderen: resthit
0 Yanıt
247 Gösterim
Son İleti 19 Nisan 2019, 00:10:07
Gönderen: Laplace