Evlilikte Cinsel Hayat
Cima kadınla erkeğin cinsi temasta bulunmasıdır. İslamiyet müminleri evlenmeye teşvik etmiştir. Evlilik sayesinde cisi arzular tatmin edilir iffet ve namuz korunurneslin devamı mümkün olur.
İslam'a göre cimâ'ın da bir takım adabı vardır. Bunlar; birleşmeden önce euzü-besmele çekmek; örtü altında olmak; kıbleye karşı olmamak; aybaşı halinde yapmamak dübürden sakınmak kadına yumuşak davranmak; o da ihtiyacını giderinceye kadar terketmemek; ikinci defa ilişkide bulunacaksa eteğini yıkamak; gecenin başlangıcında ilişkide bulunacaksa uyumadan önce yıkanmak hiç değilse abdest alıp öyle uyumak; sevgi ve ilgiyi artırıcı hareketlerde bulunmak.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah'tan korkun biliniz ki siz O'na kavuşacaksınız. müminleri müjdele!.(Bakara Suresi :223)
İslam cinsi arzuların meşru yoldan giderilmesini ister. Kadına dübürden yaklaşılma yasaklanmıştır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: O bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki Allah tevbe edenleri de sever temizlenenleri de sever."(Bakara Suresi :222)"
Bu bildiğimiz tenasül yoludur. Arka yoldan yaklaşmak doğru değildir.
Peygamber Efendimiz buyuruyor:
Hanımına arka yoldan yaklaşan kimse lanete uğramıştır.
Erkeğe veya veya kadına arka yoldan yaklaşan kimseye Allah rahmet bakışıyla bakmaz" Eşler arası dahi olsa anal ilişki livata olarak adlandırılmış ve yasaklanmıştır. (2)
Son yüzyıllarda Batı dünyasında slogonlaşan cinsi serbestli akımı bir çok sapıklığın doğal olmayan ilişkileri iğrenç zevklerin yayılmasına önü alınmayan hastalıklarınruhi bunalımların baş göstermesine yol açmış hatta bundan bütün dünya ülkeleri zarar görmeye başlamıştır. İnsanların cinsel ihtiyaç ve isteklerini gayrimeşru yoldan karşılayan sömüren yeni yeni ticari faaliyet alanları ve sektörler ortaya çıkmaktadır. Toplumumuzda evlilik içi huzursuzluk ve tatminsizliklerde de bu dış yayın ve telkinlerin önemli payı vardır. (2)
Cinsi münasebetten sonra gusletmek farzdır.
Erkek Hanımının Göğsünden Süt emse
Kadının memesinden süt emmek veya içmek süt anne ve süt evlatlığı için yeterli değildir.
Süt emen kişi iki yaşını doldurmamış olması gerekir. Bu itibarla hanımının göğsünü emen erkeğin süt evladı olması düşünülemez.
Bir erkek hangi sebeple olursa olsun hanımının memelerinden emse zevciyat hayatlarını devam ettirmelerine bir engel teşkil etmez.
Günah değildir.
Zina
Zina mecnun olmayan küçük yaşta bulunmayan büluğ çağına ulaşmış mükellef bir kimsenin nikah ilişiği olmaksızın bir kadının ön tarafından cinsi münasebette bulunması olup insan aklının ahlak ve hukuk düzenlerinin diğer semavi dinlerin yanlış ayıp ve kötü gördüğü bir fiil olup İslam dininde de kesin olarak yasaklanmışişlenmesi büyük günahlar arasında sayılmıştır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Zinaya yaklaşmayın. Zira o bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur." (İsra Suresi : 32)
Allah Resulü buyuruyor:
"Bir kişi zina ettiği zaman ondan iman çıkar sanki bir gölge gibi başının üstünde durur. Zinadan ayrıldığı zaman ona geri döner."
"Zina üzerinde devamlı israr eden kimse puta tapan kişi gibidir."
"Muhakkak ki yedi kat gökler ve yedi kat yerler zina eden yaşlıya lanet ederler. Şüphesiz zina edenlerin avret yerlerinin çirkin kokusu cehennem halkını bile rahatsız eder."
Zina nesebin karışmasına ailenin dağılmasına hısımlık komşuluk arkadaşlık gibi bağların çözülüp toplumun manevi ve ahlaki değerlerinin temelden sarsılmasına yol açan ve insani bedeni zevklerinin esiri yapıp aşağılayan çirkin bir davranıştır. Kur'an'da zina eden erkek ve kadına bedeni ceza da uygulanması emredilmiştir. (Nur Suresi)
Zinada had cezasının uygulanması için erkeğin cinsel organının en az sünnet yerinin kadının cinsel organına girmiş olması gerekir. Bundan daha azına mesela; öpmek sarılmak veya uyluk arasına sürtünmek v.b. hareketler haram olmakla birlikte had cezasını gerektirmez. Küçük çocuk ve akıl hastası yükümlü olmadığı için bunların fiilde kendileri bakımından haddi gerektirmez.
Zinaya zorlanan kadına had cezası gerekmediği konusunda İslam bilginlerinin görüş birliği vardır.
Zina cezasının uygulanabilmesi için:
Zina edenin erginlik çağına ulaşması gerekir.
Akıllı olması gerekir
Zinanın istekle yapılması gerekir.
Zinanın insanla yapılması gerekir.
Zina edilen kadının ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta ergin olması gerekir.
Zinanın bir şüpheye dayalı olmaması gerekir.
Zinanın darul islam'da olması gerekir
Kadının diri olması. Ölü olan kadınla cinsel temasta had gerekmez.
Cinsel temasın önden olması ve sünnet yerinin girmiş olması. Arkadan ilişki yani livata için yalnız azar gerektirir.
Zina şahitlerle sabit olduğu gibi ikrarlada sabit olur. Bir erkeğin veya bir kadının zina etmiş olduğuna dört erkeğin hakim huzurunda bir oturuşta şahitlik etmesi gerekir. Şahit olmama durumunda akıl ve baliğ olan bir kimsenin bizzat zina ettiğini ayrı ayrı dört oturumda dört defa ikrar etmesi ilede sabit olur. Cezası kesildikten sonra hatta ceza tatbiki esnasında kabul ettiği zinadan vazgeçerse ceza tatbik edilmez salınır.
Evli veya bekar olmasına göre farklı cezalar uygulanır. Cezanın yerine getirilmesi bakımından kadın ve erkek arasında bir fark yoktur.
Lezbiyenlik
Kadının kadınla sevişmesi ilişkisi kesinlikle haramdır. Bu sevicilik veya lezbiyenlik denen cinsel bir sapmadır. Seviciliğin haram oluşunda İslam'da ittifak vardır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Ve onlar ki iffetlerini korurlar; ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir. Şu halde kim bunun ötesine gitmek isterse işte bunlar haddi aşan kimselerdir."
Allah Resulu buyuruyor:
"Kadınların sürtüşmesi onlar arasında zinadır."
"Bir kadın diğer bir kadına çıplak vücudunu değdirmesin...."
"Erkek erkeğin avretine kadın da kadının avretine bakmasın. Bir erkek ile bir erkek tek yatakta birlikte bir kadın da bir kadınla aynı yatakta beraber yatmasınlar."
kaynak:RAUF PEHLİVAN