Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: Eş Ruhlar Senfonisi
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 1196
Google Özel Arama

Gönderen Konu: Eş Ruhlar Senfonisi  (Okunma sayısı 1196 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    sevdaligul

  • Administrator
  • *

  • İleti: 13121
  • Nerden: Konya
  • Rep: +6511/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • GüLe SeVDaLı Bir GeNç
    • MSN Messenger - sevdaligul@gmail.com
    • Profili Görüntüle GüLe SeVDaLı BiR GeNçLiK
  • Çevrimdışı
Eş Ruhlar Senfonisi
« : 09 Temmuz 2007, 15:22:57 »


 

Sinema perdelerini süsleyen binlerce yüz, kıyafet ve senaryo bizlere sürekli imalı bir şekilde saklı bir gerçeğin ipuçlarını bırakır. Orson Wells ‘ in , yıllar önce radyodan Uzaylıların dünyayı istila ettiğine kolayca inandırdığı konuşmasından bugüne çok şey değişti. Bugün, kahramanlar halkları inandırmanın gücünü, hayatlarını bir amaca vakfedip bu konuda kendi hayatlarını inançlarının ispatı olarak göstermekten değil, kendilerini finanse eden aracı kurumların yeteneklerinden almaktalar. Bir konunun vahametini yada büyüleyici güzelliğini anlatmak için artık görsel yetenekleri aklından daha geniş olan pek çok insan arasından seçim yapmak zorundasınız. “ X “ ışınlarınızı kullanıp , aradan senaryoyu yazan zeki insanlara odaklanırsanız , yükün hakkını vermek için biraz daha düşüneceğinize eminim.

İnsanların markalar ve estetik ameliyatlar arasından gizlice sızan ruhlarına bakarsanız, o zamanda eminim karanlıklar arasında ışıldayan pek çok güzel varlık göreceksiniz. Karma yasasının gereği tekrar tekrar bir araya gelen pek çok yolcu, çeşitli giysilerle bu karmaşık trafiğin içinde yolunu bulmaya çalışmakta.

Tek başına atlatılması çok zor olan hayat sınavında bu yalnızlığı atlatmanın bir yolunu bulup yola iki kişi devam etmeye çalışmak sanıyorum , kopya çekmenin en keyifli ve en haklı yollarından biri......kimi zaman iki kişi olmayı annesinden yıllarca ayrılmayı reddeden ve en güvenilir kucağın anne yada kardeş olduğunu kabul eden taraf olur, kimi zaman bir türlü emin olamadan bir sevgiliden bir sevgiliye koşarsınız. Olmadı mı ? , Kendinizi işinize verir, en iyisi hepsinden uzak durmaktır dersiniz. Yada en güvenilir olduğuna inandığınız kendi cinsiniz olduğuna karar verir , bunda da haklı pek çok sebep görürsünüz.Hiçbir kararı yargılamadan bu yazının ilgili tarafı olan karşı cinsimize duyduğumuz büyük aşkın olağanüstü hikayesine bakalım. İnanıyorum ki, sevgiyi anlatmanın yollarını kendimize anlatmak için değil karşımızdakine anlatmak için ararız. Çünkü bu olağanüstü titreşimi çoktan sezdiniz. Onu çok iyi biliyorsunuz. Böylece ben olan kendini , kendi gibi olanı bulmak için kullanırız.

İçinde bulunduğumuz dünyanın şartları , çok uzak bir geçmişte kendimizin ektiği karmanın tohumları tarafından belirlenmektedir. Ayrılıklar, uzaklıklar, acılar, sevgiler, umutlar ve buluşmalar......Hepsi büyük kaderin virajlarındaki ara yollara serpiştirilmiş olarak haritayı tamamlar. Yanlışlar olmadan hikaye asla gerçek bir hikaye olmayacaktır. Nereden giderseniz gidin yolun sonuna gidebileceksiniz. Seçtiğiniz yollar sizin çekeceklerinizi ve kazanacaklarınızı belirleyecek.

Eğer vakti ile bir avuç toprağı bir hazineye çevirecek tohumları ekti iseniz, bir gün hayat size sınavın zor sorularını birlikte atlatmanız için bir köşe başına , kaderin büyük dönemeçlerinden birine buluşmanız için eş ruhunuzu bırakacaktır.

Küçüklere Andersen’ den masallar, bugün yerini Harry Potter ‘ ın her türlü güçlüğü aşan büyü dolu dünyasına bıraktı. Artık büyük küçük herkes en zor zamanları içimizdeki inancın gücü ile aşacağımız gerçeğini öğrenmeye çalışıyoruz. Küçükler direnmeden her şeyi kabul ederken, bizler yıllardır bizlere daha önceden öğretilenlerden kurtulmaya çalışarak acabalar içinde inançlarımızı uykuya dalmak üzere iken, kimseler duymaz iken hatırlıyor, bazılarımız avuçlarımızı gizli gizli birleştirip dua ediyor, bazılarımız ise, inancın yada buna benzer !!! şeylerin boş olduğunu tek gerçeğin deterministtik ilke olduğunu söyleyen felsefeye bağlı rijit bir ruh hali içinde yaşamayı tercih ediyoruz.

Eş ruhlar konusu ise ; çok nazik bir bağlantının, asla koparılamayacak bir bağın ve kesinlikle inanç örgüsünün en güçlü düğümlerinden biridir.

Bu konu, ne yazık ki, yaradılışın bilgisine ve inanca şöyle bir dokunmadan geçmek mümkün olmayan da bir konu. Her şeyin ilki olan büyük yaratıcının ne öncesini ne sonrasını sormuyoruz. Hikayeyi zaten, buradan , bu dünyadan bakan gerçek eşini bırakmış insan ruhunun acısında bulacağız.

Yalnızlığının sessizliğinde ne duyduğunu insan olmanın ruhuna sorarsanız, bir aşkın epeyce uzaklarında kalmış olmanın acısını size kolayca anlatır. Fakat bu acıya gerçeğin ta kendisi diye tümüyle odaklanır isek, pamuk prensesi uyandıran prensin bir gün geleceğinin umudunu unuturuz. Ferhat ‘ ın Şirin’ e nasıl olsa ulaşmayacağına inanıp belki bir avuç kumu bizde atarız.

“ Efsaneye göre Ferhat, Persler döneminde yaşamış ünlü bir nakkaş iken, Şirin için yaptırılan köşkün süslemeleri yapılır iken Şirin'i görür ve birbirlerine sevdalanırlar. Ferhat, Sultan'a haber salarak Şirin'i istetir. Sultan, kız kardeşini vermek istemez. Ferhat'ı oyalamak için Elma Dağı'nı delip şehre su getirmesini şart koşar. Ferhat, sevdanın verdiği aşkla dağları delmeye başlar.. Mehmene Banu, dağı delip suyun akacağı kanalı tamamlamak üzere olan Ferhat'ın yanına yaşlı dadısını göndererek, Şirin'in öldüğü haberini ulaştırır. Ferhat, bu acı haber üzerine, elinde tuttuğu külüngü havaya atar, düşen külünk Ferhat'ın başına isabet eder ver Ferhat orada ölür. Ferhat'ın acı haberini alan Şirin korku ve heyecanla olayın geçtiği kayalığa gelir.Ferhat'ın öldüğünü görünce bu acıya dayanamaz ve kayalıklardan aşağı yuvarlanarak, orada can verir. Her iki sevgiliyi, can verdikleri kayalıklarda yan yana gömerler. “ Aynı zamanda her bahar zamanı iki mezarın güzel gülleri arasında bir kara çalı ortaya çıkar ve iki gülün bir araya gelmesine engel olur...
Şimdi iki aşkı , aklın içindeki doğrular engelleye dursun, Neo ile Trinity ‘ nin aşkı , karmanın sonunda ulaşılacak olan o güzel lotus çiçeğine tüm sevdiklerini terk ettikten sonra ulaşan kahramanın inancı ile batı ve doğu kültürünün aslında hiç ayrılmamış olan birliğini yeniden bir araya getirmekte ve başarmanın biz olmanın içinde yatan ben olmaktan çok uzakta olan bir halini bize hatırlatır. Herşey için herşeyi terk eden öze dönecektir. Ben demeyen başaracaktır. Ben ‘ i terk eden özünü görecektir ve diğer yarısını...

Bir ara, Neo Trinity ‘ ye olan aşkı ile matrix in içinde ancak bir başka bahara olacak canı tekrar vermekte , Şirin ile Ferhat Aşkları ile gülleri ısrarla açtırmakta, onlar bütün büyücülerin kazanda eksik kaldığında asla gerçekleşmeyecek olan büyünün o gizemli maddesine sahip olarak yaradılışın ölümsüzlük iksirinin kullanıcısı olarak varolmaya devam etmekteler.

Burada size hangi masalın daha gerçekçi olduğunu yada hayatın gizemli hikayesini hangisinin daha başarı ile anlattığını söyleyemem. Kanımca söylenmemeli de....En az kelime ile ifade edilmiş, ve en ilgisiz gibi görünen birkaç cümle duymak istediklerinizi yada kapıyı açan gizli anlayışı size hediye edebilir. Aynı sebepten dolayı da Yin ve Yang ‘ ın o büyülü serüveninin hikayesini de düşmanlıktan çok ayrılıklara rağmen birlikte olmanın bütünlüğünü de dinlere yada felsefelere yada masallara göre de anlatmayacağım.

Eş ruhlar’ ın, yaradılışta peşine düşerek büyük aşk ile tepede olduğu için hayat yokuşunu tırmanacağınız ikizinizin olup olmadığını kalbinize sormalısınız.
Eş ruhlar ile ilgili varlığının bile meçhul olduğunu düşünenlerde dahil , herkese sorulan bu bilmeceyi, kelimelerin olmadığı şeklin ve rengin başka bir halde olduğu o yere sormanızı , sorabilmenizi dilerim. Alacağınız cevapta ki o büyüleyici güzelliği deneyimlemelisiniz.

Birşeye daha yürekten inanıyorum......Hayatın bize mecbur tuttuğu ayrılığın anlamının peşine düşerseniz, onu eş ruhunuzu hediye olarak yanınızda bulacaksınız. Tüm evren, tüm yaratılmışlar, tüm istemeyenler bile inancınız gücü karşısında yenilip, eş ruhunuzu size getirecekler. Ben inanıyorum....Ve sonunda kazandığımın eş ruhum olduğunu düşünmeden severek inanıyorum. Bu sevgi onu eş ruhum yapıyor. Diğer yarıyı buradaki haliniz belirleyecektir. Nasılsanız, diğer yarınız da öyle olacaktır. “Ölümsüzlük bilgeliği doğurmaz. Yalnızca ölümlülüktür bilgeliği doğuran” Deng Ming-Dao


alintı
Aklımdaki sensin
Fikrimdeki Sen
Sen tekderdimsin
Gülüm Benim


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
807 Gösterim
Son İleti 01 Temmuz 2008, 14:13:33
Gönderen: MAT_ROCK23
0 Yanıt
1028 Gösterim
Son İleti 15 Ekim 2008, 08:43:12
Gönderen: sevdaligul