Ayrıntılı Konu Bilgileri
Sayfa BaşlığıKonu: En güzel nida; Ezan
Mesaj SayısıMesaj Sayısı: 0 cevap var
OkumaGösterim: 737
Google Özel Arama

Gönderen Konu: En güzel nida; Ezan  (Okunma sayısı 737 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    hayat güzel

  • Sevdalı Üye
  • *****

  • İleti: 2263
  • Nerden: İZMİR
  • Rep: +70/-4
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
  • Çevrimdışı
En güzel nida; Ezan
« : 27 Haziran 2008, 09:55:29 »


 

En güzel nida; Ezan     


Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor. Üye Ol ya da Giriş Yap

Ezanla alakalı Kur'an-ı Kerim'de sarih olarak bir delil yoktur. Ancak fukaha-i kiram ve müfessirin-i izam, "İnsanları hakka davet eden sözden, sesten daha güzel, daha tatlı bir ses ve söz var mıdır?" (Fussilet, 41/33) ayet-i kerimesindeki "hakka davet" ifadesini ezan manasında anlamışlardır.


Evet, Allahu Ekber ile insanları camiye davet eden ses, en kudsi bir sestir. Aynı zamanda, "Siz namaza çağırdığınız zaman onlar o çağrıyı eğlence ve alay konusu yapıyorlardı." (Mâide, 5/58) ve "Ey Müminler! Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman hemen Allah'ın zikrine koşun." (Cuma, 62/9) ayet-i kerimelerinde geçen "çağrıldığınız zaman" ifadelerindeki "nidâ" kelimesiyle de işâri olarak ezanın kasd edildiği ifade edilmiştir.

Hadis-i şeriflere gelince, Buhari, Müslim, Ebu Davud ve daha pek çok hadis kitabı ezan-ı Muhammedi'den bahseder. Müslümanlar, Medine'ye hicretin birinci yılında birbirlerini "es-Salâ es-Salâ" veya "es-Salâtü câmiatün" şeklinde namaza davet ederlerdi. Ancak bu şekildeki bir çağrı çok defa yeterli olmuyor ve uzakta oturanlar bu sesi duymadıkları için namaza yetişemiyorlardı; dolayısıyla da mü'minlerin bir araya gelmesi sağlanamıyordu. Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), ashabı toplayarak namaza çağırmak için nasıl bir yöntem kullanmak gerektiğini onlarla istişare etti. Bu konuda sahabiler farklı teklif getirdiler. Bazıları çan çalalım, bazıları boru çalalım, bazıları da ateş yakalım teklifinde bulundular. Ancak bunların hiçbiri ma'kul bulunmadı ve kabul edilmedi. Bazı sahabiler tarafından teklif edilen bayrak dikme meselesi de uygun görülmeyince o gün için ortak bir karara varılamadı ve toplantı sona erdi.

Abdullah b. Zeyd de diğer sahabiler gibi üzüntüyle evine dönmüş ve yatmıştı ki rüyasında bir zatın kendisine bilinen ezanı talim ettiğini gördü. Gördüğü rüyayı sabahleyin Efendimiz'e anlattı. Aslında aynı gece onunla birlikte başkaları da aynı rüyayı görmüşlerdi ki bu rüyalarda öğretilen ezanda değişiklik yoktu. Hz. Ömer de aynı rüyayı görenler arasındaydı. Allah Resulü her birini dinledikten sonra Hz. Zeyd'e dönerek, "Gördüğünü Bilâl'e öğret. Ezanı Bilal okusun. Onun sesi seninkinden gürdür." buyurdu. Namaz vakti gelince Hz. Bilal Medine'nin en yüksek yerine çıkarak gür sesiyle ilk ezanı okudu. O gün-bugün okunan ezanı... Allah (cc) kıyamete kadar o ezanın sesini kısmasın...

Böylece bir bakıma rüya ile bir bakıma da Resûl-i Ekrem'in tasvip buyurmasıyla ezan, mevcut şekliyle sübut buldu. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) devrinde hep böyle devam etti ve etmeliydi de.. Zira "mevrid-i nasta içtihada mesağ yoktur." fehvasınca kimse bu mevzuda içtihad edemezdi ve yeni bir hüküm veremezdi. Çünkü bunun altında Resûlullah'ın tasdiki vardı.


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter
 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
2 Yanıt
1571 Gösterim
Son İleti 29 Ağustos 2008, 08:58:32
Gönderen: sevdaligul
0 Yanıt
867 Gösterim
Son İleti 03 Şubat 2008, 12:23:14
Gönderen: scorpions
0 Yanıt
982 Gösterim
Son İleti 07 Mayıs 2008, 10:46:19
Gönderen: edepli
1 Yanıt
1074 Gösterim
Son İleti 18 Haziran 2008, 19:56:07
Gönderen: MAT_ROCK23
0 Yanıt
1088 Gösterim
Son İleti 15 Temmuz 2013, 19:43:11
Gönderen: sevdaligul